Bilgi, hayatın kutsal kaynağı! Dünyada kutsanmış tek olgu; bilgi! Bilgisiz hayatın tartışmasız sonu hüsran! Bilgi, önce kendimizi ve sonra çevremizi ve sonra geleceğimizi kontrol edecek tecrübeler yığını. Tecrübeler tatlı ve acılardan oluşan deneyimler ve acı ve tatlı deneyimlerin endekslerinden oluşan bilgilerdir.
Eski lise mezunlarının bugünkü üniversite mezunlarından hatta bol doktoralı, ihtisaslı kâğıt almışlarından çok daha fazla bilgili olduğunu, izlediğimiz bilgi yarışmalarından veya bilgelik tavırlarından veya hayatı yönlendirmelerinden anlıyoruz. Daha mutlulardı eskiler, çünkü bilgelik belgeleri yoktu ama kuvvetli bir delilleri vardı; boşanmalar nadirdi!
Çünkü eskilerin tamir etme özellikleri, vefa, aile bağlarını koruyan bilge büyükleri, vicdanları ve daha çok, çok fazla akılları ve bunları kullanacak, riskleri anlayabilecek, analitik, merhametli bilgileri vardı.
ABD kökenli araştırma şirketi Gallup, 2019’da “Global Emotions Report” adlı bir rapor yayınlamış. Dünyanın en sinirli ülkelerinde Ermenistan 1. sırada Irak, İran, Filistin, Fas ve 6. Sırada Türkiye var!
Bu araştırma bana çok bilgi sunuyor. Bölgede bilgi eksikliği, savaşlar, eğitimin kalitesizliği, insanların kitap okuma alışkanlıklarının minimize olması gibi sebepleri bulunmaktadır.
Ayrı bir İnstagram araştırma raporuna göre de Türkiye halkı mutsuz olan ülkelerin arasında ilk beşinci sırasında yer alıyor. Birinci Afganistan, Lübnan, Yemen, Ruanda vs.
Sinirlilik halleri, mutsuzluk, ajitasyon, kötü fikirler, düşmanlıkların kolay oluşması, düşmanlarının sayısı artması (küsülü olduklarınızın hayatınızdaki diğer insanlara oranı), şahsi menfaatler, aşağılık duyguları, çekememezlikler insanoğlunu mutsuz eder!
Kendinizi, fikirlerinizi veya içinde bulunduğunuz durumu veya özgürlüklerinizi ifade edememe ortamları, siyasi kötü yönetimler, baskı, vergide, maaşlarda büyük adaletsizlikler, geçim dertleri insanları mutsuz eder.
Bölgede veya ülkedeki savaş riskleri, gelecek endişeleri, hayat hakkı ve yaşama, sağlıkla ilgili endişeler insanları üst seviyede mutsuz eder.
Napolyon savaşı kaybettiğinde sebebini araştırır. Derler ki, “Efendim, topçular ateş etmediler”. Topçubaşını çağırır, sert bir şekilde sebebini sorar, O da “Efendim 1, barut yoktu” der. Napolyon, “Tamam, başka sayma” der.
Bu hikâyedeki savaşın kaybına bir sebep elbette barutun olmamasıdır. Hayatın doğru yolda gitmemesinin sebebi de mutlaka ki bilgidir.
Bilginin kaynağı, hayatımızın günlük çok küçük bir kısmına okuma alışkanlığı koymaktır. Her okuduğumuz sayfa, her kitabın satırları bize bir bilgi sunar, o bilgi hayatımızın akışı için bir balanstır!