Bu ahlaksızlığın tek sorumlusu Erzurumlu müftü mü!?

Bu müftü o görevde kaldığı sürece hiç bir milletvekiline saygı duymayacağım…

Tamam; bizim milletvekillerimizin zerre miskal umurlarında değil de, buna rağmen yine de sormak istiyoruz:

Bu ahlaksızlığın tek sorumlusu Erzurumlu müftü mü!?

Değil Erzurumlu gözümün nuru da olsa derhal, behemehâl görevden alınmalıydı.

Buna asla itiraz etmiyorum.

Öyle ya, Palandöken’de devlet kursunun birinde erkek çocukları istismar edilmiş, dayak yemiş ve hırsızlığa teşvik edilmiş.

O ilçede nihai yetkili kimse bu ahlaksızlığın bedelini elbette ödemeliydi.

Burada hemfikiriz…

Lakin bu sürece dair benim esaslı itirazlarım var.

Dün de dile getirmiştim. Her ne kadar bir takım ahlak irfan ve iman fukarası sözde şehrin adını rumuz kullanan kitapsızlar akla ziyan cevaplar vermiştiyse de…

Yine de soruyorum

Erzurumlu Palandöken ilçe müftüsü görevden alınırken niye asıl sorumlu olan Düzceli İl müftüsü korundu!?

Benim için nereli olduğunun da hiçbir önemi yok…

Ama benim meselem Düzceli, Ankaralı, İstanbullu, Trabzonlu olması değil.

Benim meselem…

Erkek çocuklarına tecavüz edilen bir şehirde, asıl sorumlu olması gereken bir müftünün suçtan muaf tutulması yerine de her zaman olduğu gibi (Nasılsa herkes biliyor ki AK Parti ve MHP milletvekilleri asla ve kata bu şehrin katre uğraması karşında seslerini çıkarmaz itiraz etmez, kendi evlatlarını feda eder) bir Erzurumluyu kurban vermek artı vaka-i adliyeden oldu!

Sanki o çocuklar Erzurum il müftülüğüne bağlı bir yerde tecavüze uğramamışçasına, il müftüsü sütten çıkmış ak kaşık gösterildi.

Bunu yapan da bizzat elan Diyanet Reisi olan Ali Erbaş…

Ali Erbaş’a zerre kadar ne saygı duyuyorum ne de olur ya bir gün Cuma namazını kıldırırsa arkasında namaz kılarım.

Çünkü Erzurum’da çocuklara tecavüz edilen hadiseden ötürü, müftüleri sorumlulukları oranında cezalandırmadı.

Eyvallah…

Gelin hep birlikte AK Parti’nin bitirip ipi göklere çekelim.

Tamam da; Allah aşkınıza bu Naci’yle mi olur?

Ah Akdağ, ah Altınok, ah Aydemir, ah Taşkesenlioğlu Ban ve ah Kamil Aydın…

Siz bu şehri kucaklayıp bu şehrin ne acısı var deseydiniz bir güne bir gün Allah aşkınıza Naci neyin istismarını yapabilirdi ki?

Hep şunu dediniz; “Bizim halkta bir karşılığımızın olmasının hiçbir önemi yok. Nasılsa bizi Tayyip Bey aday gösteriyor, halkın tercihi fasa fiso. O bizi aday gösterdiği sürece vekil seçiliriz nasılsa…”

Aha ben de buradan size en büyük puntolarla manşet atıyorum:

O beleş dönem bitti!

Kendi memleketinin evlatlarının tecavüzü karşısında dahi tek kelime etmeyen bu milletvekilleri bizim için seleftir.

Anladık; sizin hiçbir bakana, hiçbir makama itiraz etme lüksünüz yok da yahu birader Allah rızası için şu mağdur çocuklara karşı da bir sorumluluğunuz yok?

Sesinizi yükseltin; korkmayın…

Yemin ederim ki Tayyip Bey ehli vicdan bir insandır.

O sizde görmek istediği, hiçbir ahlaksızlığın üstünü örtmemeniz…