Erzurumlu Yusuf ve Zeynep Bektaş çifti, 2 çocuk sahibi olmalarına rağmen kızlarının tavsiyesiyle 4 yıl önce koruyucu ailesi oldukları 5,5 yaşındaki Ezel'i aile şefkatiyle büyütüyor.
Ömer Nasuhi Bilmen Mahallesi'nde oturan Bektaş çifti, 4 yıl önce Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğünün koruyucu aile biriminde çalışan kızının tavsiyesiyle çocuk yuvasını ziyarete gitti.
Ziyaret sonunda 1,5 yaşındaki Ezel'i evlerinde misafir etmek isteyen çift, daha sonra koruyucu aile olmak için müracaat etti. Çift, gerekli prosedürlerin tamamlanmasının ardından küçük Ezel'e yuvalarının kapısını açtı.
Diğer çocukları büyüyüp hayata atıldıkları için genellikle Ezel ile baş başa kalan çift, Ezel'i anne ve baba şefkatinden mahrum bırakmıyor.
Bektaş ailesi, evlerinin neşe kaynağı olan küçük yavrularına güzel bir gelecek kurmak için çaba gösteriyor.
Koruyucu baba Yusuf Bektaş, AA muhabirine, evli kızlarının tavsiyesi üzerine eşiyle 4 yıl önce çocuk yuvasına gittiklerini belirterek, koruyucu ailesi oldukları çocuğu evlerinde bir süre misafir ettiğini söyledi.
Ziyarette hem eşinin hem de kendisinin yuvadaki çocukların durumundan çok etkilendiğini anlatan Bektaş, "Oğlum bir ilde doktor, kızım evli. Hanımla evde yalnız kaldık ve koruyucu aile olmaya, bir çocuğa nefes olmaya, hayatına yön vermeye karar verdik. Bu duyguyu yaşamak lazım. Erken yaşta evlendiğimizden dolayı çocuklarımız da erkenden büyüdü." dedi.
Bektaş, imkanı olan herkesin yuvadaki çocukları ziyaret etmelerini isteyerek, bu çocukların anne ve baba sevgisine muhtaç olduğunu dile getirdi.
"O BİZE ALLAH'IN EMANETİ"
Yuvadaki çocuklara devletin her türlü imkanı sağladığını vurgulayan Bektaş, şöyle devam etti:
"Yuvadaki çocukların sevgiye muhtaçlığını gördüğümden bir daha Ezel'i geri göndermek istemedim. Ezel, evimize renk kattı. Yuvada her türlü imkan var ama anne ve baba sevgisini ancak bir aile verir. Ezel'in öz çocuklarımdan farkı yok, o bize Allah'ın emaneti. Yalnızlığımızı giderdi, o olmasa belki hiçbir aktivitemiz olmayacaktı. Ezel olmasa hayatın tadı yok, günümüz hep Ezel ile. Koruyucu baba olmak özel bir durum. Vicdanlı, merhametli ve durumu iyi olanların bu işi yapmasını isterim. Bu çocukların tek ihtiyacı anne ve baba sevgisi."
Yusuf Bektaş, Ezel'in iyi bir birey olarak yetişmesi için ellerinden gelenin fazlasını yapacaklarını sözlerine ekledi.
"BELKİ ÖZ ÇOCUKLARIMA YAŞAMADIĞIM DUYGULARI EZEL İLE YAŞADIM"
Koruyucu anne Zeynep Bektaş da koruyucu aile olmanın çok güzel duygu olduğunu anlatarak, "Belki öz çocuklarımla yaşamadığım duyguları Ezel ile yaşadım. Herkese tavsiye ederim, kimse çekinmesin. Şefkatli ve merhametli olan her insan koruyucu aile olur. Ezel evimizin neşe kaynağı oldu. O olmasa kim bilir tek başıma evde ne yapardım. Eşim işe gidiyor, bana hayat arkadaşı oldu." diye konuştu.
Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürü Cemil İlbaş da koruyucu aile olmanın çok özel durum olduğunu belirterek, çocuklara özel çaba sarf eden bu ailelerinin hepsinin özel insanlar olduğunu aktardı.
Koruyucu aile olmanın fedakarlık istediğini dile getiren İlbaş, "Koruyucu aile, çocukların psikolojik ve fiziksel bütün gelişimsel alanlarıyla ilgileniyor. Ekonomik anlamda ne kadar ödeme yapsak azdır. Koruyucu aileye sigorta yaptırıyoruz. Erzurum'da 56 koruyucu ailemiz var, arkadaşlarımız bu ailelerle sürekli irtibatta." ifadelerini kulandı.
İlbaş, kurumlarına başvurmaları durumunda koruyucu aile olmak isteyen çiftler ile bekar olup yalnız yaşayan 25-65 yaş arasındaki vatandaşların müracaatlarını kabul ettiklerini, yapılan inceleme ve uyum süreçlerinin ardından işlemlere başladıklarını söyledi.
Koruyucu ailelerin çocuklara bir anne baba nasılsa öyle davranıp fedakarlık gösterdiğine dikkati çeken İlbaş, "Devletimiz çocuklara her türlü desteği ve imkanı veriyor. Kurumsal olarak çocukların her türlü ihtiyaçlarını karşılıyoruz ama bir aile olamıyoruz. Çocuk mutlak surette bir aile yanında yaşamak ister. Koruyucu ailedeki çocukların her türlü gelişimleri diğer çocuklara göre çok daha farklı oluyor." diye konuştu.