DOĞUTÜRK

Uzmanlar "TikTok"a karşı aileleri ve gençleri uyardı

Yaşam

Uzmanlar, Çin'de geliştirilip Türkiye'nin yanı sıra birçok ülkede yaygın kullanılan ve sosyal medya uygulamaları arasında popüler hale gelen "TikTok"a karşı aileleri ve gençleri uyardı.

Daha çok müzik videolarının dudak eşleştirilmesi ile seslendirilmesi ve bunlara klip çekilmesi temeline oturtulan "TikTok" gibi uygulamaların, en fazla genç ve çocuklar tarafından kullanıldığına dikkati çeken uzmanlar, bağımlılık yapan bu uygulamalarda küfür ve argo kullanımı, şiddet, cinsellik, çıplaklık, uyuşturucuya teşvik, siber zorbalık ve cinsel istismarın da had safhaya ulaştığına işaret etti.

Terör örgütlerini övücü video ve içeriklerin de son dönemlerde "TikTok"ta giderek arttığını aktaran uzmanlar, çocuk ve gençler başta olmak üzere toplumun milli ve manevi değerlerini zedeleyen uygulamaya karşı aileleri ve gençleri uyardı.

Marmara Üniversitesi (MÜ) İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Dijital İletişim Araştırmacısı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, Çin'de geliştirilen TikTok'un, komik ve eğlenceli video oluşturma ve paylaşmanın yanı sıra kullanıcılarına canlı yayın olanağı da tanıyan sosyal medya uygulaması olduğunu söyledi.

Facebook'un en büyük rakibi olan ve dünyada ayda yaklaşık 500 milyon kişinin kullandığı "TikTok" uygulamasına karşı ailelerin, gençlerin ve çocukların dikkatli olması gerektiğini belirten Kırık, "TikTok'un video içerikleri ve yorumlar incelendiğinde ne yazık ki küfür ve argo kullanımı, şiddet, cinsellik, çıplaklık, uyuşturucuya teşvik, siber zorbalık ve cinsel istismar had safhaya ulaşmıştır. Terör örgütlerini öven türden video ve içerikler de son dönemlerde TikTok'ta giderek artmaktadır. Bu tarz uygulamalar hem çocuklarımızın hem de toplumun milli ve manevi değerlerini zedelemektedir. Bu konuda aileler ve gençler çok dikkatli olmalı." dedi.

TikTok'un, geliştirildiği Çin'de pek yaygın kullanılmadığına dikkati çeken Kırık, "TikTok, şu an itibarıyla 150'den fazla ülkede 1 milyar indirilme sayısını geçti. İstatistiklere göre Hindistan ve Amerika uygulamayı en çok indiren ülkeler arasında ilk iki sırada yer alırken, 30 milyona yakın kullanıcısıyla Türkiye ise üçüncü sırada." diye konuştu.

Kırık, TikTok’un çocuklar ve gençler arasında bağımlılık yaptığına ve uygulamanın Türkiye’de de hızla yaygınlaştığına işaret ederek, söz konusu uygulamanın geçen yıl dünyada 660 milyon indirilme ile Facebook'un en büyük rakibi durumuna geldiğini kaydetti.

Araştırmalara göre TikTok bağımlılığı yüzünden çok sayıda kişinin kendine zarar verdiğini aktaran Kırık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hindistan ve Mumbai'de TikTok yüzünden hayatlarına son vermiş ve zarar görmüş. İnsanların bu yaşadıklarına ek olarak Hindistan Çennai Yüksek Mahkemesi, 3 Nisan'da uygulamanın porno içeriklerin yayılmasına neden olduğuna ilişkin bir karar vermiş, Google ve Apple'dan Tiktok'u sanal uygulama mağazalarından kaldırmasını istemişti. Ancak kısa süre sonra uygulama tekrardan kendisine yer bulmuştu. Yüzlerce ailenin şikayeti üzerine ABD Federal Ticaret Komisyonu da TikTok’un, çocukların yasa dışı yollardan kişisel bilgilerini topladığını, bunları kullandığını ve izin alma mekanizmasını işletmediğini beyan etmiş, 'Çocukların Çevrimiçi Gizlilik Koruma Yasası'nı ihlal ettiğine hükmetmişti. Böylece TikTok’un geliştirici ByteDance 5,7 milyon dolar para cezasına çarptırılmıştı."

AYDA 500 MİLYON KİŞİNİN KULLANDIĞI TİKTOK'TA DENETİM SIKINTISI

Dünyada her ay 500 milyondan fazla insanın TikTok'u kullandığını belirten Kırık, uygulamayı kullananların yüzde 66’sının ise 30 yaşından küçük olduğunu dile getirdi.

TikTok’taki videoların ve kullanılan kelimelerin filtrelenebileceğini bildiren Kırık, ancak içeriklerin belli noktalarında bulunan unsurlar aracılığıyla çocukların bilinçaltına gönderilen subliminal mesajlarda, filtrelemenin herhangi bir işlevi bulunmadığını ifade etti. Kırık, şunları kaydetti:

"TikTok'taki bazı videoların genellikle arka planlarında yer alan terör örgütü bayrakları, simge ve sembolleri de denetimsiz yapıyı gözler önüne sermektedir. Küfür, müstehcen içerikler ve çocukların zihinsel ve fiziksel gelişimine doğrudan etki edecek türdeki videoların sayısı bu uygulamada her geçen gün artmaktadır. Aynı ses efektinin ve içeriğin farklı kullanıcılar tarafından paylaşılması da uygulamadaki videoların arka arkaya izlenmesine ve çocukların kontrolsüz şekilde vakit geçirmesine neden olmaktadır."

Kırık, TikTok kullanıcıları 11 ila 20 yaş aralığında olduğundan özellikle çocuk ve gençlerin tehdit altında bulunduğunu dile getirdi.

TikTok gibi benzer uygulamaların tehlikelerine karşı çocukların dijital okuryazarlığının önemine değinen Kırık, şu önerilerde bulundu:

"Çocukların uygunsuz içeriklerle karşı karşıya kalmaması adına TikTok uygulamasının ayarlar sekmesindeki dijital refah özelliğindeki kısıtlı mod seçeneği mutlaka kullanılmalı ve bir nebze de olsa içerikler filtrelenmelidir. Yine aynı sekme altındaki 'Ekran Zamanı Yönetimi' ile uygulamada günde 2 saatten fazla kalınmasının önüne geçilmelidir. Gizlilik ayarlarında yer alan "özel hesap" sekmesi de aktif hale getirilmelidir. Yine mesaj gönderim seçeneklerinin de kapalı olması, yorumların arkadaşlarla sınırlandırılması da TikTok’un zararlı etkilerini minimum düzeye indirgeyecektir. Ailelerin bu tarz uygulamalara yönelik bilgi sahibi olması ve zaman zaman telefonlar aracılığıyla bu uygulamaların kontrol edilmesi de sorunlarla mücadele noktasında oldukça önemlidir."

"PAYLAŞIMLAR PSİKOLOJİK RAHATSIZLIK BELİRTİSİ"

Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Seçer de TikTok ve benzeri uygulamaların kullanımının son yıllarda toplumda her yaş grubunda artış gösterdiğini söyledi.

Seçer, "TikTok gibi uygulamalarda ilginç videolar ve paylaşımlar aracılığıyla kısa sürede ve kısa yoldan fark edilme, beğenilme ve ünlü olma çabaları psikolojik rahatsızlık belirtisidir. Bu uygulamalarda bir amaç uğruna bireyler sahip oldukları bazı özelliklerini abartarak sunmakta, ilginç hareket ve eylemlere yönelebilmektedir." dedi.

Bu tarz uygulamaları kullanan kişilerde kendisi olmayan bir karaktere bürünme girişiminin söz konusu olduğunu ifade eden Seçer, bu durumum benlik yitiminin önemli bir göstergesi olduğunu aktardı.

Seçer, şöhret olma umuduyla bu uygulamaları yoğun kullanan ve paylaşımlarda bulunan insanların sanal dünyaya hapsedildiğine işaret ederek, özellikle çocuk ve gençlerde kullanımı hızla yaygınlaşan bu tür uygulamaların gençleri sanal dünyanın ve sosyal medyanın çıkmazları ile savunmasız bir şekilde karşı karşıya getirdiğini kaydetti.

Doç. Dr. İsmail Seçer, gençleri bu yönde eylemde bulunmaya iten doyurulmamış psikolojik ihtiyaçların da psikolojik rahatsızlıklara zemin hazırladığını sözlerine ekledi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.