Bilirsiniz…
Zaman zaman sosyal medyaya yönelik olarak eleştiriler getirmişliğimiz ve bu mecranın aslında kötüye kullanılması halinde ne denli büyük bir tehlikeye dönüşebileceğine vurgu yapmışlığımız vardır…
Hele ki, şu son zamanlarda şöyle bir bakıyoruz da; her 10 sosyal medya kullanıcısından dokuzu kesinlikle Ortadoğu uzmanı!.. Geriye kalan bir kişi ise, uzmanlık belgesini ha aldı, ha alacak!..
Yani bu kadar da olmaz!
Konu ne?
Siyaset…
Herkes uzman…
Konu ne?
Ekonomi…
Herkes her şeyi biliyor…
Konu ne?
Dış politika…
Sanırsınız sosyal medya kullanıcılarının alayı diplomat, alayı dış politika uzmanı…
Hayır!
Yani adama; “kurduğun cümleyi hele öğelerine ayır!” deseniz yapamaz, ama bakıyorsunuz Suriye üzerinden ne biçim yorumlar yapıyor!
Yorum yaptığı yetmiyormuş gibi, bir de kalkıp hükümete yön tayin ediyor dangalak!
O küçücük beyniyle; “Suriye’de ne işimiz var?” diyor…
Ve fakat nedense kendisini hiç sorgulamıyor…
Mesela şunu demiyor:
“Benim Türkiye’de ne işim var?”
*
Bitmedi…
Bazıları da var ki; kurulmuş saat gibi günün belirli vakitlerinde ötüp ötüp duruyor, zır zır horoz misali!
- Var ya, diyor…
- Falanca belediye başkanı da yolsuzluk yapıyor!
- Filanca siyasetçi de, malı şöyle götürüyor!
Belge var mı, yok!
Kanıt var mı, yok!
Ve işin ilginç tarafı, sosyal medyanın her bir kullanım alanı bu zirzoplarla kaynıyor ve daha vahim olanı da, onlara inananlar da çıkıyor…
Aslında bu duruma verilebilecek o kadar çok örnek var ki, ne siz sorun, ne biz söyleyelim!
Ne düşünüyoruz, biliyor musunuz?
Acaba her yerde mi böyle?
Yani sosyal medya bizde olduğu gibi, başka ülkelerde de böyle hoyratça mı kullanılıyor?
Bizde yapıldığı gibi, insanlar birbirlerini karalamak, hırpalamak ve örselemek için acaba sosyal medyayı mı kullanıyor?
Hiç sanmıyoruz!
Sahi!
Siz ne dersiniz?