Vedat REFAYELİ
Son zamanlarda en yakınlarımın acı kayıplarını hep Erzurum dışındayken öğrenir oldum.
İşte bir kara haber daha geldi.
Kocaeli’de iken öğrendim Nazmi Ilıcalı’nın vefat haberini.
Diğer adıyla organik Nazmi’nin ölüm haberini.
Nazmi ağabey, Erzurum’da iz bırakan değerli ağabeylerimden biriydi.
Bazıları köylü, bazıları şehirlidir ya.
Nazmi ağabey ikisi birdendi.
Hem köylü hem de şehirliydi.
İki türlüsünü de aynı anda yaşatan bir yapısı vardı.
Özellikle tarım ile uğraşanlar için bir rol modeldi.
Eğitimci olmasına rağmen o hep tarımla, ziraatla anılırdı.
Erzurum’u tarımda uçurmaktı en büyük hedefi ama buna gücü yetmedi.
Herşeyden önce çok farklı bir karakterdi.
Renkti.
Herkesin giderek birbirine benzediği veya benzetilmeye çalışıldığı bir ortamda o hep aykırı kaldı.
Zaten aykırılık da ona yakışıyordu.
Farkındalık oluşturan işler yapması, sözler söylemesi onu gözümüzde daha da büyütüyordu.
Şehrin az adamlarından biriydi.
Bugün hayatta olmayan bir çok ağabeyimiz gibi o da yedeği olmayanlardandı.
Muhalif kimliği ile tanınırdı hep.
Sosyal demokrat bir adamdı.
Biliyorum, çok arzu etmesine rağmen hiç siyasette istediği yere gelemedi.
Ya da uğraştığı o kadar iş vardı ki ona zaman bulamıyordu.
***
Yakın akrabası eski vekil Mustafa Ilıcalı’nın bir bayram sabahı daveti üzerine evine gitmiştim Nazmi ağabeyin.
Bayağı kaynatmıştık.
Fırfırik’e de çok kez malzeme, konu olmuştu Nazmi ağabey.
2000’li yılların başlarında hemen hemen her sayıda Nazmi ağabeyle ilgili bir espri vardı.
İnanılmaz hoşgörülüydü.
Bazen farklı yerlerde karşılaşmalarımızda o hakkında çıkan esprileri konuşur, neşe ile ayrılırdık.
Sigara ile de özdeşleşmişti.
Ben de çok bırakmak istesem de kullanıyorum ama hayatımda onun kadar sigara tiryakisi görmedim desem yalan olmaz.
Her görüşmemizde en az yarım paket sigarayı o esnada içer bitirirdi.
Birini söndürürken illa ki diğerini yakardı.
Seviyorum derdi genelde niye o kadar çok içtiğini sorduğumda.
Büyükle büyük, küçükle küçüktü.
Sıfır egoya sahipti.
Mükemmel bir Türkçesi vardı.
Almayı değil, genelde vermeyi seven bir yapısı vardı.
Mertti, kibardı.
Öğreten adamdı.
Ben razıydım, rabbim de razı olsun.
Allahım rahmet eyleye.
Ailesinin ve sevenlerinin başı sağolsun.