Vedat REFAYELİ
Erzurum’da mübarek Ramazan ayı geldiğinde, bazı alışkanlıklarımız, ritüellerimiz vardır.
Bunlardan biridir kadayıf kuyruğunda olmak.
Yaşayan her Erzurumlunun da mutlaka iftar sofrasında çorba ve kıymanın yanına pek de yakıştırdığı kadayıf için alışveriş yapılır ama her daim bu normal bir alışveriş olmaz.
Ramazan ayına bir kala başlar bu alışveriş ve üç dört gün izdihamı yaşanır.
Her yıl rutinimizdir bu ve bu Ramazan’da da yaşadık, yaşattık bunu, es geçmedik.
Onca zaman dururken yine son güne bıraktık kadayıf alışverişimizi ve kuyruğa girme işini.
Ben de o rutini bozmadım, sahura kalkacağımız günün akşamı gittim almaya.
Kuyrukla karşılaştım ve bunu hiç de yadırgamadım.
Yadırgamadım, çünkü kadayıf kuyruğu artık bizim ata sporumuz olmuştur ve onu yaşayacağız.
O kuyruk olacak ve biz o kadayıfı kuyruğa girip de alacağız!
Gelmeyin üstümüze.
Kuyruğa girilmeden alınan kadayıfın kadayıf olmadığına inanan, inandırılan şehrin çocuklarıyız biz!