Yüreklerin telini titreten, sevdalara tercüman olan ‘Canısı’ adlı şarkısıyla tanıdı onu herkes. Hele bir kış günü ekranlarda izleyip dinlediğimiz, ‘‘Hadi gel Erzurum’a gel. Erzurum Yahşi güzel’’ adlı şarkısı dillere destan oldu. Bir dadaş’ı, dadaşların tercümanı İbrahim Erkal, mevlaya yürüdü. Her fırsatta sevdasını dile getirdiği Erzurum’u geride bırakarak göç etti. Hani şarkısında; ‘’Yetim mi kaldın, öksüz mü kaldın can Erzurum’’ diyordu ya, Erzurum’da Palandöken’de artık öksüz kaldı.
İbrahim Erkal bir sanatçıydı ama yüreği Erzurumla atan, dilinden Erzurum’u düşürmeyen bir dadaştı. Gittiği her yerde mutlaka doğduğu topraklardan bahseder, doğduğu ama doyamadığı bu topraklara vefasını öderdi. Bugün dünyanın en iyi kayak merkezi olarak gösterilen Palandöken, İbrahim Erkal ile adını duyurdu ve zamanla bir marka oldu. Yine Tortum Şelalesi, Narman Peribacaları ilk defa İbrahim Erkal’ın kliplerinde gün yüzüne çıkarıldı. Çıkardığı her albümünde mutlaka Erzurumla ilgili bir parçaya yer veren İbrahim Erkal, çektiği kliplerinde mutlaka Erzurum’un bir değerine yer verirdi.
Birçok Erzurumlu ünlü olmasına rağmen kimse İbrahim Erkal kadar Erzurumlu, onun kadar dadaş olamadı. Halkın içinden birisi olduğunu her zaman her yerde gösterirdi. Defalarca Erzurum’da çarşı pazarda halkın arasında İbrahim Erkal’ı görmüşümdür. Kimi zaman bir kahvehanede, kimi zaman Cumhuriyet Caddesinde. İbo, tabir caizse adamın dibiydi. Adamın hasıydı. Allah makamını cennet etsin inşallah. Gidişi, adeta aileden birinin ölümü gibi bizleri, hepimizi kısacası Erzurumluları üzdü. Çünkü, İbrahim Erkal, istisnasız bu kentin en değerlisiydi.
İbrahim Erkal, doğduğu bu toprakları hiçbir zaman unutmadı. Darıldığı, zamanlarda bile Erzurum sevdasından vazgeçmedi. ‘’Erzurum uzak şehir’’diyerek, sitem etti ama asla küsmedi. Erzurum’un asaletini, sadakatini de ‘’Bir dadaş gibi’’ diyerek, herkesin diline dolandırdı. Hiçbir zaman tepeden bakmadı İbo, her zaman, ‘’Neyine güveneyim de get yalan dünya’’ diyerek, mütevazi bir şekilde hayat sürdü. Erzurum sevdasından geriye ‘‘Bi çay getir kıtlama’’ dediği son şarkısı kaldı.
Bizler evimizin çocuğu İbrahim’i çok sevdik. Cenab-ı Mevla mekanını cennet etsin inşallah. Hepimizin başı sağolsun…
Allah rahmet etsin