30 Mayıs 2017
“Önümüzdeki süreyi çok iyi değerlendirmeliyiz. Tüm bakanlarımızdan 180 günlük kısa vadeli bir eylem programı istedim. Bu yıl sonuna kadar il teşkilatlarımız, ilçe teşkilatlarımız, belde teşkilatlarımızın tamamını güncelleyeceğiz. Yeniden gözden geçireceğiz; çünkü ortada bir metal yorgunluğu var. Bunu aşmamız lazım. Onun için de çok daha dinamik ekiplerle inşallah 2019'a hazırlanmamız gerekiyor”
25 Haziran 2017
“Kongre silsilerine başlıyoruz. İstiyoruz ki metal yorgunluğunu giderelim 2019 Mart'ına 2019 Kasım'ına hazırlanalım. Bu dayanışmamız bir çok yere farklı bir mesaj olacaktır. Kimse ne gücenecek ne gocunacak. Bunu ana kademede, kadın kollarında, gençlik kollarında yapacağız.”
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, altını çizdiği bu ifadelerini 6 Eylül 207’de daha da pekiştirdi.
Öyle ki, Ankara'da, AK Parti İl Başkanları Toplantısı'nda Erdoğan, parti içerisinde ve devlet kademelerinde Türkiye'nin hedeflerine yönelik çalışmayan isimlerin eleneceğini açıkça ifade etti.
“Daha çok çalışarak, en iyi kadroları göreve getirerek, daha çok proje üreterek, icraat yaparak milletimizden aldığımız desteği daha da yukarılara çıkarmanın gayreti içinde olmalıyız. Bunu sadece partim için söylemiyorum.
Teknokratıyla, bürokratıyla bu yürüyüşe ayağını uyduramayan kim varsa, başta bakan arkadaşlarım olmak üzere, bunların hepsini kenara koymamız lazım. Bakanlarımızın bu konudaki kararlılığı çok önemli.
Bu yürüyüşe ayak uyduramıyor mu, kenara koyacağız.
Engel mi oluyor, kenara koyacağız.
Bu millete hizmette laubalilik mi yapıyor, kenara koyacağız.
Bu millete hizmette kalkıp da afedersiniz her türlü yolsuzluğa bulaşan mı var, kenara koyacağız.
Buralarda dikkatli olmaya mecburuz.''
Bu konuşmanın birkaç saat sonrası ofis komşuma uğramıştım kahve içimi. Farklı mesleklerden başka komşular da vardı. Konu döndü dolaştı Erzurum’da AK Parti’nin son durumu, belediyelerin hizmetleri (vurduğum vurduk, kırdığım kırdık, yıktığım yıktık, aldığım aldık, sattığım sattık-DUYMAZ ve liderin 3 aydır altını çizdiği sözlerine AYMAZLIKLAR) ‘da özetlendi.
Arkadaşlardan biri, görev aldığı seçimlerdeki bir anısını anlattı.
Yer Barbaros Hayrettin Paşa Okul.
Oyunu kullanmaya gelen bir teyzeye, okur-yazar olmadığı için yardım istemiş. Arkadaş da, ‘tamam’ demiş, ‘hangi belediye başkanına rey vereceksin?’ diye sormuş.
Teyze, “Ben başkan maşkan anlamam, Teyyib’e reyimi vereceğim”
Koyu MHP’li sandık başkanı, müdahale etmiş: “Ama teyze, bu parti-milletvekili seçimi değil, belediye başkanı seçimi” deyince, teyze ısrarla: “Olsun, Teyyip hangisinde?”
AK Parti’nin iktidar dönemlerinin seçim analizlerinde Erzurum’un yediden yetmişe ve yüzde yetmişlere vuran ibrenin altında bu gerçek yatıyor.
Ne büyükşehrin geçmişte ve bugünküleri ve ne de diğerleri sanmasınlar ki, sandıktan biz çıktık…
Peki, sokaktaki vatandaş, esnaf, seçmen bugün de aynı görüşte mi?
Görelim bakalım…
Yaşananlar ve son zamanlarda iyiden iyiye yükselen seslere kulak verilirse, Erzurum’da AK Parti yönetiminde ve dolayısıyla gerek yerel idarelerde ve gerekse mülki idarenin bürokrasi yönetiminde o kadar çok kenara konulacaklar var ki…
Teşkilata bir şekilde dalmış bukalemun tipler…
Yerel idarelerde, sözüm ona on parmağında on marifet varmış gibi ithal edilen ya da bu görünümdeki bazı yerlileri yıllardır gördüğümüz ve izlediğimiz kadarıyla sabahtan akşama çoluk çocuğu ile devletin lüks arabalarda, özel şoför ve korumalarla iş yapıyormuş gibi dolaşan, yerel idarelerin ukdesine aldığı sosyal tesislerde gününü gün eden, çalışanlara kaprislerinden geçilmeyen zat-ı muhteremler…
Geçmişte teşkilatlarda bir şekilde görev almış, işini kurmuş, yükünü tutmuş bazı uyanıkların ise hâlâ aynı kimlikleri kullanarak şehrin en kıdemli yerlerinde gemilerini yürütmeye devam etmeleri…
Görünen o ki, Sayın Erdoğan’ın Ankara’ya çağırıp son kez ikaz ettiği il başkanları arasında Mehmet Emin Öz’ün işi çok zor.
Eğer AK Parti bu ayıklamayı artık yapmazsa, olası yeni oluşumlarda kenara koyma işi Erzurum seçmenine düşecektir.
