Düşünmek diyoruz ya; okumadan ve bilgi olmadan düşünme ezberi tekrarlamaktan başka sonuca çıkmaz. Daha kötüsü ezber hiç bozulmaz, peşin hüküm hayatımıza yön verir!
Düşünmek ve iletişim ise başlı başına özel bir durum.
Hayatımızı zorlaştıran, sosyal hayatımızın gelişmesini engelleyen, hayatımıza kırılmaları ve kazaları sokan ve hatta büyük krizleri insanoğluna yaşatan bir durum; bilgisizlik, düşünmemek ve yanlış iletişim.
Düşünmenin kendi aklına, ilgili konuya veya muhatabına soru sormakla olduğu kesin. Sorulara cevap aramak bir noktada düşünmek anlamı taşıyor!
Neden, niçin, ne kadar, ne zaman, nereye, ne zamandan beri soruları oldukça önemlidir. İstatistiksel bilgi, sonuç bulmak veya nereye gittiğinizin ipuçlarını gösterir.
Yaşanan olayların ve gelişen hikâyelerin sorularına cevap aramak ise daha geniş anlamda ve derin sorular sormaya bağlıdır.
Çok derin, anlamlı soruların cevaplarını konu ile ilgili daha profesyonel ve üst uzmanlar belirler. Uzmanlık o halde oldukça hayati önem taşıyan bir değerdir.
Uzman olmayan bir insandan mı, konunun uzmanı olan bir insandan mı profesyonel yardım almak isteriz?
Güney Kore Hava Yolları uçaklarının sıklıkla kaza yapmaları, Kolombiya Hava Yolları uçaklarının sık kaza yapmalarına kafa yoran uzmanların ulaştıkları sonuç ve durumu kavrayıp aksaklıkları gidermeleriyle, dünyanın en güvenilir hava ulaşım şirketleri arasına girmesi bilgi, araştırma, düşünme ve uzman fikirlerini hayata geçirmesiyle direk alakalıdır.
Teşhis; kaptan pilot, yardımcı pilot arasındaki ast üst ilişkisi, birbirlerine bilgi vermeme, verememe, kuleyle yanlış iletişimle durumu anlatamamak! Eğitim, kültür, milletlerin arasındaki diyalog ve konuşma farklılığı, kesin, net konuşamama gibi faktörler!
Aklın cevabı burada profesyonel seçeneğini seçecektir!
Millet olarak ne kadar uzmana ihtiyaç duyduğumuz elbette aşikâr!
Bütün dünya profesyonel bir şekilde uzman yetiştirmekle kalmamakta, uzmanların tavsiyesini hayatlarına geçirmektedirler.
Terörü mü çözmek istiyoruz; uzmanları kim, bilgi orada, çözüm orada!
Siyasilerin seçim konuşmaları, vaatler havada uçuşuyor!
Milletleri medeniyet sıralamasında üst sıralara taşıyacak olan sorumluluk almak konusunda seçmen bilinçli sayılabilir mi? Sanmıyorum!
Seçileceklere soru sorabilecek, yönetenlere soru yöneltecek, sorumluluklarını hatırlatacak bir seçmen grubu var mı; var! Nasıl derseniz, herhangi bir partiyi destekleyen seçmen muhalefete soru soruyor, kendi partisini sorgulamak aklına gelmiyor!
Son sözle geçmiş söz ve icraat arasında bağlantı kurmayan bir parti tutma alışkanlığı var!
Düşünmemek, mukayese etmemek ve hiç soru akla gelmeden taraf olabilmek, bilgiye aykırı davranabilmek; küresel güçlerin çabalarıyla milletimize yerleştirilen bir hastalık mıdır; bu hastalık bulaşıcı mıdır; araştırmak için geniş tabanlı sosyoloji ve psikoloji uzmanlarının araştırmasına ihtiyaç vardır!
