Erzurum, viraneleri bol bir şehir.
Özellikle kent merkezi, ortası çürük bir elmayı andırıyor.
Şehrin bir an önce yıkıntılardan, döküntülerden temizlenmesi gerekiyordu.
Belediye başkanları, bu fırsatı hiç kaçırmadı…
“Kentsel dönüşüm” dedi, buldozerleri soktu, eski ne varsa yerle bir ettiler.
***
Buraya kadar eyvallah!
***
Elmanın çürük kısmının temizlenmesi şarttı, o şart yerine geldi!
Belki bazı mahalleler korunabilirdi, olmadı.
Öyle bir yıkım başladı ki, sadece ayakta artık durmakta zorluk çeken binalar değil, eski mahallelerde yaşananlar, anılar, hatıralar da yıkımdan nasibini aldı.
***
Her neyse!
Yıkım, işin en kolay yanıydı, oldu, bitti.
***
Erzurum’un eski mahallelerinde “ev dediğin” neydi ki!
Üst üste yığılı taşlar, damın üstünde iki mertek, merteğin üstünde iki metre toprak, al sana ev!
***
Tabi sonradan yapılma, eli ayağı düzgün, oturulabilecek sağlamlıkta evler de vardı, onlar da bulldozer darbelerinden paylarına düşeni çabuk çabuk aldılar.
***
Acaba “dönüşüm” adı altında kaç bin eski bina yıkıldı?
Bir bileni vardır illâ ki.
Açıklasalar, biz de bilsek.
***
Hatırlarsınız sanırım.
Belediye başkanları, kentsel dönüşüm projelerini başlatırlarken, elde edilecek devasa arsalar üzerinde neler yapacaklarını da anlatmışlardı.
***
Mesela Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, yıktığı o güzelim Halk Eğitimi Merkezi’nin yerinde “kent meydanı” yapacağım demiş, hatta tarih de vermişti:
“Kent Meydanı Projemiz 5 ay sonra tamamlanacak!”
***
Geçen yılın 19 Mayısı’nda başlamıştı yıkım.
Aradan neredeyse bir yıl geçti, ortada kent meydanı diye bir şey henüz yok.
***
Başkan, Erzurum Kalesi’nin etrafını da açacaktı, orada da inşaat sezonu çoktaan başlamasına ragmen bir faaliyet göze çarpmıyor.
***
Aynı sorun Yakutiye’de de göze çarpıyor.
Başkan Ali Korkut’un, yıkım çalışmalarının başladığı ve devam ettiği günlerde enkaz yığınlarının başında çektirdiği fotoğrafları ve yaptığı açıklamaları hatırlıyorum.
Hacı Cuma Mahallesi’nin tepelerinde Milletvekili Adnan Yılmaz ile birlikte yaptığı açıklamalar hafızalardan henüz silinmedi.
Keza Üç Kümbetler’in bulunduğu mekan için de iddialı projeler gelmişti gündeme.
Ama neredeyse nisan ayının ortasına geldik, Yakutiye’de ne fol var, ne yumurta.
***
Aziziye’de durum ne?
Orada da Büyükşehir ve Yakutiye’den farklı bir durum yok gibi.
Fatih Cengiz’in hakkını yemeyelim.
Başkan, Ilıca’da çok sayıda ev yaptı ve yaptığı evleri hak sahiplerine dağıtarak ciddi puanlar aldı.
Ama aynı hıza Gezköy taraflarında rastlanılmıyor, neden!
***
Erzurum, inşaat sezonu kısa bir şehir.
Kış’tan yeni çıktık.
Yeni kış’a ise Allah bilir ama 7 aydan daha az bir zaman var.
***
Geçtik kışı!
Seçimler geliyor.
Seçim sathı meyiline girildiğinde, biliyoruz ki, belediyelerde işler ağır aksak yürür.
Başkanlar, doğal olarak bu bilinçte olmalılar.
Ama gelin görün ki, belediye başkanlarımız, yıkma konusunda gösterdikleri üstün(!) beceriyi, sıra yapmaya geldiğinde, hele de seçimlere bir yıldan az bir zaman kalmışken maalesef gösteremiyorlar.
Garip!
***
Özel sektörde inşaatçılar neredeyse bir aydan fazladır işbaşı yapmış, harıl harıl çalışıyorlar.
Ama kamuda “tık yok.”
***
Bana öyle geliyor ki, belediyeler kış uykusundan uyanamadı.
Başkanlar neyin rüyasını görüyor bilemiyorum da…
Böyle giderse, gördükleri rüya, bir süre sonra kâbusa dönüşebilir.
Ondan sonra uyansalar da çok şey değişmez.
Ben şimdiden uyarayım istedim.
Sonrasını kendileri bilir.