AK Parti, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Ağustos ayı başında teşkilatlarına gönderdiği genelge ile teşkilatlardaki ve belediyelerdeki Gülen örgütü üyelerinin hızla temizlenmesi talimatı verdi. Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı tarafından gönderilen genelgede şöyle denilmişti:
“Ülkemizde huzur ve güven ortamının yeninden tesis edilebilmesi için Hükümetimizle birlikte yoğun gayret sarf ettiğimiz bu süreçte, FETÖ mensuplarının ayıklanması ile ilgili çalışmalarımızın teşkilatımız içinde dedikodu ve fitneye mahal vermeksizin, titizlikle ve ivedilikle parti tüzüğümüz ve programımızda belirtilen kurucu değerler ve etik ilkeler ışığında yürütülmesinin gerekli olduğu bilinmelidir. Bu kapsamdaki çalışmalar, ivedilikle ve özenle yürütülmelidir."
3 KRİTER
Teşkilatlardaki temizlik çalışması ise bu genelgeden önce başlatıldı. Teşkilardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı il, ilçe teşkilatları ile belediye başkan ve meclis üyelerine ilişkin gözlemlerin paylaşılmasını istedi. ‘Güçlü şüphe, şüphe ve zayıf şüphe’ kriterleri doğrultusunda ağustos ayı başında teşkilatlardan raporlar alındı.
Bu raporlar doğrultusunda 3 kriter içinde toplam 519 kişinin FETÖ ile ilgili olduğu belirlendi. Yerel yönetimler, kadın kolları ve gençlik kolları ana kademeleri ile belirlen isimler üzerinde detaylı bir çalışma daha yapıldı. Kişilerin bankalar, dernekler, sendikalar gibi kurum / kuruluşlarla ilişkileri sorgulandı. Bunun sonucunda da çeşitli görevlerde bulunan 100 ismin istifası istendi.
Al Jazeera’nın sorularını yanıtlayan Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, titiz bir çalışma yaptıklarını söyledi. Ataş “Kimseye haksızlık etmemek için kılı kırk yararak hareket ediyoruz. Siyaset yapıyoruz, iftiralar, doğru olmayan bilgiler, mesaj atılabiliyor. Her gelen bilgiyi doğru kabul etmiyoruz. Ama çöpe de atmak istemiyoruz. FETÖ ile aktif çalışan hiçbir kimseyi barındırmayız.” dedi.
Ataş ayrıca AK Parti içinde FETÖ temizliğinin çok daha önce başladığını söyledi. Ataş, 2014’de il ve ilçe kongreleriyle yapılan yönetim değişikliklerini, bazı teşkitlardaki görevden almaları ve geride kalan iki seçim dönemini de temizlik dönemleri olarak belirtti.
ATAŞ: ALGI OLUŞTURMA ÇABASI
Siyasi partiler içinde Fethullah Gülen Örgütü ile ilişkili isimler olduğu kanaâti, 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde de vardı. Darbe girişimi sonrasında ise, örgütün siyasi uzantılarının tespit edilmesi bir gereklilik olarak tartışılmaya başlandı.
Tartışmanın odağında ise iktidar partisi, AK Parti var. Çünkü dershanelerin kapatılması kararı sırasında o dönemde Cemaât olarak kabul edilen yapıyla ilişkisi olan bazı milletvekilleri istifa etti ya da ihraç edildi. Darbe girişiminden sonra ise 4 belediye başkanının görevine aynı gerekçe ile son verildi. Ancak parti içinden ve dışından ‘FETÖ’cüler var’ iddiası dillendirilmeye devam ediyor.
Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, böyle bir algı oluşturulmaya çabası olduğunu söyledi. Ataş, “AK Parti içinde Fetöcü var sözüne kimse inanmasın.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet’ sözüne atıf yapan Ataş, 15 yıllık geçmişi ve 10 milyon üyesi olan partide, geçmişte ibadet ve ticaret bölümüyle ilişkili insanlar olabileceğini söyledi. Ataş, ‘Ancak AK Parti teşkilat ve üyeleri içinde ihanet diye tanımlanan yapıda kimse yoktur’ dedi.