Ayrılık haberleri geliyor mütemadiyen! Hergün mesajlar sıralanıyor cep telefonlarımıza kara kara. Birçok hatıramız olanlar ayrılıyorlar aramızdan. Dostlarımız, arkadaşlarımız, sevdiklerimiz bir bir göçüyorlar bu fani dünyadan.

Zevki, galibiyeti için, makam ve para için savaşanlar da, dini, devleti, milleti için savaşanlar da, hayatın kendisiyle savaşmaya çalışanlar da göçüyor bu gittikçe kirlenen dünyadan.

Ayrılık haberleri geliyor can ciğer olduklarımızdan; bir eyvallah demeyi bile esirgeyerek, ellerini kollarını sallayamadan gidiyorlar aramızdan bir bir.

Yahu daha bir ay önce beraberdik veya dün ne fark eder ki; aynı yolu takip ediyor ayrılık haberlerini aldıklarımız.

Kimin memnun gittiğini elbet kimse bilemez ancak maddi durumu merak ediyorsanız götürdüklerine bakacaksınız. Kim ne götürüyor; şimdilerde belediyelerin verdikleri birkaç metre bezden başka. Sanırsınız ki yaşarken dünyayı sırtlayan insanoğlu giderken sırt çantasına en azından yükte hafif pahada ağır kazanımlarıyla gideceklerdir, (!) gidemiyorlar!

Ayrılık haberleri geliyor, bir bir; canlarımız göçüyorlar, içimiz yanıyor doğal olarak! Belki de bir mesaj bırakıyorlar; Anamın Babama; “Beni çok bekletme” çık gel mesajı gibi!

Ayrılık haberleri geliyor; içimiz daralıyor, kalbimiz sıkışıyor, hemen özlemeye başlıyoruz; çoğunu yolcu etmekten bile aciz olduk gurbette!

Hayatın en zor anlarını herkes kendisine göre tanımlar, hatıraları arasına alır, ilk fırsatta anlatır. Benim yokluk aleminde en zor anlar kara haber aldığım, verdiğim kısacık anlar olmuştur ki; ömrümden sökülen bu alemde kağıttan binalara çakılmış derin kolon çivileridir.

Borç ödenir, yol yürünür, sıkıntıdır geçer; can gitti mi gelmez!

Ayrılık haberleri geliyor bu vefasız dünyadan; gidenler bir daha dönmemecisine gidiyorlar. Her biri içimize bir kor ve iyi kötü hatıralar bırakıyorlar. Burnumuzun ucu sızlıyor aklımıza gelenlerle birlikte. Kimisiyle ilk günahımızı işlemiş, kimisiyle ilk pişmanlığın derin ve karanlık dehlizinde buluşmuşuz. Kimilerini ömür boyu severek hayatımızdaki köşelerimize gül demetleriyle pembe işlemeli kırlentler yapmış, kimilerini cahildir ne yapsa yeridir babından hoş görüşümüzle omuz silkmişiz.

Ayrılık haberleri geliyor; can ciğer sarmaş dolaş olduklarımızla; kemiklerimizden bazılarını hatırlarken çıtır çıtır kırılma sesleri geliyor, kulaklarımıza! Bir yaradır onmuyor, bir sızıdır sızlıyor, derinden gelen bir özlemdir, dinmiyor. İyi ki dinmiyor!

Eski insanlar “ağzında dişin mi, göğsünde memen mi ağrıyor” sözüyle çekilen ağrıların yükseklik seviyesini anlatırlardı. Ayrılık haberleri için icat edilen bir söz dizisi var mıdır bilemiyorum; “Gölgemin gölgesi kara haber, seni de, seni de affettim” (A. Nihat Asya) diyen Bayrak şairimizin kara haberleri affederek içselleştirmesini bir hazan mevsimindeki sararmış altın sarısı olgun başakların hasat edilmesi olarak düşünüyorum; ne dersiniz?

Ayrılık haberleri geliyor; göçüyor sevdiklerimiz bir bir, bu dünyada bir seda bırakmıştırlar illa ki; kendi düşüncelerinde. Kimisi çok silik, kimisi rengarenk ışıltılarla dolu, kimisi asırlara örnek olabilecek resimlerle kimisi darağacında davası uğrunda, kimisi egosu için verdiği savaşlardan yorgun olarak düşerek bu dünyadan.

Kimileri insanların yaşaması, konforu için, kimisi insanların ölmesi için savaştılar!

Dünya döndükçe; ayrılık haberleri gelecek, devam edecek elbet; bizim ayrılık haberlerimizin sevdiklerimize ve bizi seven sevmeyenlere ulaşana kadar!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.