Erzincan'da, köylerinde çıkan yangının evlere sıçramasını önlemeye çalışırken rüzgarın da etkisiyle elbisesi alev alan Hüseyin Acar, Erzurum'da tedaviye alındı.
Merkeze bağlı Hancıçiftlik köyünde yaşayan 2 çocuk babası Hüseyin Acar, 10 gün önce ahırda hayvanlarına yem verdikten sonra evlerine yakın alanda bulunan ve kullanılmaz haldeki sulama kanalının içinde biriken otların tutuştuğunu gördü.
Yangının evlerine ve yakın alandaki ot balyalarına sıçramasını önlemeye çalışın Acar, rüzgarın da etkisiyle büyüyen alevlerin ortasında kaldı.
Üzerindeki kıyafetler alev alan ve bir süre kendi imkanlarıyla yangını söndüremeye çalışan Acar, çevredekilerin yardımıyla alevlerden kurtuldu. Vücudunun bir bölümü ile ellerinde ve yüzünün bir bölümünde yanık oluşan Acar, 112 Acil Servis ekiplerince Erzincan Devlet Hastanesine kaldırıldı.
KABUS GİBİ OLAYI UNUTAMIYOR
Acar, burada yapılan ilk müdahale sonrası Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi (BEAH) Yanık Merkezine sevk edilerek tedaviye alındı.
Kolları ve ellerinde 3. derece, yüzü ve vücudunun çeşitli yerlerinde ise ciddi yanık oluşan Acar, yaşadığı kabus gibi olayı unutamıyor.
Acar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yangını söndürmek isterken kendini alevlerin arasında bulduğunu söyledi.
Yangının sulama kanalına dökülen soba külünden çıktığını anlatan Acar, "Ahırdan çıkıyordum, boş haldeki sulama kanalının içine soba külü atmışlar. Kanaldaki ot ve odunlar da baya tutuşmuştu, yangını çevredeki toz ve toprakla söndürdüm. Komşuma da su getirip söndürdüğüm ateşin üzerine serpmesini söyledim. Ancak o esnada rüzgarın da etkisiyle yangın daha şiddetli çıktı ve alevler üzerime sıçradı." dedi.
Acar, elbisesinin yanmasıyla alevlerin bedenini sardığını belirterek, köyde pek kimsenin olmadığını ve genelde yaşlı insanların oturduğunu aktardı.
"KÖYÜM KURTULSUN GERİSİ ÖNEMLİ DEĞİL"
Aile ve komşularının, hem kendi üzerindeki yangını söndürmeye çalıştığını hem de itfaiye ekiplerine haber verdiklerini belirten Acar, "İtfaiye gelip yangını söndürdü ama olan bana oldu. Köyü kurtardım, canımıza kıydık. Belki sağ elim kesilebilir, pişman olmadım. Köyüm kurtulsun gerisi önemli değil. Köyümdeki komşularımın evleri zarar görmesin diye kendimi ateşe attım. Yangına müdahale etmeseydim köydeki evler ve ahırların çoğu yanacaktı." ifadelerini kullandı.
Acar, köylerindeki sulama kanalının uzun sürerdir yapılamadığını, olası yangınlar için tehlike oluşturduğunu ifade etti.
BEAH yönetimi ve Yanık Merkezi çalışanları ile doktorlarına ilgili ve alakalarından dolayı teşekkür eden Acar, yaşadığı kabus gibi olayın her gece rüyasına girdiğini sözlerine ekledi.
BEAH Yanık Merkezi yetkilileri de vücudunda 2. ve 3. derece yanıklar oluşan Acar'ın hayati tehlikeyi atlattığını, tedavinin sürdüğünü bildirdi.