Vedat REFAYELİ
Sizce de garip bir cümle, farkındayım. Ama bence hiç şaşırmayın.
Çünkü 80’nci yılına merdiven dayayan ve şehrin sembollerinden biri haline gelen Erzurum’un köklü müesseselerinden Kitapsarayı’nda son zamanlarda sıkça duyulan bir cümledir o.
Sahipleri arkadaşım olduğu içindir, çoğu anlarda ben de şahit olmuşumdur o duruma. Mesela
fotoğrafta gördüğünüz şahıs da bunlardan biri. İsim ve fotoğrafının yayınlanmasında mahsur olmadığını söylemesine rağmen ben yine de ismini yazmak istemiyorum.
Adnan Atalay’a, lisede iken 70’li yılların sonunda çok kez arkadaşlarıyla beraber Kitapsarayı’na gelip bazı kitapları parayla satın alırken bazılarını da arakladıklarını itiraf eden şahıs, hem o günkü fiyatın bedelini ödemek hem de helallık istedi.
Kitapları nasıl arakladıklarını da ballandıra ballandıra anlatarak bir de. Tıpkı daha önce de Kitapsarayı’ndan çok kitap arakladığını söyleyenler gibi!
Kitapsarayı’nın sahiplerinden Adnan Atalay, son yıllarda sıklıkla bu itiraflarda bulunanlarla karşıladığını belirterek, çalınan kitaplarının bedelini almanın yerine haklarını helal ve üstüne o itiraflarda bulunanlara kahve ikram ettiklerini söyledi.
Adnan Atalay, genelde Erzurum dışında yaşayanların işyerlerine gelip o itiraflarda bulunduklarını da belirterek, bu kişiler ile sonrasında sıkı dostluklar kurduklarını ve mektuplaştıklarını da kaydetti.