Eskiden, hakem hocaları yalvarırlardı, gençlere “Gelin futbol hakemi olun” diye… Kimse kolay kolay yanaşmazdı, gelen tekliflere…Gençler, özellikle amatör küme maçlarında yaşanan olumsuzluklardan dolayı hakem olmak istemiyordu. Deyim yerinde ise hakem olanlarda yönetimleri ile ne İsa’ya, ne Musa’ya yaranamıyordu. Hır, gür, şamata… Hakemlere saldırılar, küfürler yağardı. Son yıllarda bu tür olumsuz vukuatlar son buldu. Ama tam olarak bitmiş değil…Özellikle profesyonel liglerde TFF’nin uyguladığı ağır cezalar hakemlere hakaretleri azalttı. Temennimiz hakemler en küçük bir hakarete maruz kalmadan yönetirler maçlarını…
Dedikya!...Eskiden gençler yanaşmıyordu futbol hakemliğine. Oysa son yıllarda hakem sayısında önemli bir patlama var. Erzurum’da da amatör futbolcu sayısı kadar hakem sayısı vardır, herhalde… Son yıllarda erkek hakem sayısının yanında bayan hakemlerin sayısında da patlama yaşanıyor. Eskiden bir tek FİFA kokartlı hakemimiz Lale Orta vardı, şimdi çok sayıda bayan hakemi futbol sahalarında boy gösteriyor. Tabiki tribünlerde küfürün azalması bunda en büyük etken oldu. Ancak ben son yıllarda gençlere hakemliği sevdiren ve teşvik eden insanın Cüneyt Çakır olduğuna inanıyorum. Türkiye’de Süper Ligde düdük çalan bir çok hakemi takdir ediyorum. İsim vermeyeceğim, ama Cüneyt Çakır’dan bile saha içinde daha başarılı ve daha adil düdük çalan hakemleri görüyorum. Ama Cüneyt Çakır çok farklı…Eski bir futbol hakemi olan Serdar Çakır’ın 38 yaşındaki oğlu Cüneyt Çakır, 77 milyon Türkiye’nin gururu oldu. 100’ün üzerinde uluslararası maç yöneten Çakır, şimdi de UEFA Şampiyonlar Ligi Finalini yönetecek. Barcelona ile Juventus arasında 6 Haziran’da Berlin Olimpiyat Stadı’nda karşı karşıya gelecek. Dünya bu maçı izleyecek. Biz ise bir yandan saha içindeki mücadeleyi izlerken, bir yandan da Cüneyt Çakır, Bahattin Duran ve Tarık Ongun’u gururlu gözlerle takip edeceğiz. Türk hakemliğinin gurur abidesi olan Çakır ve triosu, Erzurumluların ise farklı sempatisini kazanmış isimler... Kolombiya’da yapılan U23 Yaş Dünya Kupası yolculuğu öncesinde yüksek irtifa kampını Erzurum’da yapmıştı. Nasıl ki, bir Elvan Abeylegesse atlet olarak Erzurum’un reklamını yapıp, fahri hemşehrimiz olduysa, en az onun kadar Cüneyt Çakır da Erzurum’un reklamını yapmıştır. Ben bir Erzurumlu olarak şimdiden Cüneyt Çakır’ı ve yardımcıları Bahattin Duran ile Tarık Ongun’u fahri hemşehri olarak görüyorum. Çünkü başarılı hakemlik hayatlarında Erzurum’da yaptıkları kampında katkısı oldu.
Evet!...6 Haziran’da Allah ömür verirse, farklı bir gözle izleyeceğim, dev maçı…Bir yanda Avrupa’da hayranı olduğum Barcelona, diğer yanda sahada düdük çalan bir Türk hakemi Cüneyt Çakır olacak gözümün önünde… Kupayı kim kazanır kazansın, bizim için fark etmez… Yeter ki, Cüneyt hoca bu dev maçtan alkının akıyla çıksın. Tek temennimiz budur…
Bugüne kadar uluslararası arena bir çok maç yöneten ve bu maçlarda gözlemcilerden yüksek puanlar alan Çakır’ın Barça-Juve maçını da başarıyla yöneteceğine inancım şimdiden tam…Çakır, genç Türk hakemliğinin geleceği için bu dev müsabakada İnşallah hata yapmaz, sıfır hata ile maç yönetir. Belki bugün Süper Ligi’in 33. Hafta maçlarının hakemleri açıklanacak. Ama ben MHK’nin yerinde olsam Cüneyt Çakır ve ekibini hiçbir maça vermem, onların dinlenmesini ve dinç bir kafa ile Almanya-Berlin’e gitmesini sağlarım. Şampiyonluk yarışının nefes nefese olduğu Süper Lig’de MHK’nin kalan iki haftada Cüneyt Çakır’ı ‘Es’geçmesi gerekir, diye düşünüyorum. Zira Cüneyt Hoca bir maça atanırsa, insanlık hali en ufak bir hata yaparsa, Türk medyası ve hakem otoriteleri onu olumsuz eleştirecektir, sonuçta o da insan üzülecektir. Tüm bunların olmaması için Cüneyt Çakır’a kalan iki haftada maç verilmemeli, özel kampa alınmalı… Belki de yüz yılda Türk hakemliği adına ele geçen fırsat çok iyi değerlendirilmeli. Barcelona-Juventus finali öncesinde Cüneyt Çakır değim yerinde ise kuş sütü ile beslenmeli…
Şimdiden başarılar Cüneyt Hoca, Allah utandırmasın…
