Canını hiçe sayarak tankların önüne geçen, savaş uçaklarının bombaladığı sokaklara akın eden mangal yürekli milletimiz ‘Darbeye Hayır’ diyerek, dosta güven düşmana korku saldı. Ateş etmek için kendisine nişan alınan namluları adeta ezerek, darbecileri yaptıkları hainliğe bin pişman ettirdi. Hele hele tarihin her döneminde asaleti, sadakati, dik duruşu, mertliğiyle adına ‘DADAŞ’ dedirten Erzurum insanı. Kürdüyle Türküyle, genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle tıpkı yıllar önce Aziziye’de, Mecidiye de dedeleri gibi ‘Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır’ diyerek, emir dahi beklemeden meydanlara akın ederek, ülke geneline yayılacak kıvılcımı ateşledi. Başkumandanın ‘Meydanlara çıkın’ emrini beklemeden dadaşlar, darbenin öyle kolay olamayacağını tüm yurda haykırdı. Gecenin bir yarısı özellikle başkent Ankara ve İstanbul’da başlayan kabus saatlerini yine milletin feraseti sona erdirdi.
Yaşadığımız coğrafyada hemen hemen tüm komşularımızda felaketle sonuçlanan bu benzer senaryoya, milletimiz akıllara durgunluk verecek bir şekilde tepki göstererek, yüreğini ortaya koyarak karşılığını verdi. Bugün, Irak, Suriye, Libya, Mısır’da başarılan kaos ortamı Türkiye’de tutmadı. Günlerce minarelerden yükselen salalarla bu cennet vatanın kolay kazanılmadığını ve kolay kolay teslim edilmeyeceğini tüm cihana ibretle izlettirdi.
Zaman zaman çeşitli nedenlere karşı karşıya geldiğimiz, küsüp, darıldığımız aziz milletimiz, Söz konusu vatan olunca, her şeyi bir kenara bırakıp birlik olarak, silahlı hainlerin tetiklerini başlarına sıkmalarına vesile oldu. Tarihi boyunca iki kere askeri darbeye maruz kalan Türk milleti, bu kez darbecilere hayatları boyunca unutamayacakları bir tokat vurarak, askeri darbeye halk darbesiyle cevap verdi.
Sözü uzatmaya gerek yok. Yaşanan bu darbe girişimi, kurtuluş savaşı sırasında yokluk içinde yüzerken varını yoğunu vatan için feda eden milletimiz için Mustafa Kemal’in yaşlı gözlerle söylediği şu cümle çınladı kulaklarımda;
‘’Bu milletle ne yapılmaz ki..?’’
Yaşadığımız coğrafyada hemen hemen tüm komşularımızda felaketle sonuçlanan bu benzer senaryoya, milletimiz akıllara durgunluk verecek bir şekilde tepki göstererek, yüreğini ortaya koyarak karşılığını verdi. Bugün, Irak, Suriye, Libya, Mısır’da başarılan kaos ortamı Türkiye’de tutmadı. Günlerce minarelerden yükselen salalarla bu cennet vatanın kolay kazanılmadığını ve kolay kolay teslim edilmeyeceğini tüm cihana ibretle izlettirdi.
Zaman zaman çeşitli nedenlere karşı karşıya geldiğimiz, küsüp, darıldığımız aziz milletimiz, Söz konusu vatan olunca, her şeyi bir kenara bırakıp birlik olarak, silahlı hainlerin tetiklerini başlarına sıkmalarına vesile oldu. Tarihi boyunca iki kere askeri darbeye maruz kalan Türk milleti, bu kez darbecilere hayatları boyunca unutamayacakları bir tokat vurarak, askeri darbeye halk darbesiyle cevap verdi.
Sözü uzatmaya gerek yok. Yaşanan bu darbe girişimi, kurtuluş savaşı sırasında yokluk içinde yüzerken varını yoğunu vatan için feda eden milletimiz için Mustafa Kemal’in yaşlı gözlerle söylediği şu cümle çınladı kulaklarımda;
‘’Bu milletle ne yapılmaz ki..?’’