Türküler hayat demek,
Türküler can demek,
Türkülerle ağlayıp,
Türkülerle gülmek.
Cumhuriyetimizin 87’nci kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında; 28 Ekim akşamı, Atatürk Üniversitesi A salonunda, 2011 Üniversiad Kış Oyunları Genel Koordinatörü sayın Bekir Korkmazın üniversite ile birlikte gerçekleştirdiği “Babadan oğula Erzurum Türküleri” isimli gecede yer yerinden oynadı.
Türkü üstatlarımız, sırayla oğullarıyla birlikte sahneye çıkarken, salondan adeta bir alkış tufanı kopuyordu.
Bu güne kadar kendilerini özlemle görmek ve dinlemek istediğimiz türkü paşamız Raci Alkır, Mükerrem Kemertaş, Mehmet Çalmaşur ve Metin Gülebenzer, kendileri gibi ses sanatçısı olan oğulları Vahit Alkır, Tuncay Kemertaş, Taner Çalmaşur ve Sait Gülebenzer ile aynı sahneyi paylaştılar ve izleyicilerle tek bir yürek olup hep bir ağızdan Erzurum türkülerini seslendirerek adeta salonu inlettiler.
İlk önce, Vahit Alkır’ın açılış konuşması ve türküsüyle geceye start verildi. Ve işte o muhteşem an başladı. Raci Alkır mikrofonu eline alır almaz salon yer yerinden oynadı. Alkışlar adeta susmadı. Dakikalarca alkışlar devam etti. İzleyiciler sanki hep bir ağızdan tek bir yürek olup türküleri aynı anda keyifle okuyorlardı.Gecenin atmosferi adeta büyülemişti beni.
Raci Alkır, bu gece için hasta yatağından (sekiz ameliyat geçirip ) kalkıp gelmişti. Mutluluk göz yaşları içerisinde, türkülerini izleyicilere ilk günkü heyecanıyla seslendiriyordu sanki. Ne büyük paşasın sen, türkü paşa. Eli öpülesi güzel insan….
Türkülerin, benim hayatımda çok büyük önemi var. Türküsüz bir hayat asla düşünemiyorum. Yüreğim, türkü sevdasıyla dolu, inanın bir çok sabah uyandığımda türkü okuyarak güne başlıyorum.Gün geçtikçe içimde çağlayan oluşturan bu sevdamı susturamıyorum. Onun için, benim hayatımda da çok büyük önemi var, bu türkülerin ve güzel insanların.
Çocukluğumdan buyana türkülerle iç içe yaşadım. Dayım bağlama çalar türkü okurdu, annem ve babamda ona eşlik ederlerdi.Biz de üç kardeş onlarla birlikte söyledik türküleri, türkülerle ağlayıp türkülerle gülerdik. Zaman zamanda, THM korolarına katılarak susturmak istedim içimdeki bu sevdayı.
Büyük üstatların, oğullarıyla aynı sahnede, aynı havayı teneffüs etmenin ve bayrağı teslim edecek olmanın onuru ve gururunu yaşadıklarını gördüm.
Bu gece yaşamaya ve görmeye değer bir geceydi. Ya salonda yer bulamayıp ayakta ve dışarıda bekleyen izleyicilere ne demeli. Bu kadar insanı peşinden sürükleyen türkü üstatlarımıza uzun uzun ömürler diliyorum. İyi ki varsınız büyük üstatlar.
O gece için aslında söylenecek ve yazılacak çok şey var.…
Bence o gece, orada, Erzurum için bir tarih yazıldı. Hepimiz de şahitleriydik yazılan bu tarihin. Ne mutlu bize, ne mutlu o gün orada bulunanlara.
Gecenin ilerleyen dakikalarında Erzurum Dadaş Folklor ekibinin gösterisi de muhteşemdi. Geceye ayrı bir tat ve ayrı bir neşe kattılar.
O günü asla unutamayacağım. Hafızamıza kazınan muhteşem bir gece yaşadık.
Büyük üstatlar Raci Alkır ve Mükerrem Demirtaş’ın göz yaşlarının gece boyunca sel olup aktığını, onlarla birlikte bir çok izleyicinin de gözyaşlarını tutamadıklarını gördüm.
Buradan, bu organizasyonu düzenleyen ve önümüzdeki günlerde Aysun Gültekin,Nurullah Akçayır, Erdal Erzincanlı ve İbrahim Erkal konserlerini de Erzurumda gerçekleştireceklerini belirten başta 2011 Üniversiad Kış Oyunları Genel Koordinatörü Sayın Bekir Korkmaz’ a ve Atatürk Üniversitesi Organizasyon komitesine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Önümüzdeki günlerde “bu gecenin tadında” bir başka gecede, buluşmak üzere, bir yaşam diliyorum…