Boğaziçi Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, diyince nasıl ki şapkamızı önümüze koyup iki dakika düşünüyor isek, İstanbul Teknik Üniversitesi, diyince de düşünmek gerekir.
Çünkü, bu ve bu denkteki üniversiteleri kazanmak ve lisansını tamamlamak her babayiğidin kârı değildir.
Kazanmakla kalınmaz, bu tür üniversitelerde, disiplinli olmayı ve düşünce ve de görüş açınızı da genişletirsiniz.
Bu açı, sizin yaşamınızdaki derecenizin de ne olacağını söyler.
Bunca kelamı bu yazıya konu yaptığımız ve 10 OCAK Çalışan Gazeteciler Günü'nde biz gazetecileri yemekle ağırlayan Sayın Prof. Ömer Çomaklı için eyledik.
Mesleğine araştırma görevlisi olarak başlayan,sonra yardımcı doçent, sonra doçent, sonra dekanlık, sonra rektör yardımcılığı ve rektörlük makamına oturan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Ömer Çomaklı belli ki bulunduğu yere gelmek için merdivenleri tek tek çıkmış. Yani son günlerin tartışması olan liyakat sözcüğünün yükünü hak etmiş sanırım.
120'ye yakın ulusal ve uluslararası yayını ile kendi alanında katkıda bulunan Rektör Çomaklı'nın başarısı öyle basite alınacak bir şey değildir.
Gerçeklerin içinde övgü varsa, övgüyü de, yergi varsa yergiyi de yazan biri olarak, derim ki; hiçbir makama paraşütle inilmiyor, emek ve en değerli zamanınızı harcamanız gerekiyor. Son yıllarda bazı makamlara salt dünya görüşü ile oturanların bulunduğu makama ve mesleğine ne gibi bir katkısı olabilir ki!
Dedim ya, Çalışan Gazeteciler Günü'nde biz gazetecileri bir araya toplayarak yemek ikram etmesinin benim için önemi şudur.
"Sizlere değer veriyorum..."
Sayın Çomaklı'yı birkaç yıl önce gazetecilere hediye ettiği kalemin üzerinde yazan Arapça yazı yüzünden eleştirdiğim de olmuştur.
Bu eleştiriyi de normal karşılayan Rektör Çomaklı'nın başkalarının fikrine saygı duyduğunun da kanıtıdır.
Atatürk Üniversitesi gibi bir 'cumhuriyet'in başında bulunmak sanıldığı gibi kolay değildir. İnsan, hata da yapar, eksik de; ancak önemli olan karşısındakilere saygı duyması ve önem vermesidir. Hatalar düzeltilir, eksikler tamamlanır; ama saygı ve sevgi sözcükleri sizde anlamını yitirmiş ise, değil rektör olmak, dünyaya hakim olsanız ne yazar, diye düşünenlerdenim.
Yurt içinde ve yurtdışındaki üniversitelerle bağlantı kuran, üniversitesi ile ilişkileri geliştiren Rektör Çomaklı'nın, Atatürk Üniversitesi'ni de daha da saygın bir yere taşıyacağına inanıyorum.
Makine Mühendisliği, somut çalışmaları gerektirir. Öyle sanıyorum ki, böyle yetiştirirler. Bu da eylemlerine yansır.
Yani, içinde bulunduğunuz makinenin mekanik sistemdeki aksaklığı gidermek ve tasarımlar yapmak kolay olabilir; ama karşıt fikirlerde de olsa, ona saygı göstermek ne yazık ki günümüzde pek de kolay değil.
O yüzden, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde de gazetecileri unutmayan Sayın Prof. Ömer Çomaklı'ya kendi adıma teşekkürler.