Skor tahmini yapmaktan oldum olası uzak kaçmışımdır. Hele öteden beri oynanmamış bir maç hakkında skor tahmini yapan ukalalar yok mu, resmen uyuz olurum! Bunu ben çok saçma ve gereksiz bulurum. Geyik muhabbetinden başka bir şey değildir. Ama oynanmamış bir maç ile ilgili aşağı yukarı favori kimdir, maç ne kokuyor bu konuda bir şeyler söylenir, onun anlaşılabilir bir tarafı illa ki vardır. Tıpkı Ofspor maçı öncesinde olduğu gibi.. Bu maç bana göre iki ihtimalli bir maçtı. Favori Erzurum’du ve en kötü ihtimal beraberlik olurdu. Üçüncü ihtimal yoktu, o ihtimale de hiç ihtimal veremiyordum! Nihayetinde de öyle oldu. İki ihtimalden biri gerçekleşti ve Erzurum galip geldi.
***
Büyük bir bölümü sağanak yağmur altında oynanan bir maçtı ve onca maç seyretmişim, bu kadar yağmurun olduğu bir maç hatırlamıyorum. Durmak nedir bilmedi. Bir ara zaten küçük bir stad Of stadı, bizimle beraber sel götürecek sandım. O kadar yani. Hele son 15 dakikada balçıklaşan sahada top kontrolü bile o kadar zorlaştı ki 2 metre top süren, 5 metre ileriye top atan oyuncular alkışa layık oyunculardı, onlara ekstra prim verilmeliydi. Aslında çok güzel başlayan ve de öyle devam eden maçın finali böyle olmamalıydı. Bereket versin ki o zeminde herhangi bir sakatlık olmadı. Çünkü her ki takım açısından da ciddi sakatlıklara yol açabilecek bir zemin vardı Of’da! Şükür kimse sakata gelmedi! Hele o kaos ortamında kırmızı kart falan çıkmaması ayrı bir kazanımdı takımlar açısından.
***
Gerek kadro ve gerekse fizik kalitesi açısından Erzurum ev sahibi ekibe tabiri caizse on basardı! Zaten sahaya ilk ısınma maksadıyla çıkıldığında da o bariz görülüyordu. İlk dakikalardan itibaren beklendiği gibi Erzurum ağırlığını ortaya koydu. Rakibin üstüne üstüne gitti. Kesinlikle deplasmanda oynuyorum, rakip geçen haftadan yaralı filan bakmadı. Bir önceki Nazilli maçı yorumunu yaparken de söyledim. Mavi-beyazlı oyuncularda inanılmaz bir özgüven var. Yine kırk yıldır bu takımda hem de beraber oynuyorlar hissi verdiler. Bu maçta da kötü hemen hemen yoktu. Bazı anlarda pozisyon hatalarını saymazsak Erzurum bir büyük takım gibi favori takım olmayı hak eden bir görüntüyle oynadı. Gerçi Halil İbrahim’e ayrı bir paragraf açmamız da gerekiyor ama birini diğerinden ayırt etmek de pek istemiyorum. Buna hakkım da olmamalı. Çünkü birini diğerinden ayırırsak vebala girerim, öbürüne illa ki haksızlık etmiş olurum. Yarın Allah sorar.. (Ama yine de siz bilin diye söylemeden geçemeyeceğim, Ersel’in attığı golün pası yine Halil İbrahim’deydi ve bir kere daha bu genç yıldız adayı bizleri üstün oyun zekasıyla büyüledi. Bu çocuğa kasko filan yaptırmak lazım.)
***
Geçen yıl 3.ligden 2.lige çıkan kadroyu çok seyrettim desem yalan olur. Çok az seyretmişliğim oldu. Bu sezon mümkün olduğu kadar izliyor ve değerlendirme yapıyorum. Ne yalan söyleyeyim, ben şampiyon olmasına rağmen bu takımın geçen sezon böyle kaliteli futbol oynadığını pek sanmıyorum. İlk başlarda doğrusu ihtiyatlıydım. Ama izledikçe bu takımın her maçta üstüne bir şey koyduğunu görüyorum ve Allah yalanı sevmez, her geçen gün bu takıma kanım ısınıyor.. Her maçta bir şey keşfediyorum. Mesele bu maçta yeni bir şey keşfettim. Çok akıllı oynuyor bu takım. Pas yüzdelerini artırdıkları gibi pas ama garanti pastan yana tavır alıyorlar! Futbolcularının tamamına yakını aynı güzellikte. Biri ufak, biri iri, bir sakallı, biri kel. Ama hepsi birbirine benziyor. Yakışıyorlar birbirlerine. Öyle kolay işler değil o işler. Hepsi tekmeye kafa sokacak çocuklar, bunları nasıl bir araya getirmişler, hayret! Mesela biri yoksa diğeri için çok da tın!
***
Dün Nobre yoktu mesela, Engin yine yoktu, hatta son dakikalarda giren Doğancan yoktu, no problem! İnanıyorum ki bunlara para da verme çıkar oynarlar. Bu piyasada çok vardır, ama öyle paracı tiplere hiç benzemiyorlar. Bir o kadar da zekiler, güçlerini çok idareli kullanıyor. Kuşkusuz teknik patronun bunda rolü çok büyük. Sakin ve dikkatli. Hem savunmada hem de hücumda adımlarını doğru atıyor. Bir önceki maçlarına oranla kenar orta sayısını da artırmış dadaşlar. Tüm bölgelerde hakimiyeti esas alan bir anlayış içinde. Düşün, ev sahibi 1-0 mağlup duruma düştükten sonra da hurra öyle hücuma geçemiyor, en az 4 oyuncusunu asla ileriye çıkarmıyor. Çıkarmıyor değil, çıkaramıyor aslında! Üzerinde rakip baskısına asla müsaade etmiyor. Kaldıramıyor sanki öyle şeyi. Bu çok güzel bir gelişme. O açıdan galip geldiğinde de haklı galibiyet almış oluyor. Dünkü galibiyet gibi.
***
Esasında zor bir deplasman gibi görünüyordu Of deplasmanı. Çünkü yılların tecrübeli ismi Erdoğan Yılmaz’ın takımıydı Of takımı ve üstelik geçen hafta deplasmanda yenilmesine rağmen deli-dolu bir takımdı, ne yapacağı belli olmazdı! Maçtan önce takımın kaldığı Alesha Otel’de bir araya geldiğimiz ve sohbet ettiğimiz Başkan Ali Demirhan ve yöneticiler, maçın zorluk derecesinden bahsediyorlardı. Bir puana bile razı olabileceklerini ima eden konuşmalar yapıyorlardı. Ancak, otelde bulunduğumuz dönemde gerek teknik heyette ve gerekse oyuncu kadıosunda o tedirginliği göremedik. Sıradan bir maça çıkacaklar havasındaydı. Rahattılar, relakstılar. Bu arada 400’e yakın Erzurum’dan otobüs ve özel araçlarla seyirci gelmişti Of’a. Maç başından sonuna kadar susmadılar, takımlarını desteklediler. Kesinlikle tahrikten ve taşkınlıktan uzak durdular. Ofsporlu taraftarlar da o güzellik karşısında boş durmadı, onları ‘’Milliyeti Erzurum, Of’a Hoş geldin’ sloganlarıyla selamladı..
--