‘’Hakk şerleri hayreyler, Zannetme ki gayreyler,
Arif anı seyreyler,
Mevlâ görelim neyler,
Neylerse güzel eyler’’
‘’İçilerek kullanıldığında safra kesesi, karaciğer, mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelir. Romatizma, kas yorgunluğu, sinirsel hastalıklar, eklem ve kireçlenme tedavisinde birebir şifadır. Beyin felci, spastik ve çocuk felci ile deri hastalıklarına iyi gelmektedir. İltihaplanmaya bağlı rahatsızlıkların tedavisinde olumlu sonuç vermektedir. Solunum sistemi hastalıklarının tedavisine yönelik faydaları bulunmaktadır’’. Takvimler henüz milenyum denilen (2000’li) yıllara gelmemişti. ‘’Erzurum Ekspresi’’ adlı trenle bu şifa merkezine gidilir, yıkanılır, paklanılır ve o meşhur bahçelerde doyasıya piknik yapılırdı. Şimdi ne o tren geliyor, ne de Hasan kale o kadar popüler…
Kaplıcaları ve geniş mesire alanlarıyla ünlü ve 1048 yılında yapılan (Pasinler savaşı) savaşla Anadolu kapılarının Türklere açıldığı ilçe. Türkiye-İran transit karayolu üzerinde bulunan Pasinler, eski adıyla Hasan kale. 630 yıldır bir şifa merkezidir. Kükürtlü sıcak sulara sahip olan kaplıcalarda su sıcaklığı 41-46 derece arasındadır. 681 yıllık Pasinler kalesi ise, tüm ihtişamıyla, ovanın en zirvesinden yıllara meydan okumaktadır. Normal şartlarda Pasinler, turizm adına tam bir çekim merkezidir. Bunu görmemek için hakikaten kör olmak gerekir..! Ancak ahh şu siyasi beceriksizlikler..!
Kör olmak demişken, ilçede yetişen İbrahim Hakkı, çok büyük bir alimdir. Ancak ilçe halkı bunu fark edememiştir. Bu nedenledir ki, Hasan kalelilere ‘’Kor galalı’’ denir. Günümüzde, marifet name adlı eseri, Avrupa üniversitelerinde kaynak kitap olarak okutulur. Bir başka gönül eri ise, ‘’Mevlaya emanet olsun Erzurum’’ diyen Alvarlı Muhammet Lütfi efedir. Erenleriyle meşhur olan ilçe, aynı zamanda 45 kilometre uzunluktaki Pasin ovasıyla da meşhurdur. Bu bereketli ovada patates ve ayçiçeği üretimi yapılır. (Pasinler, ülkemizdeki 15. patates üretim merkezidir. Patatesinin en önemli özelliği kum gibi olması ve ağızda kolayca dağılmasıdır).
Bahçeleriyle, mesire alanlarıyla ünlü olan ilçenin bu potansiyeli 2012 yılında iştahları kabarttı. ‘’Akasya vadisi’’ adıyla devre mülkler yapılacak ve ilçe turizmin merkezi olacaktı. Yalan yok hepimiz inanmış, hepimiz heyecanlanmıştık. Fakat kaba inşaatları bitirilen iki blok inşaattan başka geriye bir şey kalmadı o meşhur bahçelerin kenarında...
Erenleriyle, şifalı kaplıcalarıyla, mesire alanlarıyla, tarihe vurduğu mühür ve uçsuz bucaksız bereketli ovasıyla… Türk’ün bayrağına her daim yol veren Hasan kale… 38 kilometre ötede…