Aslında öncesinde bu konuyu yazmayı düşünüyordum, lakin yoğun ve ivedi gündem dolayısı ile bu güne kaldı.
Resmindeki kitap da görüldüğü gibi bazı siyonist söylem ve semboller ile servis edilmeye çalışılan üstün zekalı olarak nitelendirilerek onun gibi olmayanlara özellikle Müslüman kamuoyuna geri zekalılık muamelesinin reva görüldüğü Atakan’dan bahsediyorum.!
Öncelikle her çocuk bir değerdir, özelliktir potansiyel ve yetenektir.! Önemli olan çocuğun yeteneklerinin ve potansiyelinin tespit ve tahlil edilmesi harekete geçirilmesidir!
Yüce Allah ezel ve ebed ilmi ile yarattığı her insanı sosyal yaşamında kullanabileceği özellikler ve potansiyel ile eşit yaratmıştır.
Dünyevi ve insani olan ise çocukların bu yeteneklerinin tespit edilebilmesi ve potansiyelinin eğitim ve çalışma ile harekete geçirilebilmesidir!
Atakan ezber ve taklit yetenekleri ön plana çıkmış , küçükken farkedilmiş ve o özellikleri etrafında yoğun çalışma periyodu ile bir gelişme ve ivme yakalamış normal bir çocuktur.!
Daha küçük yaşlarda 600 sayfalık Kuranı Kerim’i hıfz eden hafız çocuklarımızın da küçük yaşta bu başarıyı yakalamasının sebebi sözel zeka yeteneği ile eğitim ve çalışma grafiğinin buluşarak bir potansiyele dönüşmesidir.
Atakan yoğun okuduğu kitaplardan söylemler ortaya koymaktadır nihayetinde ezber yeteneği ile var olan bilgilerin tekrarını ve ikrarını sağlamaktadır.!
Özgün kendisine has fikir ve söylemler ortaya koymamaktadır.! Taklit yeteneği ilede biz büyüklerin söylemlerini sadece taklit etmektedir.
Atakan’a olağan üstü özellikler affetmek başta çocuğa ihanettir .! Atakan’ı ateizmin, siyonizmin , nihizmin sembol kitapları ile Müslüman kamuoyuna servis etmek siyonist emperyalizmdir.!
Değerler ve inanç eğitimini vermeden, ateizmin, meteryalizmin, nihizmin, sembolü felsefi kitaplar okutmak o çocuğu filozof yapmaz, belki okuduğu kitap yükü onun cehaletini giderse de, değerleriyle ailesiyle, büyükleri ile, yaratıcısı ile çelişecek bir filozofunda sırtında kitap yüklü merkepten hiç de bir farkı kalmayacaktır.! Bu evladımıza yapılacak en büyük ihanet ve haksızlık da budur.!
Diğer taraftan aslında bu problem bizim Türk Eğitim sisteminin en büyük temel eksikliği olmasıdır.!
Kendi insan felsefesine sahip olmayan bir Milli eğitim sisteminin apaçık göstergesidir .!
Kendi evladını milli ve manevi değerleri etrafında idealize edemeyen, çağın öncelikli ihtiyaçlarını karşılayabilecek, problemlerine çözüm üretebilecek Müslüman Türk Evladını geleceğe idealize ve dinamize edecek bir sistemsizlik ve eğitimsizlik probleminin en bariz göstergesi Atakan gibi evlatlarımızdır.!
Aileler ve eğitimciler olarak maalesef yetiştirmeye çalıştığımız evlatlarımızı özellikleri, yetenekleri ve potansiyelleri ile tanımıyoruz, bir sistem eşliğinde onları tahlil edemiyoruz.!
Doğal olarak kendi milli insan felsefemizi temellendiremiyor ve ateizmin, deizmin, nihizmin, menfaatizmin senbolü felsefi kitaplar ve felsefeler evlatlarımızı mahkum ve mecbur edip sonrada çocuk filozof ilan ediyoruz.!
Her çocuk zekidir önemli olan eğlimlerinin ilgilerinin istidatlarının, özelliklerinin zamanında tahlil edilebilmesi ve eğitim ve çalışma disiplini ile aslında var olan potansiyeli açığa çıkarılmasıdır.!
Türk Eğitim sisteminde ki bu temel eksikliği gidermek üzere evlatlarımızın eğitim hayatları süresince fiziksel, bilişsel, psikolojik ve sosyal özelliklerini , eğlimlerini, yeteneklerini ölçmek ve özellikleri ve yetenekleri etrafında eğitim alabilmelerini sağlayarak geleceğe doğru , ulaşılabilir ve potansiyele dönüştürülebilir hedeflere yönlendirebilmek üzere bir sistem modülünün eksikliği ise en temel eğitim problemimizdir.!
Bu temel eğitim eksikliğine binaen Atatürk Üniversitesi bünyesinde şahsımın öncülüğü , Rektörümüz Prof Dr Ömer Çomaklı hocamızın destek ve katkıları ile ülkemizde bir ilk olacak “Çoklu Yetenek Tarama ve Yönlendirme Araştırma Merkezimiz “ Resmi gazete de yayınlanarak kurulmuş olup çalışmalarına başlamıştır.!
Ve inşaallah bu temel eksikliği giderecek Bir sistem modülünü geliştirmeyi bizler başaracağız.!
Selam saygı dua…
