Okullarımızın yaz tatiline girmesiyle birlikte öğrencilerimizin yaz tatilindeki boş gibi görünen çok değerli zamanları değerlendirmeleri gerekir. Bu değerlendirme maddi gücü yerinde olanların tatile, maddi gücü zayıf olanların ise bulabildiği işlerde çalışmaya ve bazılarının da dinini öğrenmek (!) veya sokaklardan kurtarmak için hocaya gitmeleri demektir.
Geçengünkü Cuma namazında hocamız vaizde ve hutbede bunun müjdesini verdi. (!) Çocuklarınıza iki ay içerisinde Kuranı, namazı, dinini öğreteceğiz dedi, kız çocuklarına da eşi hanımefendi ders verecekmiş. Diyanet çocuk sayısınca hocalara bir ders ücreti verecek; bu konu dışı! Ancak, din eğitimiKuran öğrenmeyi kapsamayacak, Arapça harflerle Kuran’ın okunmasını öğretecek. Allah’ın emri olan kendi dilinde okumayı ve düşünmeği ve Kuran’ın hayata geçmesini amaçlamıyor çünkü! Kuranın ilk amacı dünyada ahlaklı ve adaletli insanlarla İslam’ı diğer din mensuplarına tebliğ etmekti! İslam’ı sözleriyle tebliğ edenler var, ahlak ve adalet yok!
Selman Khan, Dünya Okulu adlı kitabında öğrencilerin tatil öncesi ve tatil sonrası başarılarını, soru çözme hızlarını ölçerek değerlendirmiş. Ekonomik gücü yüksek olan ve evde kitap okuma alışkanlığı bulunan aileler ile ekonomik gücü zayıf olan ve okuma alışkanlığı olmayan aile öğrencilerinin arasında yeni sömestri başlarında yüzde yetmişlik bir fark bulunduğunu belirtiyor. “Hayattaki gerçek mucize küçüklüğünde iyi bir öğretmene rastlamaktır” diyor Salman Khan!
Bir Ortadoğulu insanın beyninin ortalama yüzde seksen beşinde din ağırlıklı bilgiler vardır. Hayata hazırlayacak matematik, fen, felsefe, fizik, kimya, sosyoloji, tarih, mantık, psikoloji gibi bilgiler için beyinde sadece % 15 gibi bir bölge bırakmışız demektir! Çocuklara düşünmeği ve sorgulamayı öğretecek sistem, belletilmelidir.
Öğrencilerimiz elbette dinlerini öğrensinler; buna kimsenin itirazı yok; ancak dünyayla yarıştıracak olan bilgiler, pozitif bilimlerdir. Dinde taassup, dinin kendisine karşıdır. Dinimiz, ilim yapmayı kadınlara ve erkeklere farz kılmıştır. Ülkenin gelişmesi, yetişmiş teknisyenler, konularında uzmanlaşmış elemanlar, konusunda uzman akademisyenler, bilim adamlarının üretime destek vermesi ile üreterek kalkınabilir, dünyada konfor alanında yükselebilir, kendimize gelişmiş ülkeler içerisinde yer bulabiliriz! Üretimi artırarak bütün fen, tıp, mühendislikler, elektronik, ilaç, uzay ve bütün teknoloji alanlarında, tarım ve hayvancılıkta profesyonelleşerek yükseklere çıkarak yaşayabiliriz!
Kitap okuma alışkanlığı ailelerde, öğretmenlerde, öğrencilerde ise % 10 un altındadır. Dünya klasiklerini yaz tatillerinde ve bütün zamanlarda her öğrencimizin okumasını sağlayabilmeliyiz! Balzac, Zola, Gorki, Hugo, Tolstoy, Çehov, Petrov, Goethe, Russo, Marks, Makyavel, Şekspir, Kafka, Dumas, Voltaire, Bismarck, Adler gibi ve daha sayfalara sığmayacak isimlerden habersiz olmak ve bunları okumamak ne kadar büyük şanssızlıktır? Ya felsefe adamlarından habersiz olmak; ne düşünmüşler, hangi şartlarda düşünmüşler, dünyaya nasıl güzellikler bırakmışlar; bunları aydınlanacak beyinlerin çok yakından tanımaları gerekir!
Zor olan ise; okuma alışkanlığı kazanamamış öğretmenlerimize okuma alışkanlığı kazandırabilmektir.
Yaz tatilinde hem öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz, velilerimiz, ebeveynler, din hocalarımız; dünya klasiklerini okuyabildikleri kadar okumalılar!
Gelişmenin önemli bir şartının; dünya klasiklerini okumak olarak görüyorum!