Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının (TÜSEB) son zamanlarda yoğunlaşan harika çalışmalarını merak ve dikkatle takip ediyorum.
Sağlık Bilimi ve Teknolojisi alanında bilgi üreterek, ülkemize ve insanlığa hizmet etmek amacıyla kurulan TÜSEB’in başarılarında iki genç bilim insanının büyük payı var. Başkan Prof. Dr. Adil Mardinoğlu ve Genel Sekreter sevgili hemşehrimiz Prof. Dr. Hasan Türkez ele ele vererek önemli projeleri hayata geçiriyorlar.
Bir müddet önce Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın TÜBİTAK ve TÜBA Ödülleri Töreni'nde yaptığı konuşmada şöyle demişti: “Günümüz dünyasında gerçek anlamda bağımsızlığın ilk şartı teknolojiyi tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke konumuna ulaşmaktır. Ülkemizin millî teknoloji hamlesinin başarıya ulaşması, teknoloji üreten bir toplum hâline dönüşmemizle mümkündür”.
Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği “teknoloji ihraç eden ülke konumuna ulaşmak” hedefi, sürekli bilgi ve teknoloji ithal eden ülkemiz için hayati önem taşıyor.
Bilgi üretimi ve bilginin teknolojiye dönüşmesinin önemi konusunda ilginç fikirleri olan akademisyen yazar Manuel Castells’in belirttiği gibi “Meksika’daki çiftçilerin bütün bir yıl boyunca sarf ettikleri akıllıca ve yoğun emek, ekonomimizde değer yaratımı konusunda Helsinki’de mobil internet içiren yeni bir yazılım programlamakta sarf edilen çabayla yarışamaz”
Teknoloji üreten bir topluma dönüşmemizde sayaları 200’ü aşan üniversitelerimize, özel sektörün finanse edeceği AR-GE merkezlerine ve TÜSEB gibi genç kuruluşlara büyük görev düşüyor.
Milli Teknoloji Hamlesi ile yerli silah ve sistem üretiminde çok ileri adımlar atmayı başardı Türkiye… Hatta bu adımlar koşuya dönüştü.
Şimdi sıra yerli aşıda, ilaçta. Hayalimizi süsleyen, dışa bağımlılığı ortadan kaldıracak olan GENOM projesinde.
TÜSEB Genel Sekreteri Prof. Dr. Hasan Türkez, ülkemizin özellikle dışa bağımlılığının bulunduğu sağlık ürünlerinde yerlileşme ve millileşmeyi sağlamaya yönelik önemli adımlar atıldığını; TÜSEB tarafından fonlanacak projelerle yerli milli ilaç, tanı kiti ve cihazların üretiminin de önünün açılacağını müjdeliyor.
Millî savunmanın yerli üretim silah ve sistemlerle sağlanması kadar önemli buluyoruz halk sağlığının millî imkânlarla korunmasını, hastalıkların yerli ilaçlarla tedavisini.
Bunun için olağanüstü çaba gösteren siyasi ve idari kadrolara teşekkür borcumuz var. Hepsi ile özellikle de yetenek ve gayretine yakından tanık olduğumuz hemşehrimiz, kardeşimiz Türkez hocamızla iftihar ediyoruz. Yüce Allah yollarını açık etsin, millet ve memleket için önem arz eden gayret ve başarılarını artırsın.