Acıların en büyüğüne muhatap olmak, evinden , ocağından, tarlasından , çayırından sürülüp çıkarılmaktır.
Ölümle yüzleşmek, 1864 büyük sürgünde Çerkezlerin Kafkaslardan sürülüp Karadeniz'de boğulması, Nogayların, Balkırların, Çeçenlerin, Abhazların Kafkas yollarında aç, susuz, kırılması, hastalıklardan ölmesidir.
Muhacir olmak; Belgrad'dan, Kosova'dan, Selanik'ten, Karpat Dağlarından, Romanya ovalarından sürülüp İstanbul sokaklarında günlerce aç, susuz ve sefil olmaktır.
Muhacir olmak; 1877-1878 Osmanlı -Rus savaşı sonucunda Kars yaylalarından , Erzurum Ovalarından yüzbinlerce insanın evsiz, barksız, kışın soğuğunda Yollarda donup hakka kavuşmasıdır.
Vatansız olmak; Balkan savaşlarında yağmurda, çamurda düşman süngüsü altında anavatana sığınmaktır.
Vatansız kalmak; Kuzey Afrika'da, Mısırda, Yemen Çöllerinde , Sina'da İngiliz, Fransız kimi bilmem ne belaya karşı vatanı savunmaktır.
Vatansız kalmak; Kerkük, Musul, Erbil, Halep'te sırf Türk oldukları için insanların emperyalistlerin emrindeki katiller sürüsü tarafından bütün haklarının yok sayılmasıdır.
Vatansız kalmak; muhacir olmak Ağrı Dağı eteklerinden, Van, Bitlis, Pasin ovasından, Erzurum yaylalarından bir milyon insanın eksi kırk derecede kışın kar altında yaya, Kop Dağını, Kızıl Dağı aşıp Sivas'a, Kayseri'ye, Tokat'a, Amasya'ya ve Ankara'ya aç susuz kavuşmasıdır.
Vatansız kalmak; 1944 yılında vagonlara doldurulup Sibirya steplerine sürülen Kırım Tatarları, Ahıska Türkleri olmaktır.
Vatansız kalmak; Amerikanın işgaliyle sonuçlanan Afganistan yaylalarından yüzbinlerce Afganlının bilinmeyen bir meçhule çıkarak Akdeniz'in mavi sularında boğulmasıdır.
Vatansız kalmak; Iraktan can, mal ve namus emniyeti kalmayınca Amerikanın hazırladığı tezgahla yerlerinden yurtlarından olması boşalttıkları arazilere Kürtlerin konmasıdır.
Muhacir olmak; batılıların tahrikiyle devletlerine isyan eden Suriyelilerin durumuna düşmektir.
Vatansız olmak; botlarla Avrupa'ya gitmek için kaçakçıların ağına düşüp Akdeniz'de boğulmak veya Almanya'daki sığınmacı kamplarında perişan bir hayata yelken açmaktır.
Vatansız olmak; Terör örgütünün baskı, şiddet ve öldürmesi sonucu Hakkari yaylalarından, Iğdır ovasından, Van , Diyarbakır şehir merkezinden eşyalarını toplayıp batı şehirlerinde yeni bir hayata gözlerini açmaktır.
Vatansız olmak; hastanede garip, sokakta dilenci, Avrupa ülkelerinde geleceği arayan mutsuz insanlar topluluğu olmaktır.
Vatansız olmak; Birleşmiş milletlerin merhametine, insafına bel bağlamaktır. Anne karnında bebek, kundakta çocuk, cebinde yiyecek parası olmayan baba olmaktır.
Vatansız olmak; tüm İslam coğrafyasında, önce batılı Emperyalistlerin oynadıkları oyunlar sonucu, sonrada ülkelerin yanlış yönetimleri sonucu yollara düşen milyonların uzayın boşluklarına uzanan feryatlarının, insanları yönetenlerin vicdanlarında cevapsız kalmasıdır.....!
Sonuç olarak: Allah'tan dileğim İslam Coğrafyasında vatansız kalan Müslümanların normal şartlar altında; savaşsız vatanlarına geri dönüp hür olarak yaşamasıdır.
30 Ağustos 2015/ Erzurum
Rahmi KOTANOĞLU 9 Yıl Önce
günün anlam ve manasına çok uygun ama bir o kadarda acı tesbitler teşekkür ediyor,di̇lekleri̇ni̇ze katiliyor,kutluyoruz sayın abdurrahman zeynal bey.