Artık görse görse'Başkan olur, molur' diye ilgi görür!

Oldum olası tekdüzelikten hiç hoşlanmam. Vasıfsız adam, hiç hazzetmediğim insan sınıfındandır. Üretmeyen, düşünmeyen, tek renge sahip, sadece tüketim alışkanlığı olan adam, hep işimin olmadığı adamdır. O yüzden de 'göbeğini kaşıyan adam' olarak da bilinen o 'bidon kafalılar'ın hayatımda hiç yeri olmadı. Belki çevremde oldu ama hiç yanımda olmadı onlar! Farklı pencereden bakanadam hep 'benim adamım' olmuştur. 'Çocuklar Duymasın' ve şimdilerde çok izlenen 'Seksenler' dizisinin yazarı Birol Güven ile 'Yalan Dünya'nın hem oyuncusu, hem de senaristi Gülse Birsel, sadece dışarıdan hayran olduğum, farklı pencereden bakan insanlardan sadece ikisi.
EZBER BOZAN ADAM: POLAT!
Erzurum'da da farklı pencereden bakan tanıdığım ve sevdiklerim olmuştur elbette. Bunlar içerisinde özellikle Cemal Polat ismine ayrı bir paragraf açmam gerekiyor. Spor muhabirliği yaptığım, günümün büyük bir bölümünü geçirdiğim Erzurumspor'da gördüm ki Polat'ın farklı bir penceresi var ve o pencereden bakan çok az kimse bulunuyor. İlerisinde örnekleyeceğim bu farklı bakış açısından olsa gerek, Cemal Polat, başkanlığını yaptığı mavi-beyazlı kulübü 1. lige çıkaran ilk ve tek başkan olarak da tarihe geçmiştir zaten. Çoğu zaman kritik anlar olmuştur ve ben hiç sağa, sola bakmadan, hemen Cemal Başkanın ağzına bakmışımdır! Çünkü o, 'ezber bozan' bir adamdı ve hem garip karşılansa da aldığı veya uyguladığı kararın, bir doğruluğu ve gerçekliği vardı, zaten öyle de olurdu!
 
BİRİNCİSİNE OKEY!
Ben ne anlatacaktım ne anlatıyorum. Herhalde 'devrik' Sağlık Bakanımız Recep Akdağ'ın Erzurum'a gelişiyle ilgili farklı düşüncemden dolaydır yukarıdaki anlattıklarım! Ya da bugün yine 'fesatlığım tutmuş', süper bir bir meslek dalı olan 'komplo teorisyenliği'ne hizmet ettiğime verin! Sizi bilmiyorum ama gerçekten Recep Akdağ'ın birinci gelişini değil de ikinci gelişini çok merak ediyorum! Milletvekili olarak ilk defa geleceği Erzurum'dan mutlu bir şekilde ayrılır. Karşılayanları da çok olur, 'nezaketen' uğurlayanları da! Kırmızı plakasız çıkacağı bu ilk yolculuğunda belki plakanın rengine hiç takılmayacak! Geldiğinde hep serilen kırmızı renkli halıların artık olmadığını görünce, ''tabi canım'' diyerek şaşırmayacak. Buna çok eminim.
İKİNCİ GELİŞ ZOR ZENAAT!
Ama.. İşte ama'sı var. Ama aynı mutluluğu ikinci defa gelişinden sonra yaşayacağını hiç ama hiç sanmıyorum! İkinci defa gelirken havaalanında onu karşılamaya gelenlerin sayısında azalma olduğunu bizzat müşahede edecektir. Şehirde dolaşırken, etrafında eski kalabalıktan eser bulamayacağı gibi, artık kalabalık gruplar ile oradan oraya gidiyor olmayacağı gerçeği ile yüz yüze kalacak. Etrafında 'fır' dönenler sırra kadem basacak, belki de gününün büyük bir bölümünü çok sevdiği dostu Cafer Bulucu'nun Organize'de ki Burak Gıda'sında geçirecek, hatta burada çok oturmaktan dolayı canı bile sıkılacak! Ne bileyim. Belki de şehir şaşırtır beni! 'Büyükşehir'e Başkan olur, molur' diye ikinci gelişi de, üçüncü gelişi de bakarsınız muhteşem olur. Ben de 'işkillenmemle' kalmış olurum!
O ŞİMDİ ERZURUM'UN VEKİLİ!
Sayın eski Bakan ne diyor bilmiyorum ama ''Ben Erzurum'un değil, Türkiye'nin Bakanıyım'' derken, bu ifadenin bir gün kendisine zarar verebileceğini düşündü mü hiç? Ben şahsen halen daha oradayım. Artık aynı Akdağ Türkiye'nin Bakanı değil, Erzurum'un milletvekili. Bakalım Erzurum milletvekili olarak diğer vekil arkadaşlarının uğradığı sorunlar karşısında acaba bu defa
 '' Ama ben Türkiye'nin eski bakanıyım'' mı diyecek! Bakanlık kolay da bakalım vekillik nasıl gidecek, gerçekten sizler kadar ben de merak ediyorum. Vekillik konusunda en çok da Muhyettin Aksak ile yarışacağını, şimdiden söyleyeyim de fesatlık yine de bende kalsın!
Bugüne kadar Bakan olarak birçok ilk'e ve icraata imza atan Akdağ'ın hep birlikte ne ekmiş, ne biçiyor, onu bekleyip göreceğiz.