Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Ankara'da şehit düşen özel harekat polisi Yakup Sürücü'nün annesi Çiğdem Sürücü, "Ya benim evladım vatan haini olsaydı da sinerek dolaşsaydım, ne yapardım o zaman? Çok şükür ki şehit bir evladım var." dedi.
Darbe girişimi sırasında F-16 uçakları tarafından bombalanan Ankara Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığında şehit olan Yakup Sürücü'nün (29) Erzurum'un Pasinler ilçesi Taşkaynak Mahallesi'nde oturan ailesi, evlatlarıyla gurur duyuyor.
Anne Çiğdem ve baba İbrahim Sürücü, sık sık polis memuru oğullarının kabrini ziyaret edip dua okuyor.
Çiğdem Sürücü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunu şehit vermenin gururunu yaşadığını söyledi.
"Çok şükür ki Yakup'un annesiyim." diyen Sürücü, duygularını şöyle dile getirdi:
"Zaten oğlum için şehitlikten başka bir şey kabul olmazdı. Onu anlatmaya ne kalem ne de defter yeter. Rabb'im ona yetecek mükafatı verdi. Tarihlik adam, tarihe imza, mühür atar. Oğlum da evelallah tarihe mühür attı. O bize sürekli tarih ve Allah'ın emirlerini anlatırdı. O anlatılabilecek bir evlat değildi. Ona sürekli dua ederdim. Eğitim aldığı zamanda çok sevilen bir öğrenciydi. Allah'a şükür ki muradına erdi. Ölüm bizim için, ha bugün ha yarın. Yeter ki bu şan ve şerefe layık olalım. 10 veya 20 yıl sonra bu toprağın altına gideceğiz. Ama şanı şerefi de bambaşka."
Vatan için kendisinin de gözünü kırpmadan canını vermeye hazır olduğunu anlatan Sürücü, "Ya benim evladım vatan haini olsaydı da sinerek dolaşsaydım, ne yapardım o zaman? Çok şükür ki şehit bir evladım var. Çocuklarıma, torunlarıma devlet bakar ama toprağım, vatanım olmazsa hiç kimse bakamaz. Rabb'im hem dünyalığımı hem de ahiretliğimi vermiş. Geride 4 oğlum daha var. Bizim için önemli olan namus, şeref, haysiyet, başka da bir şey değil." ifadelerini kullandı.
"BİR YAKUP GİDER, BİN YAKUP GELİR"
Baba İbrahim Sürücü ise yıllık izinde olan oğlunun FETÖ'nün darbe girişimini öğrenir öğrenmez görev yeri Özel Harekat Daire Başkanlığına gittiğini belirtti.
Oğlunun şehadete yürümesini mutluluk olarak gördüğünü söyleyen Sürücü, "Bizim acımız yok. Çok şükür Allah bana böyle bir evlat nasip etti. Yavrum şehadete yürüdü. Bunu acı değil mutluluk olarak görüyorum. Annesinin üzülmemesi için elinden geleni yapardı. Nöbet dışında eve gelip, annesinin evdeki halısını yıkayıp gidecek bir çocuktu. Annesi ona dua ederken 'Göklerde gezesin, yerlerde değil' derdi. O dualarda Yakup'u bu noktaya getirdi." diye konuştu.
Bilinen ve bilinmeyen nice kahramanların vatan için şehit düştüğünü vurgulayan Sürücü, "Oğlum Yakup vatan için şehit oldu. Bin Yakup'um da olsa bu vatana feda olsun. Yakup gitti, torunum Hamza geldi. Onu aldı, bunu verdi. Şu anda iki yaşında bir babayiğit. Yakuplar bitmez. Yakuplar gider Hamzalar gelir. Bir Yakup gider, bin Yakup gelir." dedi.
"Ölüm hak ama bugün ama yarın." ifadesini kullanan Sürücü, şunları kaydetti:
"Ailem bugün böyle duruyorsa Yakupların sayesindedir. Oğlumun şehadet haberini aldıktan sonra gittiğimde, orada bütün şehit babalarını teselli ettim. Onlara 'Şükredin, çocuklarınızı buldunuz, ben bulamadım. Şehadete yürümüşler. Neden ağlıyorsunuz, bugün güleceksiniz. Hamdedin, siz şehit babasısınız' dedim. Oğlumun cenazesinde ağlamadım, kimseyi de ağlatmadım. Ağlamak Türk milletine yakışmaz. Bizim bir ve bütün olmamız lazım. Bu vatan bizim. Öylesi var ki uçağını koyacağı toprağı yok."