Erzurumspor’da futbolcuların bedenleri Menemen’de kafaları Hatay’daydı Cumartesi akşamı…
Sırf bu yüzden ‘Menemen’de kaybetmeyelim yeter’ mantığı vardı, Erzurumspor’da…
Çünkü kazanma azmi ve hırsı yoktu Dadaşta…
Sadece futbolcularda değil, Erkan Sözeri Hoca’da da aynı mantık hakimdi.
İlk yarı doğrusunu söylemek gerekirse belki ev sahibi Menemen sekiz kez köşe vuruşu kullandı.
Çok köşe vuruşu kullanana değil, gol atana puan veriliyor.
Maçta Erzurumspor’un pozisyonları daha netti.
9’uncu dakikada Aykut Demir’in getirdiği ve İbrahim Akdağ’a uzattığı pasta İbo’nun vuruşunda kaleci Selmani gole izin vermedi.
dakika Juju’nun ortaladığı topta kaleci Selmani boşa çıktı, ancak savunma gol çizisinden çıkardı.Birde 19. Dakika da Dadaşın bir atağı var ki, bu pozisyonda kaçar mı? dedirtti insana…
İbrahim Akdağ’ın arka direğe kestiği topu Juju boş kaleye gönderemedi.
İlk yarının özeti buydu, skorboarda Erzurum lehine 3-0 yazması gerekirken, 0-0’lık sonuçla gitti, Dadaş soyunma odasına…
İkinci yarıda 73’üncü dakikada ise Dadaş’ın kalesini önce melekler sonra Sehic korudu.
Yoksa skor tabelasına Menemen lehine 1-0 yazabilirdi.
Birde 79. Dakika var ki, Menemen’in bir pozisyonunda orta hakem Murat Erdoğan, faul düdüğü çaldı. Hakem avantaj kuralarılı uygulamış olsaydı, Menemenli futbolcular Dadaş’ın lambalarını sündürmüştü.
***
Cumartesi günkü maçın geneline baktığımızda özellikle ilk yarıda Erzurum ile Menemen arasında kalite farkı vardı.
Yoğun pas trafiği olan, oyunu geniş alana yayan ve ne yaptığını bilen bir Erzurum vardı…
Osman, Mücahid, Batuhan, Jasmin Scuk, Aykut ve Hasan, ev sahibi ekibin tehlikeli ataklarında da iyi bir set oluşturarak, topun kaleci Sehic’e ulaşmasına engel oldular.
Oysa ikinci yarı daha savruk bir Erzurumspor vardı sahada…
Roller değişmişti, ev sahibi Menemenspor daha etkili ataklar geliştirdi.
Mustafa Çeçenoğlu ve Ali Özgün bulduklarını atsalar fark olurdu fark…
Mavi-beyazlılar resmen karizmayı çizdirirdi, Ege sahillerinde…
Allah’tan beceriksiz günündeydi, Menemenli oyuncular.
Birde kaleci Sehic ve Aykut’un gününde olması imdadımıza koştu.
Hakikaten Aykut Demir tecrübesi Sehic ve taraftarlara rahat bir nefes aldırdı.
Hasan ve Mücahid ise yine evlere şenlikti.
Menemenli oyuncular Mücahid’in kanadığını çok kolay geçti. Hasan Hatipoğlu ise rakipleri ile her hava topuna çıktığında ellerini katınca, takımı aleyhine fauller yaptırdı.
Bak! Hasan Hatipoğlu, tilki kevene bir kez oturur.
Her forvet, Menemenli futbolcular gibi olmaz
Sen elinle kolunla oynamaya devam edersen, Dadaşın canını çok yakarsın, çokkk….
Birde unutmadan şunu hatırlatayım.
Şut atmayan bir takımın maç kazanma olasılığı var mı?
Hemen cevabını vereyim, ‘Hayır’…
Ya, Cumartesi akşamı, Juju’nun ceza sahası dışından çektiği şutun haricinde, Erzurumspor’dan rakip kaleye şut atan ikinci bir oyuncu gördünüz mü?
Birde İbrahim’in kaleci çalıştırır gibi vurduğu topun haricinde…
Sen şut atmasan maç kazanamazsın.
Bakın bu takımın eskileri Emrah Başsan, İbrahim Akdağ ve Jasmin Scuk, üç oyuncunun da geçtiğimiz yıl ceza sahasının dışından attıkları goller var.
***
Oysa dünkü maçta bu oyunculardan beklenen şutlar gelmedi.
Erzurumspor sadece şut atamamakla kalmadı.
Üstelik o kadar klas ayaklara sahip takım, bir kere bile 2’ye 1 yaparak rakip ceza sahasında pozisyon bulamadı.
Yani Erzurumsporlu oyuncuların varyasyonları yoktu.
***
Vallahi, Menemen maçını “Bedenler İzmir’de kafalar Hatay’da” diye yorumlasak da, eğer Pote böyle kayıpları oynayacaksa, diğer oyuncular klaslarını konuşturmayacaksa, Erkan hoca Obe’yi yanında oturtturmaya devam edecekse, değil ki haftaya Hatay maçı, zirve şampiyonluk hayalleri zor dostum zor…