Her şeyin başıdır; A, adalet!
Adaletin gereği, kıymeti, yerine gelmesi B, bilgi!
Fransız Filozof, Blaise Pascal; "Gücü olmayan adalet acizdir; adaleti olmayan güç ise zalim."
Bütün zamanlar için gerçek adaleti anlatan bu söz dün, bugün ve yarın için de geçerli, popüler, konforlu hayatın anahtarıdır.
Birçok ülke için adaletin öldüğünü görüyorum!
Bir doktora yumruk atan saldırgan, doktordan karşılık olarak yumruk yiyince mahkemeye veriyor ve doktor on ay hapse mahkûm oluyor, saldırgan serbest!
Ellerinde silah sağa sola ateş açan, belli kişilere saldıran, yaralayan silahlı kişiler kontrollü serbest, ne demekse?
Bir aylık bir zamanda yirmi kişinin bildiği cinayetin hala katili yok! Neden? Nedenini bilgisi olan herkes biliyor; siyasi!
Çalışanlara verilen ücret mesela! Günde yarım saat çalışan, günde 10 saat çalışan ve ödevini evine taşıyandan daha fazla maaş alıyor!
Asgari ücretli ve emekli maaşlarında ise adaleti arayanın aklına şaşarım! En az maaş alan SGK’lının maaşı benim maaşıma yetişti; adaleti burada da aramak akıllıca olmaz! Yoksulluk sınırı 5 asgari ücret, 6 en az emekli maaşı; adalet bunun neresinde ki?
Adalet istiyorsanız, niye, niçin, neden sorularını çok sormanız ve bu soruları ülke yöneticilerine yönlendirmeniz ve cevabını alma hakkınızın olduğunu bilmeniz gerekir! Milletin vekillerini gördüğünüz zaman yaltaklanır, soru sormazsanız; siz bilirsiniz! Ki soramazsınız; CHP Genel Başkanı Özgür Özel bile kendisini uyaran bir vatandaşımızı azarladı, rencide etti! Bu da halkçı bir parti genel başkanı(!)
Soru sormak bilgi gerektirir, haklarının farkında olmayı gerektirir, sorulara cevap vermek ise saklayacak bir şeyinizin olmadığı durumlarda, mütevazı, nazik, bilgi yüklü ve sevecen olduğunuzda gerçekleşir!
Bilgi olmadan, adaletin hayat olduğu bilinci yerleşmeden, adaleti gerçekten isteyen-talip olan insanlar olmadan, adalet gerçekleşmez!