Bence Ankaragücü’nden son dakika golü yediğimiz maçtan sonra bile Kazım Karabekir Stadı’nın üzerine bu kadar matem çökmemişti.
Dün akşam BB Erzurumspor-Ankara Demirspor arasında oynanan Ziraat Türkiye Kupası 3. Eleme Turu maçında yaşananların ‘cenaze evi’nden farkı yoktu adeta…
Maça gelen 500 dolayında taraftar tribünde suskun…
Yönetici gergin….
Futbolcular adeta dünyada değillerdi.
Hele ki, teknik heyetin yaşanan gelişmelerden dolayı takati kalmamış, adeta ‘Tükenmişlik Sendromu’ görüntüsü veriyordu, 90 dakika boyunca…
Eee, bizde bu atmosferde, “Bir an önce maç oynansa bitse de gitsek” dedik.
Bir futbolcunun ön plana çıkmadığı, heyecanın yaşanmadığı bir maçı analiz etmenin de bir anlamı yok!...
***
Sanki BB Erzurumspor’u daha beş ay öncesinde Süper Lige taşıyan Teknik adamı Mehmet Altıparmak değilmiş, gibi bedledi bu şehir…
Aslında Erzurum vefalı bir şehirdir ama dün akşam bir kez daha gördük ki, Vefa İstanbul’da bir semtmiş…
***
Ya, bir gün sonra Erzurum’un resmi bir kupa maçı varken, “Teknik Direktör Mehmet Altıparmak ile yollar ayrıldı” haberleri yayıldı. Bir çok internet sitesinde yer buldu bu haberler.
Oysa hocanın ertesi gün kupa maçı vardı, aslında o maça odaklanmalıydı, ama yaşananlardan sonra gardı düştü tabi…
Ne de olsa o da bir insandı.
Topraktan yaratılmıştı. Adem babası, Havva da annesiydi.
Ama, beş ay önce takımı Süper Lige taşıyan adamı bedleyince morali altüst oldu tabi ki…
***
Bakın benim Mehmet Altıparmak ile bir kan bağım yok!
Ama bir de futbol ahlakı olmalı.
Hangi köstebek yönetici Pazartesi gecesi yönetimin mahrem yeri olan toplantı odasında konuşulanları üfürdüyse, onu derhal tespit edip, Mehmet Hoca’dan önce ‘şutlamalıdır’…
Çünkü o adamdan ömür boyu sır saklamasını bekleyemezsiniz.
Ne oldu?
Adeta çıkan haberler yönetimin kafasını karıştırdı.
Yine de tüm bu yaşananlara rağmen Mehmet Altıparmak profesyonelliğin gereğini yerine getirdi.
Ne oldu?
Geçtiğimiz sezon Mehmet Hoca, takımı son sıralardan alıp Play-Off’a taşırken, kendisi ile 3-5 yıllık sözleşme imzalanmalı cümleleri ne çabuk unutuldu. Uçtu gitti bu sözler…
Evet!...Mehmet Altıparmak benim babamın oğlu değil, Erzurum’da çalıştığı süre içinde kendisi ile diğer teknik adamlar gibi dostluğumuz oldu hepsi o kadar.
Niye bu kadar savunuyorsunuz diye soracak olursanız hemen anlatayım.
İdealist bir teknik adam.
Hedefleri olan bir spor adamı.
Bakın bugün Abdullah Avcı baş tacı yapılıyor.
Yarın Altıparmak baş tacı edilecek, çünkü modern bir futbol oynatıyor.
Göze hoş gelen futbolu her zaman alkış alıyor.
Bunu sadece ben söylemiyorum, tüm futbol otoriteleri söylüyor.
Sonra bizde bir söz vardır.
“Dereyi geçerken at değiştirilmez”
Bence zamansız hoca değişikliği takıma yarardan çok zarar verir.
Benden söylemesi…
Biz bunun acılarını geçmişte çok çektik.
Hatırlatırım…
19 Mayıs’ta başlayan 20 Mayıs’ta son bulan BB Erzurumspor’un şampiyonluk gününde bile bu şehir Teşekkürü Mehmet Altıparmak’a çok gördü.
Ama ben Mehmet Hoca görevine devam etse de etmesi de kendisine Dadaş’a güzel hizmetlerinden ötürü Kocaman Teşekkürlerimi iletiyorum.