Türkiye gibi demokrasi tecrübesi 138 yıla yaklaşan ancak zaman dilimi içinde inişli çıkışlı bir rota izleyen, ara sıra inkıtaa uğramış bir ülkede hala geldiğimiz yerde siyasetle uğraşan insanların yeterince tecrübeye sahip olmadıkları anlaşılmaktadır.
10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in rahmetli Başbakan Ecevit'e anayasa kitapçığı fırlatmasıyla başlayan moda ne yazık ki 28 Ağustosta CHP'li Engin Altay'ın tüzük fırlatmasıyla devam etti.
İnsanlar, partiler, kurumlar haklı veya haksız olabilir. Ancak tepkilerin medeni ölçüler içerisinde verilmesi en azından insanlık gereğidir. Tarihimizde empati yapamadığımızdan son 150 yıldır birbirimizi inciterek ötekileştirerek bir yerlere varacağımızı zannettik. Aslında kaybeden ülke ve insanlarımız oldu.
Siyasi partiler demokrasinin vaz geçilmez kurumları olarak düşüncelerini halka anlatmak ,problemlere çare üretmek ve iktidar olmak için vardırlar. CHP bu iktidar olma anlayışını istiyor mu? İstemiyor mu? Asıl düşünülecek konu budur. Yoksa kitap fırlatma değildir.
1950 seçimleriyle birlikte CHP ne yazık ki halktan uzaklaşmaya,halka rağmen kararlar almaya, halkı küçümsemeye devam etmektedir. CHP'nin kadrolarının büyük bir bölümü söz ve eylemleriyle bunu ortaya koymaları da bunun bir göstergesidir.
CHP ancak Bülent Ecevit'le % 41 oy alabilmiş ancak dönemin politik ve siyasi anaforunda ne yazık ki sürdürülememiş, o gün bugün CHP iktidar olamamakta, iktidar olamamanın kusurlarını hep başka yerlerde aramakta, dönüp kendine aynada bakma nezaketini bile gösterememektedir.
Bugün kızdıkları, kabulde zorlandıkları Cumhurbaşkanını halkın seçmesine CHP zihniyeti sebep olurken ne yazık ki yaptıklarını analiz bile edemediler. Eğer CHP yöneticileri bu günleri görebilseydiler 367 diretmesini yapamazlardı. Geldiğimiz noktada aslında suçlu CHP dir. Başka yerde suçlu aramanın manası yoktur.
CHP, MHP ve diğer 14 parti sözde ortak aday çıkardılar. Sonra birde baktık ki ortak aday tek başına kalmış. Yahu siz söz verdiniz, kendi adayımızdır diye. Çalışacağız diye. E çalıştınız mı ? Cevap hayır, yüz kere hayır. Ekmelettin Beyi sahipsiz bıraktınız. Şimdide çıkıp utanmadan kitapçık fırlatıyorsunuz. Olmaz böyle bir şey. Siz değilmiydiniz kendi adayınıza oy vermeyen? Eleştiren, tenkit eden! Ne oldu ne çabuk unuttunuz.
Örneğin Erzurum'da ortak aday gösteren partilerin oy oranı 140.000 civarında iken ne oldu da Ekmelettin Bey 55.000 oy aldı. Ne oldu bu oylar. Ey kitapçık fırlatan CHP'liler. Ne oldu. Çıkın anlatında anlayalım. Hem sahip çıkmayacaksın, sözünde durmayacaksın sonra eleştireceksin.
Siyasi partiler İktidar olmak için vardır. Muhalefette kalayım , bağırıp çağıralım diye değil. CHP iktidar olacak mı? Olmayacak mı? Asıl soru budur. 2002'den beri yeniliyorsunuz. Dönüp biz nasıl iktidar olalım diye hesap yaptınız mı? Yapmadıysanız susmak evladır. Lütfen öz eleştiri yapalım. Empati yapalım.
Pazar günü yapılacak CHP kongresi belki kavgaya değil de toplumu anlamaya yönelik sonuçlar doğurur diye ümit etmekteyiz.....
Recep Tayip Erdoğan 8 seçime girmiş galip gelmiş peki siz ne yapmışsınız? Artık halk ne istiyor,dinleyin anlayın ülkeninin buna ihtiyacı var. Elbette işiniz zor ama başka çareniz yok. CHP önce kendinden başlamalı,üyelerinden, deşlegelerinden, milletvekillerinden başlamalı.
Demokrasini iyi işleyebilmesi için her an iktidar olabilecek muhalefetinde olması gerekir. O halde CHP kendine 2015 seçimlerinde hedef olarak iktidar olmayı seçmeli bu yönde çalışmaya başlamalı yoksa daha çok kitapçık atmaya AKP'de seçim kazanmaya devam eder.