Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, ABD'deki Hakan Atilla davasına ilişkin "ABD'de bir tiyatro oynanıyor. Suflörlüğünü FETÖ'nün yaptığı bir tiyatro oynanıyor. Hukuk yerlere serilmiş durumda. Tamamen siyasi maksatlarla Türkiye Cumhuriyetini köşeye sıkıştırma gayretiyle bir yargı faaliyeti devam ediyor. ABD yargısı ve yönetimi bu yanlıştan bir an önce vazgeçmelidir. Şunu bu yanlış işin peşinden koşan herkes işitsin ki Türkiye Cumhuriyeti böylesi kumpaslara boyun eğecek bir cumhuriyet değildir." dedi.
Recep Akdağ, Hizmetiçi Eğitim Merkezi'nde düzenlenen ve 14 ilden belediye başkanları ile bakan yardımcılarının katıldığı "Yerel Yönetimler Doğu Anadolu Bölge Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, hizmet alanlarının genelinde önemli olanın vatandaşa hizmet etmek ve vatandaşın gönlüne girmek olduğunu söyledi.
Hizmet etmeden insanların gönlüne kolay kolay girilemeyeceğini belirten Akdağ, insanların gönlüne girmek için insaniliğin ve vatandaşla hemhal olmanın önem arz ettiğini dile getirdi.
Akdağ, vatandaşların kendilerine emanet ettiği pozisyonların hizmet pozisyonu olduğunu bildiklerini aktararak, "Biz, tevazu gömleğini her zaman giyinmiş olarak vatandaşlarımızla her zaman hemhal olmalıyız. Belediyelerimizin bir dava şuuru içerinde AK Partimizin diğer kademelerinde uyum içerisinde çalışmasını da çok önemli buluyorum. İktidar olmak, iktidarda kalmak, iktidarı taşımak kolay değil. Biz bunu yapabildiğimiz için 15 yıldır iktidardayız." diye konuştu.
"KUDÜS MESELESİ BİZİM YÜZ AKIMIZ OLMUŞTUR"
"Kudüs meselesi bizim yüz akımız olmuştur." diyen Akdağ, bu meselede büyük lider Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ön almasıyla, dik durmasıyla, bütün Müslüman ülkeleri ve hatta dünyanın bütün ülkelerini duyarlı hale getirmesiyle ABD'nin yenilgiye uğradığını söyledi.
Akdağ, "ABD'nin parası ve gücü fazla olabilir ama Allah'a şükürler olsun ki Cumhurbaşkanımız ve Türkiye Cumhuriyetinin gayretleriyle hak bir kere daha tecelli etmiştir." dedi.
ABD'deki Hakan Atilla davasına değinen Akdağ, "ABD'de bir tiyatro oynanıyor. Suflörlüğünü FETÖ'nün yaptığı bir tiyatro oynanıyor. Hukuk yerlere serilmiş durumda. Tamamen siyasi maksatlarla Türkiye Cumhuriyetini köşeye sıkıştırma gayretiyle bir yargı faaliyeti devam ediyor. ABD yargısı ve yönetimi bu yanlıştan bir an önce vazgeçmelidir. Şunu bu yanlış işin peşinden koşan herkes işitsin ki Türkiye Cumhuriyeti böylesi kumpaslara boyun eğecek bir cumhuriyet değildir." değerlendirmesinde bulundu.
Bu konuda sadece AK Partinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın duruşunun değil siyaset yapan herkesin duruşunun önemli olduğuna değinen Akdağ, herkesin pozisyonunu doğru alması gerektiğini söyledi.
Akdağ, bir taraftan MHP’nin ve genel başkanı Devlet Bahçeli'nin, diğer taraftan CHP ve genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun duruşuna bakılması gerektiğini anlatarak, arada dağlar fark olduğunu ifade etti.
"KILIÇDAROĞLU, VEFA BORCUNU ÖDÜYOR"
Her iki partinin de AK Parti'nin icraatlarını eleştirme hakkı olduğunu dile getiren Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu meselelerde milli bir duruş tavrından maalesef Kılıçdaroğlu'nda eser bile yok. Kılıçdaroğlu kanaatime göre vefa borcunu ödüyor. Kılıçdaroğlu'nu, Deniz Baykal'a bir kaset kumpası ile oraya kim getirdiyse bugün bedelini ona ödetiyor olacak. Meselenin aslı astarı budur. Şimdi bir taraftan Suriye'deki bu zulmü görmezden gelecekler çok enteresandır. Takip edin bakın CHP'nin Suriye ile ilgili konuşan hemen hemen her temsilcisi AK Parti ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı suçluyor. Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır. Zalim bir diktatör kendi milleti üzerine bombalar yağdırıyor, yüzbinlerce masumun canına kıyıyor, o zalim diktatörden kaçan 3,5 milyona yakın insana Türkiye kucak açıyor. Onların suçladığı Türkiye Cumhuriyeti kucak açmış, Esed'i, oradaki zulmü, PKK ve teröristleri suçlayacaklarına Türkiye Cumhuriyetini suçluyorlar. Suriye’deki meseleleri sanki Türkiye ortay çıkarmış gibi. Böylesine bir milli şuurdan yoksunluk Allah kimsenin başına vermesin."
Akdağ, CHP'ye eleştirilerini sürdürerek, "Her ağızlarını açtıklarını bunu yapıyorlar, sanki biz yapmışız bu işi. Tıpkı Adana'daki tır meselesinde olduğu gibi FETÖ'nün kumpaslarına arka çıktıkları gibi. Ama Allah'a şükürler olsun ki bu ülkenin başında dimdik duran, diklenmeyen ama milletin desteğiyle kimsenin önünde eğilmeyen bir liderimiz var. Takip ettiniz mutlaka. Fransa'da kim FETÖ ağzıyla konuşuyorsa gereken cevabını da hemen dimdik olduğu yerde alıyor." dedi.
"PKK TERÖRÜ PASPAS GİBİ YERLERDE SÜRÜNMEKTEDİR"
Doğu Anadolu'nun bazı il ve ilçelerinde terörden ve PKK’dan insanların çok çektiğini ifade eden Akdağ, sözlerini şöyle tamamladı:
"Allah'a şükürler olsun hükümetimizin ciddi mücadelesiyle artık bölgede terörün beli kırılmış dersek eksik kalır, terörün kafası ezilmiş durumdadır, PKK terörü paspas gibi yerlerde sürünmüştür, sürünmektedir. Allah'ın izniyle bu bölgede bir daha bu teröristlerin kafasını kaldırmalarına izin vermeyeceğiz. Hepimize özellikle belediyelerimize önemli bir görev düşmektedir. Sadece şehir, ilçe merkezlerinde değil köylerde de vatandaşlarımızla hemhal olmak, o adeta kabus döneminin korkularından bir zerre bile vatandaşlarımızın hafızasında kalmamasını sağlamak gerekiyor, bu çok önemlidir. Bu bölgede PKK ya da bir başka terör örgütünün vatandaşımızı mağdur ve mazlum bir hale getiremeyeceğini vatandaşa anlatmamız gerekiyor."
Başbakan Yardımcısı Akdağ, toplantının ardından Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezinde basına kapalı gerçekleşen "Erzurum İl Başkanlığı Teşkilat İçi Eğitim" programına katıldı.
Akdağ'ı kente geldiği Erzurum Havalimanı'nda Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu, AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı, Emniyet Müdürü Mehmet Aslan ve vatandaşlar karşıladı.