Mesut Mertcan, MetinŞenyuva, Gülgün Feyman, Hakan Şahin gibi efsane spikerlerin gelip geçtiği Erzurum Radyosu’nda konuktum dün.. Dün özel bir gündü, Dünya Radyo Günü’ydü. 13 Şubat, UNESCO tarafından Dünya Radyo Günü olarak kabul edilmiş, bu yıl 7’ncisi kutlandı. Radyo Müdürü değerli şair-yazar ağabeyim İsmail Bingöl bir gün önce telefonla arayıp konuk olarak davet ettiğinde dünyalar benim olmuştu.
Radyo benim için çok kıymetlidir, hele Erzurum Radyosu! Kendi evim gibi her daim gördüğüm Erzurum Radyosu’na koşarak gittim adeta.. Aldığım en güzel hediye gibiydi o davet. Hele de böylesine önemi bir günde, konu da spor ise.. Tam ben! Değmeyin keyfime.. Benim için radyo spor aynı cümle içinde geçer. Özellikle futbolu sevmemdeki en büyük etkendir radyo. 1960 yılında kurulmuş Erzurum Radyosuyla onunla tanışmam da ancak 70’li yıllarda olmuştur. Daha küçük yaşlardan itibaren proğramlarının bende ayrı yeri var, anısı var. Hele de lig maçlarının dönüşümlü yayınları. Necati Karakaya, Zafer Akyol, Abidin Aydoğdu, Doğan Yıldız, Murat Ünlü, Levent Özçelik, Hüseyin Başaran, Erdoğan Arıkan, Tansu Polatkan, Orhan Ayhan, İlker Yasin, Cüneyt Kıran’ın maç anlatımlarını dinleyerek büyüdük adeta. Nasıl zevkli olurdu o hafta sonları, illa ki uygun bir yer bulur o 90 dakikalık anlatımları dinlerdim. Bugün bile TV’de canlı yayınlanan maçtan ziyade o maçı radyodan dinlemeyi tercih ederim. Ama TRT’nin spikerlerinin ağzından! Çok yapmışımdır, halen daha devam eder ya. Canlı yayınlanan maçları uygun olsam dahi TV’den izlemek yerine TRT Radyo 1’den dinlerim. O açıdan radyo ve spor bende farklı bir yer edinmişlerdir. Hafif Batı müziği, caz ve de arkası yarınlar, radyoyu bende anlamlı kılan bölümleriydi.
TRT Erzurum Radyosunu, her zamanki gibi aynı iş disiplininde gördüm. Yayın ve yayın ekibi, oldum olası konukseverdi, yine öyleler. Bir çoğu emekli olmuş gitmiş, eskilerden kalanlar yine var ama yeniler de iyi. Haftanın her günü yayın yapılan bir radyo ve son yıllarda proğramları dikkat çekiyor.. Başında o işin ustası İsmail Bingöl gibi bir yapımcı var ya, gerisini anlayın artık. Feridun Fazıl Özsoy var yine prodüktör olarak görev yapıyor, ilk günki gibi heyecanlı.. Yeni spikerler var TRT Erzurum Radyosu’nda. Genç bir spiker ile çıktım yayına. Adı Ömer Ergedik. Kadife bir sesi var ve konuklarına daha ilk dakikadan itibaren rahatlık veriyor. Tiyatro alt yapısı olan pırıl pırıl bir genç ve her şeyden önemlisi Erzurumlu. Bugünlerde çocuk korosu ile yoğunlaşan Erzurum Radyosu’nun kazandığı genç seslerden Didem Dilara Duman’ı da orada gördüm, sohbet ettik biraz. Ne zamandır görmemiştim. Eşi gazeteci dostumuz Murat Avar teknik yapımı üstlenmişti proğramın. Eskiden İsmail Köroğlu ağabey vardı, Radyo ile özdeşleşen. Fikret vardı o işleri yapan. İsmail ağabey emekli olmuş.. ama Fikret halen daha çalışıyormuş. Talip vardı, Eysan vardı.. Eysan şimdi Yayın Şefi olmuş. Fikret de halen yine çalışıyorlar. TRT’nin bir özelliği de vardı, sadece proğramda görev alan spikerleri değil, bir şekilde o yayında emeği geçenlerin de isimlerini radyo dinleyicileri olarak bilirdik, tanırdık. Anons edilirdi illa ki isimleri, hem proğramdan önce, hem sonra.. En azından isimleri yabancı gelmezdi bize. Alev Altun. TRT’nin kibar, hanımefendi radyo proğramcılarından biri. İlk başladığı günki gibi heyecanlı ve işine aşık, belli. Doğu’nun Sesi Proğramı ile özdeşleşmiş bir isim, onun hazırladığı proğramdı katıldığım proğram. Radyoyu, sporu anlattım, uzun uzun. Proğramın spikeri Ömer’e de söyledim, bu kurumun kıymetini bilsin diye. Ve ‘’bir daha dünyaya gelecek olsam radyo spikeri olmak isterdim’’ dedim, hem düşüncemi dile getirdim, hem de onu işine dört elle sarılsın edeyim istedim! Daha çok konuşacaklarım vardı ama proğramın da belirli bir saati vardı ve o saati aşmamam gerekiyordu. Ne de olsa burası TRT’ydi! Yıllar sonra böylesine önemli bir günde geldiğim TRT’de değişmeyen çok şey vardı, açıkçası buna sevindim de. Değişen şeyler de olmuş tabi.. En çok da yayın konuşmalarımızın bir CD halinde verilmesi oldu ki, bu güzel jestlerinden ötürü TRT Erzurum Radyosu’na teşekkür ederim.. 15 Aralık 1960 tarihinde yayına başlayan Erzurum Radyosu’nun çalışanlarının günlerini kutluyor, onlara daha nice başarılı yayınlar diliyorum..
Radyomuz hakkındaki bu güzel cümlelerden ötürü değerli gazeteci yazar Vedat Refayeli kardeşime teşekkür ediyorum.