Vedat REFAYELİ
İçimizi cız eden anlar vardır ya hani.
Sanıyorum özellikle hatıraları olan ve bir çok hikaye barındıran eski tarihi yerlerin yıkılmasını görünce yüreğim burkulur, içim cız eder.
En son Pasinler Devlet Demiryolları’na ait Gar binasının yıkılacağı haberini aldığımda cız etmişti içim.
Son zamanlarda galiba biraz fazla duygusala bağlamış olacağım ki artık şehir merkezindeki tek- tük kalan güvercin kulübelerini de görünce bir tuhaf oluyorum.
Kuşbaz olarak da bildiğimiz güvercin besleyenlerin gösterdiği binbir emek, bir anda, bir kepçe sesi ile yerle yeksan oluyor.
Çoğu güvercin kulübelerinin yerinde bugün yellerin estiği Erzurum’da artık bu tür kulübeler parmakla gösteriliyor.
Devasa binaların gölgesinde 2 metrekareyi dahi bulmayan derme çatma kulübelerde güvercin besleyenler de biliyorlar ömürlerinin az olduğunu.
Bugün olmasa da yarın ne kendileri ne de gözleri gibi baktıkları, çoluk çocuklarının nafakasından kesip besledikleri güvercinleri.
Dün görüp fotoğrafladığım bu kare de çok geçmez tarih olacak.
Zira yarın muhtemelen burada kuşlara yem veren adam değil, kepçe ile kazı yapan bir inşaat işçisinin fotoğrafı çekilecek.