Boluspor maçından önce ne dedi Erkan Hoca:
- Puan ya da puanlar almaya geldik…
Bak, bak, bak!
Yani “bilinçaltımda en kötü bir puan var” demektir bu…
Ve ilginç olanı da şu ki; bunu söyleyen hocanın hedefinde Supür Lig’e çıkmak var…
Olur mu?
Eğer yerseniz, olur...
*
Üç maç geride kaldı ve biz hepi topu 5 puan topladık… İstanbul ve Bolu’da ise, 2’şer puan bıraktık…
Hadi biz bırakmasına bıraktık da, rakipler ne yaptı peki?
Ne yapacaklar, bizim bıraktıklarımızı ardımızdan toplayarak geldiler…
Veee…
Şimdi zurnanın “zırt” dediği yere geldik işte…
Sormak lazım şimdi Erkan Hoca’ya:
İyi de hocam!
İçeride maçları zar-zor alarak; dışarıdaki maçlarda ise bir puana yatarak mı Süper Lig’e çıkacağız biz?
Hani beraberlik falan diyoruz ya, bakmayız siz öyle bir puan falan dediğimize!.. Çünkü 2’şer puan bıraktığımız her iki maçta da, aslından direkten döndük biz…
*
Gazeteci arkadaşımız Sinan Aydın sormuştu Balıkesirspor maçının ardından:
- Ya hocam! Şöyle sırtımızı geriye yaslanıp, ne zaman rahat bir maç izleyeceğiz Allah aşkına?
Hoca ne demişti?
- Rakip zorlu bir takımdı; Süper Lig’de top oynamış tecrübeli futbolculardan ibaretti…
İyi, güzel, hoş da…
Madem rakip takım oyuncuları çok kaliteli de, bizdekiler ya ne?
Topçu mu değiller yoksa kaliteden mi yoksunlar?
İkisi de olmadığına göre…
Eeee…
Sorun ne o halde?
*
Muzaffer Bilazer’e hatırlatmıştık, bari size de hatırlatalım Erkan Hocam!
Elinizde kullanımıza sunulmuş harika bir mutfak ve bu mutfakta eşsiz bir futbol ziyafeti çekebilmeniz için de gerekli her türlü malzeme var…
Bu yemeği yaptınız, yaptınız!
Yok, eğer yapamazsanız; bilesiniz ki bu taraftar sizi de yer!
Zira oynattığınız futbolun yanı sıra, oyun anlayışınız ve dahi her maçın öncesinde ve sonrasında yaptığınız açıklamaların yenilir yutulur bir yanı kalmadı artık!
Bilesiniz istedik!