Kabul edelim ki Kasımpaşa maçı zorluk derecesi yüksek maçlardan birisiydi.
Hele de Mustafa Denizli ile iyi bir hava yakalayan ve son 2 maçını da farklı kazanan Kasımpaşa’yı hem de santraforsuz yenmek, öyle olay kolay da bir şey değildi!
Mehmet Özdilek’in takımın başına gelmesiyle özgüveni artmakla beraber oyununu da geliştiren, artık güzel işler yapan ve sempatikliğiyle taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan Erzurum için bu saatten sonra bırak Kasımpaşa’yı, kim olsa yenmek zorunda.
İlk başlarda ayağa oynayan ve sürekli hücumu düşünüp, topun Erzurum yarı alanında olmasını sağlayan Kasımpaşa’nın ne denli ciddi bir ekip olduğunu gördük zaten.
Ama 22.dakikada Sunu ile yakalanan pozisyon, en azından bu rakibi yenmenin zor ama en azından imkansız olmadığını gösterdi.
..Ve fakat!
Neticeye etki yapan Arda Kardeşler’i o ilk penaltı pozisyondan dolayı sorguladığımız kadar Sunu kardeşimizi o kötü vuruşundan dolayı sorgulamazsak ben hiç rahat edemeyeceğim!
O Munsi kardeşimiz en son hangi ligdeyken gol atmış da o golün yüzü suyu hürmetine bu takıma alınmış, öğrenmediğim sürece bu hayat bana hep zehir olacak.
Sevgili Şifo hocam, çok kıymetli yöneticilerim.
Yüzüm sizden kara.
Arda Kardeşler ucuz bir kararla penaltı dedi, Egemen’i değil, koca bir takımı cezalandırarak Erzurum açısından alınası maçın önüne geçti.
Geçti de.
Ellerin siyahları süper ligde şu ana kadar atılan gollerin neredeyse yüzde 60’ında var iken bizim bu siyahlar ne zaman gol atacak, bilmek istiyorum!
***
Hoş ellerinden de fazla bir şey gelmiyor, biliyorum onu.
İlk yarıyı bir savunmacı olan Lokman’ın kafa vuruşuyla 1-0 önde kapatan Erzurum’un maçı kazanması için bu golün yeterli olmayacağını da kestirmeliydi Erzurum kenar yönetimi.
Biz dahi devre arası zaten takım bir golü zor buluyor, eğer 2’nci golü bulmaz ise Erzurum’un ikinci yarıda sıkıntı yaşayacağını az-çok tahmin ediyorduk.
‘’İstatistik mini eteğe benzer; çok şey gösterir ama asıl görünmesi gerekeni asla göstermez’’ der Alex Ferguson..
İstatistiklere ben hep inanmışımdır, yalan söylediği çok olmaz.
Şu anda ligin en çok gol atan takımı Kasımpaşa, toplam 22 golün 17’sini ikinci yarılarda atmış.
Bunu ‘hakemi de yenmek gerektiğini’ bilen ve kabul eden Özdilek de biliyor olmalıydı.
‘2’nci yarılarda atan’ bir rakipti Kasımpaşa ve Erzurum o yüzden 3 puanı sağlama alma adına ikinci golü illa ki bulmalıydı.
Ama işte dedim ya, kalede, savunmada ve orta sahada ‘in’ olan Erzurum, forvet hattında ‘out’ olunca ‘Veli amcalar, Arda kardeşler’ girer öyle devreye, sen de giden puanların arkasından bakar durursun!
Bazı maçlar vardır ki bir ‘tık’ daha iyi oynamalı, bir ‘gol’ daha fazla atmalısın.
Hesap edilmeliydi, Kasımpaşa maçı öyle bir maçtı.
Yanarım da işte ona yanarım..
***
Kasımpaşa beraberliğinde soruna sadece Arda Kardeşler olayı ile bakarsak çok da bir yere varamayacağız anlaşılan.
Ben artık Akhisar maçını düşünüyorum, daha mazereti olmayacak o maça.
Beşiktaş gibi bir kulübün de sorunsalı haline gelen hakem konusunu artık bir şekilde bir kenara bırakıp, evvelemirde gol sorununu çözmeyi başarmış bir Erzurum’u görmek istiyoruz.
Sergilediği pozitif futbolu gol ile taçlandırmasını umduğumuz Erzurum’un Akhisar deplasmanından galip gelmesini sağlayacak bir oyun anlayışı ve gelişimidir en büyük dileğimiz.
Olanla ölüme çare yoktur.
Bu ligde kalınması isteniyorsa artık acele edilmesi, kazanma alışkanlığının oluşması gerekiyor.