Bu benim son kararım..

Fener olsaydı belki!

 

Beşiktaş ile Pazar günü zorlu bir lig maçına çıkacak olan BB Erzurumspor’un sahadan nasıl bir netice ile çıkacağı şimdilik bir sır. Her ne kadar bu maçın favorisi kağıt üzerinde Beşiktaş ise aksi bir sonuç da olası. Futbolda yok yok! Her şeyden önce Erzurum, öteden beri evinde kolay kolay yenilmeyen ve puan kaybetmeyen bir takım. Özellikle seyircisinin desteği ile bugüne kadar zorluk derecesi yüksek çoğu maçı kazanmasını bildi. Ama.. Gerek son yıllardaki oynadığı futbol ve aldığı neticeler dikkate alındığında Beşiktaş’ın da rakiplerine rahat puan verecek bir takım olduğu söylenemez. Zor rakip. Belki son Akhisar maçında özellikle 2.yarıda oyundan düşmüş olması BB Erzurumspor’un iştahını kabartabilir ama kesinlikle dikkate, çok dikkate alınacak bir takımdır. Haa, taraftarları alınmasın ama eğer Beşiktaş değil de bu maç Fenerbahçe ile oynanacak olsaydı 3 puan hiç de zor olmazdı. Zira Fener görüntü itibariyle henüz oturmamış ve sahada büyük sorunlar yaşadığı gerçek. Erzurum Beşiktaş’ı yenmesi zor olur ama Fener o kadar da olmazdı diye düşünüyorum. Bu benim son kararımdır.

Thy’yi uçuracaksa sabır uçurur!

Yüksek İrtifa Merkezi’ndeki antrenmanlardan biriydi. İkinci etap kampının hemen başlarıydı. Kenarda sportif direktör Zafer Demir ile sohbet ederken bir yandan da gözerimiz sahada, taktik idmanı takip ediyoruz.. Tam bizim önümüzde Sunu’nun ara pasıyla topla buluşan İbrahim’in ortasında Thy’nin Samsun’a giden Ahmet’in koruduğu kaleye bir kafa vuruşu vardı ki, ‘on numara’ bir vuruştu. O kadar şık bir kafa vuruşu yaptı ki o top gol oldu ve o an bu yeni transfer, ne denli kaliteli bir kumaş olduğunu göstermişti. Ben onca zamandır Erzurum’da maç seyrediyorum, ne maçlarda ne de çift kalelerde öyle bir şık kafa golü görmemiştim, bir daha da göreceğimi sanmam. Belki bir taktik idmanında atılan sıradan bir goldü ama o golün benim için önemi, vuruştaki güzelliğiydi. Mavi-beyazlı yöneticilerin de büyük umutlarla transfer ettiği Alman oyuncunun ondan sonra atacak barutu o kadarmış ki daha kendisinden bir ses duymadık. Önceki gün akşamki taktik idmanında da seyrettiğim Thy’nin arı gibi çalışmasına rağmen bal yapmadığını gördüm, doğrusu üzüldüm. Çünkü herşeyden önemlisi gezgin, hareketli bir oyuncu ama işte forvet oldu da mı gol atacaksın, şu an itibariyle de onda o yok! Konya maçında ilk onbirde sahaya çıkmasına rağmen gol atamayan oyuncuya belki biraz daha sabredilir ama ne zamana kadar? İşte mesele de bu. Hülasa, ligde bir gol atması halinde kendine geleceğini ve gerçek klasını göstereceğine inandığım Thy’nin az biraz daha sabredilecek oyuncu olduğunu düşünüyorum. Bu benim son kararımdır!

Büyüklerin idmanını seyretmek angarya mı görülüyor?

Bilindiği gibi BB Erzurumspor ile U 21 futbol takımlarının tesisleri yanyana. Her iki takım da profesyonel olacak Büyükşehir Belediyesi adına bulunduğu liglerde Erzurum’u temsil ediyorlar. Daha önce de görmüştüm ama çok önemsememiştim. Ama önceki gün gördüğümde ‘Aaaa’ demekten kendimi alamadım! Çok sayıda seyircinin gelip izlediği az ötedeki BB Erzurumspor’un idmanını bir tek izlemeyenler, U-21’liler! Gördüğüm şuydu. Bazı oyuncular kulüp tesislerinin önünde oturmuş sohbet ediyorlar. Bazıları da o esnada yemekhanede yemek yiyorlar. Az ötede hem de süper ligde mücadele eden büyük takımın antrenmanını seyretmeyi sanırım ‘angarya’ gören U-21’lilerin bu tutum ve davranışını doğrusu ben yadırgadım. Antrenörleri ve yöneticileri ne düşünür bilmem ama ben o durumu doğru bulmadım, bulamadım.. Bu benim son kararımdır.

Benim Nobre takıntım!

BB Erzurumspor’un Başkan yardımcılarından Zafer Aynalı ile sohbet imkanı da buldum idmanda. İyi mi ettim, kötü mü ettim, bilmiyorum ama kabuk tutmaya başlayan o yarayı açtım! Kendisine özellikle Nobre ve Burhan Eşer’in ayrılıklarından duyduğum rahatsızlığı dile getirdim ve ‘’Dilerim yarın onları aramazsınız’’ dedim. Tamamen Nobre ve Burhan üzerinden gittiğimiz sohbette bu oyuncuların anlık bir kararla gönderildiğini düşündüğümü söyledim, süper lige çıkılmasında büyük emeği olan oyunculara bir şans daha tanınmalıydı şeklinde ki düşüncelerimi, dile getirdim. ‘’Biz anlık karar vermedik. Bir takım doneler üzerine o kararı aldık. Kaldı ki biz Nobre’yi göndermeyi değil, burada jübile yapmasını, sonrasında da antrenör olarak görev almasını da istiyorduk’’ diyen Zafer Aynalı, Nobre’nin süper ligde oynama fırsatını teptiğini, Burhan’ın da halen kulüp aradığını belirtirken, her iki oyuncu ile kararlarında kendilerinin haklı ve doğru yerde olduklarını belirtti. Ne bileyim.. Ben yine de iki oyuncunun en azından iyi dinlenmesi ve anlık kararla hemen gönderilmesinin doğru olmadığını düşünüyorum. Bu benim son kararımdır.

Sponsorun!

İki kere dedim, yine diyorum. BB Erzurumsporlu idareciler ne yapıp yapıp şu sponsor ve forma reklamı konusunu vuzuha kavuşturmalıdırlar. Konya maçından sonra Beşiktaş maçında da görülen o ki boş formayla sahaya çıkılacak. Bu tabi hoş değil. Dün sponsor konusunu görüştüğüm As Başkan Ünsal Kıraç, şu anda birinci gündem maddelerinin o olduğunu belirtirken, harıl harıl sponsor firma arayışında oldukları bilgisini verdi. Teklif götürdüğü çoğu kişi ve firmalardan ya olumsuz yanıt ya da düşük fiyatlar aldıklarını belirten Ünsal Kıraç, olmadı her maça farklı firmaların formaları ile çıkacaklarını da anlattı. Elazığ’da iş yapan önemli bir enerji firmasıyla da reklam görüşmesi yaptıklarını anlatan Kıraç, bu konuda gelişme olması halinde bunu basınla paylaşacaklarını da ifade etti. Sadece Futbol Federasyonu’ndan gelecek para ve seyirci hasılatı ile bu yükün altından kalkamayacak görünen Erzurum, bu maç öncesi olmasa da Rize maçı öncesinde bu konuyu halletmesi gerek diye düşünüyorum. Zira sponsor desteği olmaması BB Erzurumspor’un ligdeki imajını da olumsuz yönde etkileyecek ve bu durum illa ki saha sonuçlarına da yansıyacaktır. Bu benim son kararımdır..

NOT: Facebook sayfasından Zafer Aynalı paylaştı, oradan gördüm. BB Erzurumspor’un yeni otobüsüne bayıldım. Çok şık bir tasarım olmuş, Allah kazasız belasız kullanılmasını nasip etsin.