Geçtiğimiz hafta sonu bu kez terör Avrupa’nın göbeğinde kendisini gösterdi. Paris’te tam da Fransa –Almanya Milli takımları arasında oynanan maçın saatlerinde patlama oldu. Onlarca insan hayatını kaybetti. Bir anda tüm dünya gözünü Fransa’da yaşanan bu terör olayına çevirdi. Çok değil bundan haftalar önce de ülkemizde terör olayları yaşandı. Çok sayıda can kaybı yaşandı. Özellikle hain terör saldırılarında askerlerimiz ve polislerimiz şehit oldu. Tüm dünya Türkiye’deki bu terör olaylarına seyirci kaldı. Türk’ün, Türk’ten başka dostunun olmadığı ortamda zaten ne beklenebilirdi ki; oysa biz tüm insanları yaratandan dolayı seviyoruz. Dünyanın neresinde yaşanırsa yaşansın, terör olayı can kayıplarında üzülüyoruz. Dünyada bir tek insan bile terör olayları yüzünden canını kaybetmesin diye de dua ediyoruz.
Evet!... Önceki gün Türkiye ile Yunanistan arasında oynanan özel maçta Başakşehir Fatih Terim Stadı’nda müsabaka öncesinde saygı duruşunda yaşanan olaylar inanın, bir futbol sever ve bir insan olarak beni üzdü. Saygı duruşundaki yuhalama sesleri ve ıslıklar doğrusu tribünlerdeki seyircilere yakışmadı. Tamam, Türk’ün Türk’ten başka dostunun olmadığı dünyada, Avrupa ve değişik ülkelerin Türkiye’ye bakış açısını beğenmeyiz, nefret ederiz. Ama ölüm olayları üzerinden o ülkelere tepki göstermek son derece yersiz… Bu tür olaylar Türkiye’ye karşı düşmanlıkları da besler ve artırır. Onun için tüm ülke olarak bu tür olaylar karşısında son derece dikkatli olmalıyız ve ona göre davranmalıyız. Avrupalı geçmişte yanlış yapabilir, ama ‘senin terörün senin’, ‘benim terörüm benim’ mantığından uzak durmalıyız. Teröre karşı tüm dünya aslında omuz omuza olmalı ve elbirliği içinde hareket etmeli…
***
Başakşehir Fatih Terim Stadı’nda yaşanan hadisesin ardından geçiyoruz, BB Erzurumspor’a… Yoluna emin adımlarla yürüyen Dadaşların önüne Silivri taş koydu. Yani bu maç öncesinde korku içinde olduğumu anlatsam inanın kimse inanmazdı. Ama oldu işte takımımız Silivri’ye karşı 1-0 kaybetti. Korktuğum başımıza geldi. Evet!... Silivri deplasmanı bence Erzurumspor’un zor deplasmanlarından biriydi… Son yıllarda şansımızın da bu takıma karşı tutmamasını varsayarsak, endişelerimin ve korkularımın ne denli yerinde olduğunu her halde hepiniz anlamışsınızdır.
Evet!... Korktuğum başıma geldi, Mavi-beyazlı takımımız Silivri ile sentetik sahada oynadığı maçı 1-0 kaybetti. Bu yenilgi öyle sıradan bir yenilgi olmadı, bizim açımızdan… Çünkü Silivri de hem namağlup unvanını kaybettik, hem de liderlik koltuğundan indik. Ama, hedefe yürürken, böyle iş kazaları da olacaktır. Belki de bu mağlubiyet bizim açımızdan hayırlısı oldu. Çünkü haftalar ilerledikçe hem liderliği, hem de namağlup unvanını korumanın stresini yaşayacaktık. Tabi Erzurumspor mağlup oldu diye sevinmiyoruz, ancak “Bir musibet, ben nasihatten iyidir” mantığı ile hareket edersek, bu yenilgi ders çıkarma bakımından belki de BB Erzurumspor açısından hayırlı oldu. Biz bu mağlubiyeti iş kazası olarak yorumluyor, aman panik yok diyoruz. Çünkü yolun daha başındayız, daha önümüzde uzun haftalar var, bu mağlubiyetin telafisi mümkündür.
Bunun içinde ilk önce Maltepespor’u mağlup etmenin planlarını yapmalıyız. Şimdiden tüm Erzurum bu maça hazır olmalı… Takım sanki Silivri’de hiç yenilmemiş gibi hareket etmeliyiz ve Pazar günü tribünleri doldurarak, kaybedilen liderliği geri almayız. Haydi Dadaşlar hep birlikte Pazar günü Maltepe maçına…