Rahmetli babamın 78-79'lardaki Temel Görüşler, 9 Işık kitabında o dönemdeki bu koalisyonların uzun ömürlü olmayışını dikkate alarak, başkanlık sistemini kuvvetle savunuyor. Halka sorularak bir başkanın seçilmesini, ikili sistemin giderilmesi gerektiğini savunuyor. Bu gayet net.
İşin çarpıcı tarafı, Türkeş 12 Eylül ihtilalinden sonra "Tek adam rejimi istiyor ve bunun için anayasa değişsin" diyor diye idamla yargılandı. Türkiye ne gariplikler yaşadı geldi bugüne kadar. Bugün bizim "Özgürce halka soralım, halk istiyorsa böyle yapalım" dediğimiz şeyi 1978-79'da rahmetli Türkeş kitabında yayımladı diye, ki "Bunun mutlaka halka sorulup referandum yoluyla gerçekleşmesi gerekir" diye yazdığı halde idamla yargılandı.
Cumhurbaşkanımız kendi başına sadece oradan Millet Camisi'nin imamını yanına almış, gitmişler orada Kur'an okumuşlar, dua etmişler. Çok saygın, çok güzel bir davranıştır. Sizin aracılığınızla Sayın Cumhurbaşkanımıza da zarif jesti için ailem adına da çok teşekkür ediyorum.
(Kılıçdaroğlu'nun kontrollü darbe iddiası) Darbe girişimi, darbe girişimidir. Bunun kontrollüsü, kontrolsüzü olmaz. Bunun üzerinden şike yaparak ikbal elde etmeye kalkana ruh hastası denir. Ben Türkiye'de böyle ruh hastaları olduğunu düşünmüyorum. Onun için bu boş bir ithamdır.
(Kimyasal deposunun vurulduğu iddiası) Rus tarafının vesairesinin mazeret gibi gösterdiği mazeret değil, bana göre güçlendirici bir delildir ki rejim yapmıştır ve maalesef sivil insanlara karşı yapmıştır.
Trump'ın seçilmesiyle birlikte gri bir alan orada başladı. Yani yönetim oluşamıyor, yönetim Senato'dan onay alamıyor, bakanlar onay alamıyor. Birtakım insanlar istifa etmek zorunda kalıyor, orada bir ayrı hal var.