Erzurum' da , herkes merak ediyor  '' bu binbir hatimlerin menşei , sebebi nedir '' diye. Ne zaman ve ne vesile ile başlamış , kim neden böyle bir gelenek oluşturmuş ? Dini bir gerekliliği , rüknü var mıdır ? Yoksa sadece gelenek midir ? Bir de ezanlardan sonra okunan sala (selatü selam) neden okunur?  Binbir hatim ile bu salaların alakası var mıdır?             
Bu konuda çok çeşitli tevatür var . Birini ve bize en ilginç geleni sizinle paylaşmak istiyorum . Anlatılır ki ;bundan yüzyıllar önce Erzurum şehir merkezinde bir yılan hadisesi olur . Yanlış okumadınız yılan hadisesi . Şehrin her yerini yılanlar kaplar . Bir türlü önü alınamaz , yüzlerce kişi ölür.  Tıp , idare , sağlık örgütü çare bulamaz . Olay bir anda afete dönüşür. Şehirde yaşanmaz olur ... Sonunda şehrin kanaat önderleri biraraya gelerek olayı değerlendirirler . Bunun bir manevi afet veya imtihan olduğuna karar verilir . Zira ; Erzurum - yılan. Normalde bu şehirde yaşamaması gerekir. Böyle bir vaka olmuş ise , bu ancak mistik verimlerle açıklanabilir kanaati ağırlık kazanır . Şehirde ve çevrede yaşayan manevi ,ruhani mistik liderler ve kanaat önderleri bir araya gelirler . Manevi bir çözüm , çare araştırırlar .  Çünkü ; mesele maddi olsa , maddi tedbir alınır, madem ki manevidir , o halde manevi bir çözüm gerekir denilir . Bu ruhani kişiler bir yerde toplanırlar . Ortaya bir kazan su konulur . Herkes ferdi veya müştereken dua ederler . Nefesi güçlü kim varsa oradadır . Derviş , hoca , hacı ,nazlı , nazdar , aşık kim varsa orada bulunur .Derken okunup üflenen kazandaki su tüm çeşme ayaklarına ve şehir şebekesine dökülür. Bir müddet sonra suyu içen kişilere artık yılan tesir etmez. Suyu içen yılanlar da telef olmaya başlarlar . 
Çok geçmez , bu manevi liderler tekrar buluşurlar. Tespitleri doğru çıkmış , tedbirleri şehri kurtarmıştır. Peki ; ya bundan sonra böyle bir afet tekrar yaşanırsa diye de yeni bir çare ön görülür . Her yıl 1001 hatim oktulacak .Kazanlarla su şehir şebekesine dökülecektir (Bazı tarikatların günümüzde bu geleneği devam ettirmeleri bu sebebtendir).
Gelelim ezan sonrası sala verilmesine . Bu uygulamanın da yukarıdaki vaka ile  direk alakası var . Çünkü bahsedilen manevi önderler (yılan olayının çözülmesinden sonra ) kefaret ve şükür anlamında her ezandan sonra 3 defa selatü selam okunmasını da tavsiye etmişlerdir.Bu gelenek de binbir hatimle aynı zamanda başlatılmış ve halen sürmektedir.
Yukarıda bir şehir efsanesi anlattık .Kimine göre hikaye , kimine göre masal .Ancak şöyle bir düşünün sizce bunlar neden ve  nasıl çıkmış . Hiç mi gerçek payı yok .Diyelim gerçek değil , sizin bu olguya karşı daha gerçekçi ve uygun bir veriniz var mı ? SELAM VE DUA İLE...
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
mehmet hocam 2015-03-31 10:14:06

Saygi hurmet dua ile hocam

Avatar
Fatih KUTLU 2013-01-23 15:22:36

bu güzel değerlerle donanmiş bir erzurumlu olmak dileğiyle;kaleminize sağlik sayin hocam...

Avatar
ahmet aggön 2013-01-19 22:57:58

sahip olduğumuz değerlere sahip çıkmamız gerekir.haklısınız