Mario Puzo’nun “Baba” romanıyla dünya klasiği sinema yapıtları arasına giren müthiş yapıtı, Baba film serisi; Francis Ford Coppola'nın yönettiği; Marlon Brando, Al Pacino, Andy Garcia ve daha birçok ünlüyü bir araya getirdi. Bu film serisini defalarca seyrettim. Ve çok şey öğrendiğimi düşünürüm.
*Adalet çok önemlidir. **Adalet çok çok önemlidir. Adaleti devlet sağlamalıdır. Adaleti devlet sağlamazsa, kişiler kendi adaletlerini sağlarlar. Bu anarşidir. Devlet adaleti sağlamakta ağır aksak, adaletsiz davranırsa; devletin içine kanun dışılık hâkim olur.
Elinde silah, bıçak, balta, satırla, değnekle, beyzbol sopasıyla eşini veya herhangi bir alacaklısını, borçlu olduğu şahsı katletmeye gidenleri medyada içim acıyla eyvah eyvahlarla izliyorum.
Kişiler zalim ve korkunç görünmekten garip bir zevk alıyorlar, utanacak yere gurur duyuyorlar(!)
Bu durumlara eğitimsizlikten, adaletsizlikten ve medyanın da özendirmesiyle geldik.
Bir özel televizyondan izlediğimiz şiddet içerikli mafya filmi vardı. Güya devletten yana, icraatları mafya işleri, istediklerini öldürebilen, yakalanmayan, devletle pazarlık eden, derin devlet adamlarıyla görüşerek akıl alan, bilgi veren oluşumları izledik. Sonra filmdeki örgüt lideri dizide öldüğünde gıyabi cenaze namazları kılındı(!).
Bugün artık televizyonlarda akşam olunca insanlar senaristin ve yöneticinin zekâsıyla alakalı olarak, insanlar nasıl öldürülür, cesetler nasıl saklanır, tehdit nasıl edilir, adam nasıl dövülür, para nasıl havadan kazanılabilir onu anlatıyorlar! Rüşvet, silah, arkandaki dayı, devletteki ağabey, tırlarla para insanları adalet fikrinden, adaletli olmaktan, adaleti düşünmekten uzaklaştırıyor! Mafyaya özendiren film ve dizilerle şiddet tabanda kutsanıyor ve yayılıyor; milletçe çok dikkat etmeliyiz ve devletimiz önlem almalıdır.
Adalet aşkımız olmalı, adalet hedefimiz, yolumuz, gayemiz, çabamız, düşüncemiz, uygulamamız, uğrunda canımızı feda etmemizi gerektirecek ideal olmalıdır! Büyük gerekçelerin başına adaleti koymalıyız!
Yabancı dizilerdeki şiddet içerikli film ve dizilerde adalet felsefesini soluyorsunuz! Adaletin kokusunu yabancı filmleri izlerken hissediyorsunuz. Yabancı dizi ve sinemalar filmin girişine ve başlangıcına, şiddet, argo, cinsellik ve izleyebilecek yaş sınırlarını yazıyorlar. Biz niye yazmıyoruz?
Bir ayda otuz üç kadın cinayeti, yirmi sekiz şüpheli ölüm; dehşet verici! Kanunlar tam olarak uygulanmalıdır. Suç işlemek caydırıcı cezalar sayesinde azalabilir.
Suçların engellenmesi eğitim, görsel medyada düzenlemeler, şiddeti lanetleyen programlar ve ceza kanunlarının indirimsiz uygulanması ile mümkün olabilir.
Türk Polisine son derece güveniyorum. Bir cinayet bizim ülkede faili meçhul kalmaz!
Televizyon kanallarında cinayetlerin kilidi çözülüyor, bu çok gurur verecek bir şey değil!