Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında düzenlenen 'İnsanlığın Medeniyeti Programı' ve 'İnsanlığa Umut: Türkiye' programında konuştu. Erdoğan, insan hakları ve demokrasi konusunda ABD ve Avrupa'yı eleştirirken, "ABD ve Avrupa için söylenecek asıl söz, medeniyet makyajının aktığıdır. İnsanı eşrefi mahlukat olarak gören bir medeniyetten insan düşmanlığı çıkmaz. Bundan sonra kimse Türkiye'ye demokrasi dersi veremez" dedi.
Yerel seçimlerle ilgili uyarılarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kibir ve büyüklenme bataklığına düşen, erişilemeyen kişi durumuna gelen kimsenin AK Parti'de yeri yoktur." dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;
İnsanı ve tabiatı sevmeyenin Rabbimizin diğer mucizelerini görmesi, kafasında yerli yerine oturtabilmesi mümkün değil.Haklarını kullamayan insanlar şahsiyet kazanamaz. İnsanlara haklarını kullandırmayan toplumlar da medeni olamaz.Peygamber efendimizin veda hutbesi, medeniyetimizin en önemli insan hakları bildirgelerinden biridir.
DÜRÜST DEĞİLLER, SAMİMİ DEĞİLLER
Bugün dünyada insan hakları diye en çok bağıranların insan hakları konusunda en kötü sicile sahip olması tesadüf değildir. Gezi eylemlerinde insan hakları savunuculuğuna soyunanlar, Paris’te yaşananlar konusunda kör sağır ve dilsiz hale dönüştüler. Ama gezi eylemleri için dünyayı ayağa kaldırdınız. Hadi şimdi de aynı şekilde anlatın. Yayınlamadılar. Dürüst değiller samimi değiller. Türkiye'ye milyonlarca sığınmacı akın ederken, kendi topraklarına yönelen aynı insanları en sert tedbirlerle karşıladılar. Kim insan hakları savunucusu biz mi, onlar mı? Onlar vahşet sergilemekten öte bir şey yapmıyorlar. Bugün Türkiye dünyanın 17'nci büyük ekonomisine sahip. İnsani yardımlarda ilk sıralarda yer alıyorsak, gönlümüzün zengin olmasıdır. İnancımız ve tarihimiz bize mazlumların sığınağı olmamızı, imkanlarımızı onlarla paylaşmamızı söylüyor. Türkiye olarak, AK Parti olarak bizim insan hakları meselesine bakışımız budur.
BUNDAN SONRA KİMSE BİZE DEMOKRASİ DERSİ VEREMEZ
Önümüzde çıkarılan engelleri sabırla ve kararlılıkla aştık. Kurulan tuzakları bozarak yolumuza devam ettik. Milletimizden aldığımı güç ve destekle hepsinin üstesinden gelmeyi başardık. Türkiye'nin demokrasisine, insan haklarına laf edenler bugün kendi imtihanlarıyla başbaşalar. Artık hiç kimse ülkemize demokrasi, insan hakları, özgürlükler dersi vermeye kalkamaz. Sadece darbe girişimi karşısında gösterilen duruş bizi insan hakları ve demokrasi konusunda ibra etmeye yeter. Sorun aranacak yer asla Türkiye değildir. Her iki hususta da bakılacak yer Suriye'de, Irak'ta, Yemen'de insanları yıkıntılar altında bırakanlardır. Hiçbir fiyakalı söz, şaşalı hayat biçmi batının insan hakları ve özgürlükler konusundaki ikiyüzlülüğünü gizleyemez.
İSİMLER GELİR GEÇER, BAKİ KALAN SADECE HİZMETLERDİR
Milletin güvenini kazanmadan oyunun ve gönlünün de kazanılamayacağına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kibir ve büyüklenme bataklığına düşen, erişilemeyen ve konuşulamayan kişi durumuna gelen, istişareden uzaklaşan, gözü şahsi çıkarından başka şey görmeyen hiç kimsenin AK Parti çatısı altında yeri yoktur. AK Parti, şu veya bu kişinin, şu veya bu dar kadronun değil, bizatihi milletin partisidir. Milletin partisini milletten uzaklaştırmaya kalkan, karşısında şahsımı bulur. Dikkat ederseniz, taşıdıkları tüm unvanları, geldikleri mevkileri, makamları AK Parti’ye borçlu olup da, bugün başka mecralara yelken açmaya çalışanların ortak özelliği, kibir abidesi hâline dönüşerek, milletten kopmuş olmalarıdır. 40 yılı aşkındır siyaset yapan bir kardeşiniz olarak, bu tuzağa düşüp de iflah olan kimseyi görmediğimi özellikle belirtmek isterim. İsimler gelir geçer, baki kalan sadece davalardır, hizmetlerdir. Bizim sadakatimiz davamızadır, hizmetimiz milletimizedir.”