Cengiz DURULAR
Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi ve MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, Büyükşehir Yasası’na ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. İçişleri Bakanlığı’ndaki komisyonda söz alan Öztürk, yasayı ‘berbat’ olarak nitelendirdi.
Öztürk, “Neresinden bakarsan berbat bir tasarı, neresine bakarsan bak dökülen bir tasarı. Kim hazırlar, hangi düşünceyle hazırlar, nasıl bir kafayla hazırlar, bunu düşünürken aklımızı zorlamış oluyoruz. İktidar milletvekilleri yok. Anladığımız kadarıyla şöyle düşünüyorlar: ‘Hani, demokrasinin birçok tarifi var, tariflerden birisi de; demokrasi, sayılar rejimidir. Galiba siz ne konuşursanız konuşun, sonuçta biz geleceğiz, parmak kaldıracağız ve bu tasarı geçecek’ diyorlar” dedi. “Ecdadımızın kanlarıyla çizdikleri sınırlar burada lağvediliyor, bu devleti kurarken akıtılan kan heba olmuşçasına karar alınıyor” diyen Vekil Öztürk, şöyle devam etti:
“Bölünmenin ayak sesleri bu tasarıyla beraber geliyor. Elbette ki ihanet diyoruz. İnşallah iktidarı da, muhalefeti de bu ‘ihanet belgesi’ diye yakıştırma yapabileceğimiz belgeye akl-ı selimle hareket eder, akıl yitikliğine uğramadan karar verir, bu melanet sayfalar da geldiği gibi gider diyoruz. Çünkü büyükşehir belediyelerinin görevlerinin il sınırlarına kadar genişletilmesi yoluyla il idaresi sisteminin ortadan kaldırılmasının yolu açılacak. Bu durumda merkezî idarenin taşrada temsili zayıflayacak, hükümet ve devlet politikalarının yerine getirilmesi elbette ki güçleşecek. İl idaresi sisteminin aşındırılması, taşrada devletin tarafsızlığını ve hukukun üstünlüğünü uygulayacak makamların zayıflamasına ve zaman içerisinde ortadan kalkmasına yol açacak ve kamu düzeninin sağlanmasında güçlüklere sebebiyet verecek.”
Yasanın olumsuz yönleri
Büyükşehir Yasası’nın birçok olumsuzluğu barındırdığını ifade eden Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Oktay Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sınırları il sınırlarıyla örtüştürülen büyükşehir belediyelerinin ‘Halkın ihtiyacı’ deyip doğrudan milli egemenlik alanına giren konulara el atmaları mümkün olacaktır. Türkiye’nin bugünkü halini düşünürseniz ne söylemek istediğimi daha iyi anlarsınız. Bu durum, federal yapı, otonomi ve özerklik gibi tartışmaları beraberinde getirecektir. Nitekim, bu tasarı komisyona geldiği anlarda BDP’nin kongresinde konuşulanları dinlerseniz hiç de şaşırmanıza gerek yok, onlar da on sekiz, yirmi tane özerk bölge istiyorlar. Adeta, bugüne kadar vurdukça kazandılar, vurdukça kazandılar, kazandıkça vurdular, netice itibarıyle belli bir noktaya geldiler. Sanki şimdi de bunların istediklerinin yerine getirilmesi için anayasal zemin hazırlanıyor, sistem oturtulmaya çalışılıyor. İl idaresi sisteminin zayıflatılması üniter devlet yapısını tahrip edecek ve merkezi idarenin nüfuzunu da etkisiz hale getirecektir. Bu durumda da mahallî idarelerin denetimi daha da güçleşecek, yolsuzluklar artabilecek ve kaynaklar amacı dışında kullanılabilecektir.”
“Kürt meselesini halletmek için oyun oynanıyor”
MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, Büyükşehir Yasası’nın altındaki sorunun Kürt meselesi olduğunu öne sürdü. Öztürk, “Kürt meselesini halletmek için oyun oynanıyor. Biz tabii ki milletin huzuruna çıkacağız, bunları anlatacağız. Bu devlet kolay kurulmadı. Bu topraklar üzerinde bin yıldır yaşayan bir hukuk var, bu hukukun sağlanması için bugüne kadar bedel ödenmiştir. Bu hukukun bozulması noktasında adım atanlar akıllarını başlarına alsın. Eğer bu bedeli ödemeye güçleri yetiyor ise o zaman cesaretlerini ortaya koysunlar” şeklinde konuştu.
“KCK ve PKK’ya yeni kapılar açılacaktır”
Yasanın terör örgütü ve şehir yapılanmasına yeni kapılar açacağını ileri süren Öztürk, şöyle konuştu:
“Büyükşehirlerin kapsamı mücavir alan yerine il sınırı olacak. Başkan, ilin bütününden sorumlu ve yetkili olacak. Bu illerin bütün seçmenleri büyükşehir belediye başkanlığı seçiminde oy kullanacak. Sonuçta özerklik planını yürütmek amacında olan BDP’nin işini kolaylaştıracak ve mevcut elli dokuz olan belediye sayısını daha da artıracak. Belediyeleri can damarı gibi gören KCK ve PKK’ya yeni kapılar açılacaktır. Bu uygulama sonunda Diyarbakır benzeri ve merkezi, Van, Mardin ve Şanlıurfa’nın da dahil olduğu yeni bir etnik bölge ve terör örgütünün hakimiyetinde bir ayrılıkçı yönetim ortaya çıkabilir ve bu da federatif sisteme ve özerk bölgeye yol açacaktır. Zaten dünyayı kendine göre yeniden tanzim etmeye çalışan Amerikan stratejistlerine baktığınız vakit eskiden ‘Parçala, böl, yönet’ idi, şimdi ‘Parçala, birleştir, yönet’ şekline dönüştürdüler, etrafımızdaki ülkelerin kendi yapılarına göre çeşitli metotlar uyguladılar.”