Vedat REFAYELİ
Av.Erol Gür, Av.Faruk Terzioğlu.
Her ikisi de Erzurum’da ismi ilk sıralarda yeralan avukattır.
İkisi de Avukat denilince ilk akla gelen isimlerdir.
İkisi de binlerce davaya girmiş, çıkmış, meslekte 50 yılı aşmış hukukçudur.
İz bırakmışlardır, sadece aldığı para ile değil, dua ile de tanınmış insanlardır.
Yaşadıklarından dolayı da bugün mesleğe adım atmış genç hukukçuların rol modeli olabilmeyi başarmışlardır.
Geçen süre içerisinde girdikleri yüzlerce davada da karşı karşıya kalmışlardır ama bir gün dahi birbirlerine darılmamış, küsmemiş, arkadaşlıklarını devam ettirmişlerdir.
Kuşkusuz her ikisini de tanıyalı bir 40 yıl olmuştur.
Her daim sevgi ve saygı ile andığım bu iki ağabeyim Avukat Erol Gür ile Avukat Faruk Terzioğlu meslektaşları arasında da saygın, ayrıcalıklıdır.
Hele hele herbirarada görmek ve onların sohbetini dinlemek ayrıyeten bir ayrıcalık.
Yeri geldiğinde ağabeydirler, arkadaştırlar.
Dost canlısıdırlar.
Allah her ikisinin de eksikliğini vermesin.
İşte geçtiğimiz gün o ayrıcalığı yaşayanlardanım.
İkisi de biraradaydı ve gazeteci ağabeyim Selahattin Şener ile Fırfırik’in de avukatlığını yapan Avukat Uğur Kızılkaya’nın ofisinde bir çok ortak anısını dinleme mutluluğunu yaşadım.
***
İşin içinde Erol Gür ile Faruk Terzioğlu olunca elbette ki biraz eskilere gidiliyor.
En çok anı kuşkusuz bayağı bir eskiye ait.
Zaten en kıymetlisi de o eski yaşananlar oluyor.
Zira günümüze göre öylesine şaşırtıcı, komik ve kıymetli geliyor ki.
Doyamıyorsun anılarını anlatmalarına.
En çok da aynı davada karşılıklı savunmaları ile ilgili anılar şaşırtıyor ve ilginç geliyor insana.
Tabi tecrübe de olduğu için mesela aynı davada biri davalının diğeri de davacının avukatı olduktan sonra ne yaptıklarını sorduğunda öğrenip gülüyor ve şaşıyorsun.
Bir defa adliyeden çıktıkları zaman aynı taksiye ya da aynı araca binme durumları yok.
Müvekkillerine küsmüş gibi oynuyorlar.
Zira aksi ters tepki yapıyormuş ve ondan dolayı da bu konuda azami titizlik gösteriyor, çok dikkatli oluyorlarmış.
Her ne şekilde dava sonuçlanırsa sonuçlansın yine arkadaşlıkları devam ediyormuş.
Erol Gür ağabeyimizin anlatmasına göre bir defa da mecburen Çatlıların yeraldığı bir cinayet davasında hem sanık hem de davacıyla aynı araca binmek zorunda kalınmış.
Ama araç içinde her iki tarafı da sakin olmaları konusunda uyarmış ve onlar da Gür’ün sözünden çıkmamışlar.
KONU İLE ALAKALI BİR ÖZLÜ SÖZ: Gençler ümitleriyle, ihtiyarlar anılarıyla yaşarlar...