DOĞUTÜRK
0000-00-00 00:00:00

Siyaset Yapmak ve MHP!

Tevhit GÜLSEVEN

tevhitgulseven@gmail.com 00 0000, 00:00

Ülkenin önünde genel seçimler var. Siyasi arena oldukça ısınıyor. Milletvekili olmak için aday olanlar şimdiden hesap yapıyorlar ve uykusuz geceleri ise çoktan başladı!
Siyaset yapmak, seçilmek ve seçmek hepimizin vatandaşlık hakkı olmasına rağmen 7 Haziran 2015 seçimleri çok büyük önem taşımaktadır!
Bu dönem artık siyaset yapmak zamanı değildir. Siyasetçi kimliği yerine ülkenin varlığı, dirliği için dava adamı olmak, dava adamı misyonu, bilgisi ve omurgasına sahip olmak gerekir.
Siyaset yapmak başka bir şey, bu seçimde aday olmak ve milletvekili olmayı istemek başka bir şeydir.
AKP’nin ülkeyi getirdiği çizgiye terör, komşularımızda yaşanan çok uluslu işgaller, savaşlar, süreç, yolsuzlukların üzerinin kapatılması, yeni anayasa, yeni Türkiye söylemleri, başkanlık sistemi ve bizzat Cumhurbaşkanı’nın seçim meydanlarına inerek AKP’ye oy istemesi açısından bakmak gerekir. Ekonominin kötü yolda olması, asgari ücret ve emekli maaşlarının geçim standartlarının çok altında seyretmesi gibi konulara ise hiç sıra gelmeyecek!
Muhalefet partileri her şeyden önce seçime eşit şartlarda girmemektedirler. Muhalefeti eleştirenlere önce bu gözle bakmalarını tavsiye ediyorum.
Muhalefet aslında kendisine diğer muhalefetler gözüyle baksalar; belki kendi eksikliklerini görüp anlayacaklardır.
Ama bakmıyorlar, bakamıyorlar.
“Ben” duygusu, eleştiri kültürüne uygun davranamamak, iletişimsizlik maalesef iktidarın olduğu gibi muhalefet partilerinin de bir hastalığıdır.
Partilerin ve elbette MHP’nin de seçime girerken aday olacak Ülküdaşlarımızın sen ve benden ziyade ülke ve MHP diye düşünerek bir yarışa girmeleri gerekir.
İllerde oluşacak bir gruplaşma bu en kritik bir dönemde dedikodu, kızgınlık, hırs; MHP ve dolayısıyla ülke açısından büyük sıkıntılara sebep olabilir.
Bu yüzden MHP tek yürek olabilmelidir.
Aday adayları, aday olamadıkları zaman bile MHP’nin kazanmasından başka bir hedefleri olmamalıdır.
Gene bu dönemde parti içinde oluşabilecek “ben yoksam olmaz” düşüncesi veya aday gösterilen birisine muhalefeten “o olursa ben oy vermem” fitneleri ülkeye kaybettirir.
Aday olan ve olamayanların aynı titizlikle seçim çalışmalarında mutlaka üzerlerine düşen görevleri üstlenmelidirler. Fitne görüldüğü yerde kapatılabilmelidir. Zaten vatan sevgisi üst düzeyde olan Ülküdaşlarımız fitneyi büyütmemeyi ve yok etmeyi başaracak seviyededirler.
Bir gevşeklik, sen ve ben kavgaları, fitnenin önüne geçememek, iktidarın ekmeğine yağ sürmek demektir.
MHP seçimde yüksek tempoda bir çalışmayla vatandaşa iktidarın ülkeyi getirdiği ve getireceği durumun risklerini anlatmalıdır. Anlatmaya çalışmak değil; anlatabilmeliyiz.
Her türlü milliyetçiliğin yapıldığı ve bu milliyetçilikler içinde Türk Milliyetçiliğinin çıtasının yükseltilmesi için gerekli alt yapısı olan ülküdaşlarımız öne çıkmalıdırlar.
Türk’ün Türklüğüne ve ülkesine sahip çıkması sağlanmalıdır.
Türkiye’nin değerlerine sahip çıkmasının ve bu bilincin oluşturulması gereği artık kaçınılmazdır. İçinde bulunduğumuz coğrafyada başka milletlerin değil kendi benliğimizi oluşturan değerler ve kararlar geçerli olmalıdır.
MHP, bir merkez partisi kimliği, görüntüsü ile seçim stratejisi ve aday belirlememelidir.
MHP; güçlü Türkiye, şahsiyetli Türkiye, endişe yaşamayan bir Türkiye ve her şeyden önce bağımsız Türkiye’nin davasını güden, davaya hâkim, büyük davasının bilincinde olan bir parti olarak seçmenin karşısına çıkmalıdır.
Hepimiz biliyoruz ki; seçim kazanmanın bir yolu da daha önce seçimi kazanmış olanların takip ettikleri yolu kopyalamaktır. Milletin eğitim düzeyini bir anda yükseltemeyeceğimize göre; işimiz daha da zor olacaktır!
Zor olan işe girmek ve kazanmak MHP’nin topyekûn birlik ve beraberlik içerisinde olmasıyla ve millete anlatabilmesiyle doğru orantılıdır.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.