Hele hele 2004 yılında Erzurum’da yaşanan o kışı aklımıza getirdiğimizde bu yaşadığımızın kış-mış olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Bu yaşıma geldim Erzurum’da ilk defa bu kadar rahat bir kış geçirdiğimizi hatırlamıyorum.
Kabul edelim ki gerek soğukluk bakımından ve gerekse metrekareye düşen kar konusunda yavan bir kıştı yaşadığımız kış.
Daha dün Narmanlı camii karşısındaki kahvehanelerin önlerine masa ve sandalyelerin de atıldığını görmem, hem de geçmiş yılların aksine güneşli bir Mart ayı geçirdiğimizi anlamam için yetti de arttı bile..
Kış sporları için elbette ki Palandöken normal mesaisini yaptı, özellikle kayak ve snowbord için yeterli miktarda kar vardı dağda.
Oteller çoğu günü yine full çekti, bunu biliyorum. Lakin aynı kar şehir merkezinde yoktu, Allah sonumuzu iyi etsin, çok olmadı.
Yoğun sis sebebiyle uçakların iniş kalkış yapamadığı günleri yaşadık fakat çoğu da sis sebebiyleydi.
Aşırı sisten dolayı, biraz da hava meydanındaki teknik eksikliklerden dolayıydı o yaşadığımız kriz.
***
Meteroloji’ye henüz teyit ettiremedim ama sanıyorum son yılların en sıcak kışıydı bu kış ve doğrusu bir vatandaş olarak bundan elbette ki memnunum.
Zemheri dediğimiz dönemler de kaşla göz arasında geldi-geçti.
Her ne kadar doğalgaz ödemeleri yine fahiş fiyatlarla yapılıp, vatandaşın canı yandıysa bile kabarık faturaların sayısı çok da fazla olmadı.
Birkaç gündü aşırı soğuk, onun dışında hava hep ılımandı.
Tabi bu durum en çok da kış aylarında karla mücadeleye önemli miktarda bütçe ayıran belediyelere yaradı.
Belki de belediye tarihinde ilk defa karla mücadele için bu kadar az paranın harcandığı bir kış sezonu yaşadılar.
Büyükşehir Belediyesinin ekonomik darboğazda olduğunu biliyoruz.
Özellikle Büyükşehir Belediyesi için bundan iyisi Şam’da kayısıdır diye düşünüyorum.
Sakın Mehmet Sekmen veya diğer belediye başkanları kalkıp bu kış için yaptıkları harcamaları kamuoyuna açıklamaya kalkmasın, komik olurlar, nokta.
Bu benim son kararımdır.
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Şahsınıza karşı haddi aşan, hududu geçen, küstahlaşanları, altın olsa kesenize, bal olsa kasenizde tutmayın! (Neşet Ertaş)
DUVARIN DİLİ: Herşey üst üste geldi, sen gelmedin!