Bugünlerde BB Erzurumspor taraftarının, Orhan Gencebay’ın meşhur şarkısı ‘Bir teselli ver’ ya da Rahmetli Müslüm Gürses’in ‘Teselli verecek dost arıyorum’ şarkısını mırıldandığını tahmin ediyorum…
Tahminde ne ala bizzat bu şarkıların seslendirildiğini hissediyorum. Çünkü ben de bir Erzurumlu olarak BB Erzurumspor’un Sakarya’ya elenişinin ardından büyük üzüntü yaşadım. Bir çok arkadaşımla, dostumla, abimle, kardeşimle konuştum. Herkes üzgündü… Nasıl üzgün olmasınlar ki, koca bir sezon kuş gibi elden uçup gitti, geriye ne kaldı, koskocaman bir hiç… Pazartesi akşamı adeta donduk kaldık, şok olduk, Sakarya’nın uzatmada gelen golüyle umutlarımız bitti. 2. Lige çıkma vuslatımız bir başka bahara kaldı.
Şahsen iki gündür birilerinin bir teselli vermesini bekliyordum. Öncelikle teknik adamlığının yanında samimi bir insanlık gördüğüm Teknik Direktör Yavuz İncedal’ın yönettiği Çorum Belediyespor, Play-Of yarı finalini geçerek adını finale yazdırdı. Eğer İstanbulspor engelini geçerse Yavuz hoca kariyerinde 7. Şampiyonluğu tadacak. Bizde başaramadı, İnşallah Çorum’da başarır.. Yavuz hoca ve kader arkadaşlarına başarılar… Yavuz hoca, “Finale kaldık, sevinçliyim ama inanın Erzurumspor elendiği için çok üzgünüm” dedi. İncedal’ın bu düşüncesi ile biraz teselli buldum. Ardından Taşkın Güngör ile dertleştim… Çaykur Rizespor Erzurumspor’da iz bırakan Teknik Direktör Hikmet Karaman sayesinde Süper Ligde kalma sevinci yaşadı. Karaman’ın ekibinde yer alan Taşkın hoca, ligde kaldıkları için sevinçli olduğunu belirtirken, Erzurumspor’a üzülüyordu. O kadar samimi duygularla üzüntüsünü dile getiriyordu ki, o anda konuşmama tanıklık etmenizi isterdim…
Ben bu üzüntüler içerisinde Çaykur Rizespor’u Süper Lig’de bırakan Hikmet Karaman ve ekibini kutlarken, Yavuz İncedal ve ekibine de finalde başarılar diliyorum. Allah gönüllerine göre versin…
Evet!...Ben Sakarya-Erzurum maçının üzerinden 48 saat geçmesine rağmen halen daha teselli verecek bir dost aramaya devam ediyordum ki, üzüntümü hafifletecek bir haber ta UEFA’dan geldi. UEFA, futbol hakemliği adına Türkiye’nin gurur kaynağı olan Cüneyt Çakır’ı UEFA Şampiyonlar Ligi finalini yönetmesi için görevlendirdi. Teşekkürler UEFA, teşekkürler Cüneyt Çakır... Başarılar Cüneyt hoca… Senki bugüne kadar birçok uluslararası büyük futbol organizasyonunda maç yönettin. Barcelona-Juventus karşılaşmasını da alnının akıyla bitireceksin. Güveniyoruz, 77 milyon Türk milleti olarak sana…
Evet!... Cüneyt hocanın Devler Ligi finaline atanması da benim üzüntümü dindiremedi. 3. Lig denen bu ucubeden yine kurtulamadık. Yine çıkış yolu bulamadık, kaldık bu girdapta…Dört sezondur sürünüyoruz 3. Lig’in uçsuz bucaksız yollarında...Geçemedik dikenli yolları, varamadık 2. Lige…
Dedimya üzüntüm büyük baba!...teselli arıyorum başka mecralarda… Teselli verecek bir dost ararken dün de koştu imdadıma, hatta imdadımıza Yıldırım Demirören…Şimdi duyar gibiyim ağzınızdan çıkan fısıldamaları, “Ne yani şimdi bizi Yıldırım Demirören şampiyon mu yapacak?” Evet!...doğrusunuz Yıldırım Demirören bizi şampiyon yapmayacak. Eğer şampiyon olacaksak biz Erzurum olarak olacağız. ‘Ben’ değil, ‘Biz’ diyerek çıkacağız bir kere yola…
Evet!...Dün teselli bulacağımız bir gün yaşadık. Öncelikle Samsun’dan yola çıkılan, Erzurum ve Sivas’ta vücut bulan Kurtuluş mücadelesinin yıl dönümünü kutladık. Yani Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, gençliğe armağan ettiği 19 Mayıs Gençlik Bayramını kutladık. Bu önemli günde Erzurum’un büyük kazanım elde edeceği bir spor yatırımının temel atma törenine tanıklık ettik…
Bu tarihi günde TFF Başkanı Yıldırım Demirörende Erzurum’daydı…Türk futbolunun patronu ve yönetimdeki altı arkadaşı Erzurum’daydı... Kategorisi 3. Lig olan BB Erzurumspor kulübü bir haftalık süreçte hem Türkiye’nin teknik patronu Fatih Terim’i, hem de Türkiye’nin idari patronu Yıldırım Demirören’i ağırlıyordu… Mesleğe ilk başladığım yıllarda Hamza Cimilli, Şenez Erzik’i (UEFA 2. Başkanı),ağırlamıştı Erzurumspor’da. Sonrasında 1996-1997 sezonunda tarihin en büyük başarısını yakalayarak Süper Lige çıkan Cemal Polat Başkanlığındaki Erzurumspor’a kupasını vermek için gelmişti dönemin TFF Başkanı Haluk Ulusoy… Her zaman futbol adamlığını takdir ettiğim Haluk bey, Dadaşlar diyarında ağırlanmanın gururunu yaşarken, bizede büyük bir onur yaşatmıştı. Zaten o gün bugündür başarıya aç ve susuz bir şekilde hayat sürüyoruz. O günleri İnşallah yeniden görürüz, en büyük hayalimiz ve ümidimiz budur…
Evet!...Selametlik Gıyasettin Yüksel’in de başkanlık yaptığı dönemlerde federasyon başkanları ile dostluklar yaşadığını biliyoruz. Bugün de BB Erzurumspor Başkanı Saim Özakalın ve yönetim kurulunun TFF nezdinde önemli bir saygınlığı olması bir Erzurumlu olarak beni mutlu etmiştir. Erzurum olarak birilerinden himmet beklemiyoruz. Birileri altın tepside şampiyonluğu Erzurum’a sunsun demiyoruz. Sportif başarıyı ararken, dostluklar da çok önemli tabi…
İşte Saim Özakalın’ın dün Türk Futbolu’nun patronunu Erzurum’da ağırlaması ve TFF Başkanı Yıldırım Demirören’in de Erzurumspor ve Türk futboluna bir çim saha kazandıracak olması en büyük kazanımdır.
Tabiki şampiyonluk elimizden kaçtığı için üzgünüz…2015-2016 sezonunda da semt ve ilçe takımları ile maç yapmaya talim edeceğiz. Ancak tesisleşme de çok önemli... Artık günümüz şartlarında Süper Lig’de bile 6 takımın UEFA Lisansı alamazken, BB Erzurumspor’u yeni tesisler kazanacak olması çok büyük bir başarıdır. Bu tesislerde futbolcu yetişecek çünkü… Erzurumspor’un Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray,Trabzonspor’u kıskandıracak bir sosyal barınağı olacak, daha bundan büyük kazanç olur mu?
Real Madrid gibi dünyanın en büyük futbol kulübü bile bu sezon ‘0’ çekti. Futbola bu pencereden de bakmak lazım…Tabiki BB Erzurumspor’un şampiyon olamaması yıktı bizi… İnşallah son bulur bu sportif başarısızlık. Dileriz seneye hem modern spor tesisine hem de şampiyonluğa kavuşuruz.
Evet!...Dünkü tabloyu gördükten sonra epey bir teselli buldum...Güzel bir görüntü vardı. Tek eksiklik keşke Erzurumspor’a büyük hizmetleri olan başkanlarda davet edilseydi, bu tarihi temel atma törenine…
