Yazılacak o kadar konu var ki; başladığımda hangi konu aklıma gelse Afrin ve vurdumduymaz vatandaşlar ağır basıyor. Emperyalistler, taşeronları ve işbirlikçileri ile yaptığımız savaşı bırakıp bir başka yazı yazamıyorum.
Türk Ordusu savaşıyor.
Teröristleri etkisiz hale getiriyor.
Empati yapmayan, savaş görmemiş, savaşan görmemiş, canı yanmamış insanlar ise günlerini mangal başlarında, televizyonlarda uyuşturucu ile özdeştirdiğim yarışma programları, dizilerle, gündelik işlerle meşguller.
Sun Tzu derki: “Bir imparatorla rütbesiz bir er karşındaki bir yabancı insan için aynı şeyi düşünüyorsa; bu bir fikri doluluktur. Hiçbir ordu sizi yenemez. İmparator karşınızdaki düşman için ayrı, rütbesiz er ayrı düşünüyorsa bu fikri boşluktur. Fikri boşluk olan ülkeler savaş kazanamazlar”.
Kıbrıs’a asker çıkardığımız 20 Temmuz 1974 yılında bütün insanlar dakika dakika ne oldu, savaş nasıl devam ediyor diye meraktan radyo başlarından ayrılmazdılar, bu bir mili duygu, milli merak ve milli heyecandı.
Hiç unutmam bir akrabamız daha Kıbrıs’a asker çıkarmadan önce beline silahını takmış, bol miktarda mermi almıştı. Bıyık altı güldüğümü görünce “Oğlum, düşmanın işi belli olmaz, bu emperyalist ülkelerin işi hiç belli olmaz, Yunan başlatır, öbürü işgal eder, biz hazırlıklı olalım” dediğinde de ne kadar akıllı ve tedbirli olduğunu düşünmüştüm.
Konfüçyüs “Hazırlıklı ol ki, şanslı olasın” derken tetikte ve uyanık olan aklın değerine işaret etmiştir.
Hazırlıklı olan şanslı olur; bu herhangi bir yarışma için de ticaret için de her durum için geçerlidir.
Vurdumduymaz insanlar hayatın bir noktada tadını çıkarmanın peşindeler. Sorsanız boş zamanı değerlendirmek için vakit öldürüyoruz derler! Haber programı bile olmayan televizyon kanalları milleti uyutmaya devam ediyorlar.
Millet de uyumak için hazır!