Bu ne tesadüf, geçtiğimiz Cuma günü gazeteniz Pusula’da çıkan köşe yazımda Bursaspor’un Teknik Direktörü Şenol Güneş’ten uzun uzun bahsederken, onun futbolculuk yaşamında öğrencisi ve antrenörlük hayatında da yardımcılığını yapan Ünal Karaman’dan söz etmiştim.
Ünal hoca, Türk futbolunun yetiştirdiği en önemli futbolculardan biriydi. Teknik adam olarak da yıldızı her geçen parlayan bir isim… Adana Demirspor’un teknik direktörlüğünü yapan Ünal Karaman, kulübün futbol direktörü Samet Aybaba ile kafa kafaya, omuz omuza vererek liglerin başlamasına sayılı günler kala bir takım kurdu. Bu futbolcu kadrosundan bir çok futbol otoritesi övgü ile bahsederken, yine de şampiyonluk adayları arasında gösterilmiyordu.
Oysa Ünal hoca ve arkadaşları Mavi Şimşeklerin PTT 1. Ligi’de gürlemesini sağladı. İç sahada ve deplasman şimşek çakmaya devam etti. Haftalardır da lider Kayserispor’un ardından ikinci sırada onu bir nefes gibi izliyor. Yani kalan haftalarda Adana Demir puan cetvelindeki bu yerini koruyabilirse, yıllar sonra Spor Toto Süper Lige’e yükselecek. Bir futbol sever olarak dilerim öyle olur… Çünkü Adana Demirspor Türk futbolunun mihenk taşlarından biri… Fatih Terim ve Hasan Şaş başta olmak üzere onlarca yıldızı bağrından çıkartan bir kulüp… Adana gibi büyük bir kentin takımı olması nedeniyle yakışır doğrusu Süper Lige…
Tabi biz bunları söylerken, İlle de birileri Adana Demirspor’u zorla şampiyon yapsın, demiyoruz; sadece hakkını yemesinler hepsi o kadar…
Evet!...Geçtiğimiz yazımda kısa olarak değindiğim Ünal Karaman’a bugün bu stunlardan yer veriyorum. Önceki gün oynanan Adana Demir, Gaziantep Büyükşehir Belediyespor 3-3 berabere bitti. İşte ne olduysa bu maçtan sonra oldu. Maç sonrası basın toplantısı için toplantı salonuna gelen Adana Demirspor’un hocası ağlamaklı ve titrekli bir sesle konuşmaya başladı. Saniyeler sonra sinirlerine hakim olamayan Ünal hoca, haklarının yendiği gerekçesi ile isyan ediyor ve masayı yumrukluyordu. Futbolculuğunda sahada hep dik duran ve milyonların gönlünde taht kuran Ünal hoca, avazı çıktığınca haykırıyordu, Adana Demirspor’un ve futbolcularının emeklerinin çalınmasını istemiyordu. Bunun karşısında olacağını herkese duyurmaya çalışıyordu. Doğrusu maçı izlemediğim için Ünal hocanın hangi pozisyona tepki gösterdiğini bilmiyorum, ama belliki canını çok yakmışlardı Ünal Karaman’ın…
Ünal hocayı televizyon ekranlarından izlerken inanın çok üzüldüm. En az onun kadar duygulanıp, kötü oldum. İnşallah bundan sona Ünal hocanın ya da diğer takımların canını yakmazlar. Hak eden takım maçlarını kazanır ve başarılı olur.
Zaten sancılı bir dönemden geçen Türk futbolunun artık yara almasını ve imajının zedelenmesini istemiyoruz.
Evet!... Bursaspor’un başarılı hocası Şenol Güneş’in de dediği gibi, Futbol ayakla oyanan oyundur. Ayak oyunu değildir. PTT 1. Lig’den Süper Lig’e kim çıkar bilmiyorum, ama benim gönlüm şehir takımlarının çıkmasından yana… Kayserispor zaten bir adım önde. Dilerim sevdiğim ve her zaman kişiliğine saygı duyduğum Ünal Karaman’lı Adana Demirspor Süper Lig biletini alır. İnkar da etmiyorum gönlüm Adana Demirspor’dan yana… Çünkü deplasmanda bile 10 bin taraftarını yanında gören bir takım… Var mı? Bundan daha güzel bir şey…
Evet!.. Cumartesi günü bir teknik adamın çığlıkları ekranlardan bize kadar ulaşmış oldu.
***
Ünal hocanın yaşadığı ortamdan BB Erzuruspor’un Erzin Belediyespor’la oynadığı karşılaşmaya değinip, yazını bitirmek istiyorum.
Evet!...Artık zirve şansı kalmayan ve Play-Off’tan 2. Lig’e çıkma şansını denemek isteyen Mavi-beyazlılar, eğer kalan iki haftada iki puanlık farkı koruyamazsa, korkarım bu sene de tren kaçmış olacak.
Evet!...Dün sadece adı olan ve kendisi olmayan bir futbol maçı izledik. Heyecandan uzak bir karşılaşmada ev sahibi Erzin adeta kendi çaldı, kendi oynadı. BB Erzurumspor, kafasında Play-Off’u garantilemiş ve erken tatile çıkmış gibi bir görüntü verdi, bizlere…
Artık Erzurum’un matematiksel olarak da birincilik şansı kalmadı ve her şey Play-Off’a kaldı. Dadaşlar, önümüzdeki hafta deplasmanda Silvrispor ile olmak ya da olmamak maçına çıkacak. Mavi-beyazlılar kendi göbeğini kendisi kesip, son hafda da oynanacak olan Anadolu Üsküdar maçına işi bırakmacağını ümit ediyorum.