Saha çalışmalarını hız kesmeden sürdüren Yazıcı, “Niçin Cumhur İttifakı?” sorularına yönelik kapsamlı bir açıklama yaptı. Yazıcı, “Niçin mi; Emperyalist ve siyonist Batı, Ortadoğu ve Asya bileşkeni ülkeleri yeniden kendi menfaatlerine devşirmek ve sömürmek üzere kendi liderleri üzerinden saldırıya maruz bırakmış ve bazı Ortadoğu ve Arap ülkelerinde bu emellerine ulaşmıştır. Arap baharı safsatası ile Ortadoğu’yu demokrasi ve insan hakları adı ile yeniden dizayn ederken birçok Arap ülkesine kendi liderleri üzerinden saldırmış ve bu liderleri kendi halkına katlettirmiştir. Irak halkı Saddam’ı, Libya Kaddafi’yi katletmiş, Mısır Mursi’ye sahip çıkmamış, lakin bugün Saddam’a, Kaddafi’ye, Mursiye ve onlara ait dönemdeki huzura, güvene ve bolluğa hasret bırakarak kendilerine Arap dünyasını ve halkını diz çökertmeyi başarmışlardır. Ülkemizde de halkın iradesi ile iktidara gelmiş bir iradeyi operasyonlar ile darbeler ile toplumsal kalkışma denemeleri ile görünürde sayın Recep Tayyip Erdoğan hedef tahtasında olsa bile şahsının üzerinden aslında Türk Milletini diz çökertmeye çalışmış, 15 Temmuz hain darbesi ile bunu doruğa çıkarmıştır. Devlet adamlığı, yüksek onur ve feraseti ile Liderimiz Devlet Bahçeli takdire şayan öngörüsü ile bu oyunu görmüş, önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben disiplini ile oyunu bozmak üzere Devletin ve Milletin bekası, İstiklal ve İstikbali adına devleti temsil noktasında bulunanlara pazarlıksız, amasız ve fakatsız desteğini ilan etmiş ve oyunu bozmuştur. Velev ki o günkü ahval ve şartlarda Devlet Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da olsa ülkücüler aynı fedakarlığı, basireti ve feraseti onun için de göstereceği yakın siyasi tarihimizde emsalleri ile sabittir. Gerek içimizde fitneyi yeşertmeye çalışan bazı kripto artıkların manipülasyonu ile, gerek AK Parti içindeki bazı kürtçü, siyasal islamcı ve kripto fetöcülerin ajitasyonu ile ülkemiz ve ülkücü hareket için hayati öneme sahip 24 Haziran seçimlerinde ülkücülerin Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermeyeceğini ifade edenler bir taraftan AK Parti içindeki Türk’e ve Türklüğe düşman kürtçü bölücü unsurların, diğer taraftan millet ve milliyetten yoksun siyasal islamcı radikal milli fukaraların, ve de yine AK Parti içindeki taca atılamamış fetöcü paralel artıkların Ülkücüler ve Cumhur İttifakı taraflarının içerisine sokmaya çalıştıkları fitne ve tefrikadan ibarettir. Bir taraftan Cumhurbaşkanının ülkücülere haiz geçmişte sarfettiği cümlelerden hareketle biz ülkücüleri can evimizden vurmaya kalkıp Devleti ve Milleti dize çökertmeye çalışanların safına katmaya çalışmaktalar, diğer taraftan iktidarın içerisindeki paralel artıkları, bölücü dönme devşirmeler, siyasal islamcı milli fukaralar ülkücüleri hiçe sayarak, gözardı ederek, hakkını hukukunu teslim etmeyerek , liyakat ve ehliyetine güvenmeyerek Cumhur ittifakının baş sabote unsurları olarak hala iş ve görev başındadırlar ve bu fitnenin de baş aktörleridirler. Ve Devletin ve Milletin bekası karşılığı hiç bir siyasal ve görevsel beklentisi olmayan Ülkücüleri tahrik ve tazyik ile Cumhur ittifakı ve Cumhurbaşkanı karşıtı gibi göstermeleri ihanetin ve dalaletin son perdesidir. İktidar sahipleri bu içerisindeki güruhlara önemle ve aciliyetle önlem almalıdır. Tekrar önemle altını çiziyoruz ki, biz Ülkücüler için liderinin sözü sözümüz, duruşu duruşumuzdur ve desteğimiz; bir gecede Irak, Libya, Mısır, Suriye, Filistin olmanın eşiğinden dönen "Bizi kimlere bırakıp gidiyorsunuz?" diye haykıran Şamlı dedeye; “Türkiye için dua etmeden seccademi kaldırmam" diyen Bosnalı teyzeye; "İki patik ördüm, köyüme ilk gelen Türk askerlerine vereceğim" diyen Ahıskalı geline; Ordumuza katılmak için ceketini satan Pakistanlı gence; Şehadet parmağını İsrailli askerlere uzatarak, "Bir gün gelecekler" diye ağlayan Gazzeli çocuğa... Kudüs’e, Baykal'a, Hazar'a, Tuna'ya, Fırat'a ve Nil'e... Türkmen dağına, Apşeron'a, Elbruz'a ve Erciyese, Ahlat'a, Urumçi'ye, Fergana'ya ve Tebriz'e... Velhasıl-ı kelam... Yürek bohçasında Türk Milletine ve Devletine dair ağıt ve umut taşıyan her yere, her sese, herkese. Umut olmuş Yüce Türk Devletine ve Milletinedir ve Devletine ve Milletine açılan iç ve dış savaş karşısında Millet iradesini temsil eden yöneticilerinedir: Desteğimiz ve Oyumuz Vesselam! Lakin Ülkücülerin Mecliste güçlü olması Milletin Ülkücülere vefa ve desteği ile orantılı olup ülkemiz ve devletimiz için çok ehemmiyet ve vebal taşımaktadır. Bu yüzden diyoruz ki "şimdi söz millette sıra ülkücü harekette inşaallah!”
Yazıcı: Cumhur ittifakı ülkücülerin sözüdür ve vazgeçilmezidir
Yazıcı: Cumhur ittifakı ülkücülerin sözüdür ve vazgeçilmezidir
DOĞUTÜRK DOĞUTÜRK
Siyaset
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) MYK Üyesi Erzurum Milletvekili Adayı Doç. Dr. Ahmet Gökhan Yazıcı, “Cumhur ittifakı ülkücülerin sözüdür ve vazgeçilmezidir. Neden mi; Ülkücüler liderlerinin emrinde ve sözünde! Devlet ve milletinin izinde ve hizmetinde! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da oyu ile yanındadır!” dedi.
Paylaş: